Giriş
(7)

uzun zamanda gicik etmek mi kisa zamanda mi?

durgunfoton
Arkadaslar biz ayni hocanin 2 doktora ögrencisiyiz.ben yeni geldigimde bu kiz 3. yilindaydi, buradaki herkesi biliyo, hocayi taniyo, calismalarini tamamlamis falan, ben hem yeni geldim hem de calistigim konuyu bilmiyordum. kiz fransiz. simdi, ben köpek gibi calistigim icin 3 tane makalem cikacak he
Arkadaslar biz ayni hocanin 2 doktora ögrencisiyiz.
ben yeni geldigimde bu kiz 3. yilindaydi, buradaki herkesi biliyo, hocayi taniyo, calismalarini tamamlamis falan, ben hem yeni geldim hem de calistigim konuyu bilmiyordum. kiz fransiz.

simdi, ben köpek gibi calistigim icin 3 tane makalem cikacak hem de uygulama degil bilimsel, 2 tanesini sundum. sonuncunun sonuclari hazir, yazabilirsem. bu kizin 1 tane makalesi var o da uygulama. bunu makale sayisi falan gibi degil de anlatabilmek acisindan karsilastirma icin yazdim.

ama söyle ki, ingilizcesi daha iyi oldugu icin, konuskan da oldugu icin, hocaya falan da daha yakin, kendisini cok iyiymis gibi gösteriyo ama bisey bildigi yok. sinir oldugum sey bu.

simdi elime firsat gecti, beni kötü yönden etkileyen bi hatasini buldum, bunu hocaya bire bin katip, magduru oynayip anlatayim mi? (aramin iyi oldugu biri olsa, canin sagolsun diyecegim bir durum) yoksa,

bir yandan da diyorum ki, Durgun hic bozma, hocaya gidipte sikayet falan etme. 3 tane makaleyi görünce yüzü düsecek zaten.
0
durgunfoton
(19.05.21)
bire bin katıp anlatırsan hoca da onunla samimiyse işler senin aleyhine dönebilir. olduğu gibi anlat hoca kendi tepkisini versin bu bir, 3 tane makaleyi görünce yüzünün düşmesi de artı kombo olur
0
fff02561
(19.05.21)
Kız sana bir şey yapmamış ki, sırf kıskandığın için kötülük yapayım mı diyorsun. Bunun cevabı da yapma olur tabi. Sana bir zararı da yok zaten.

Yaptığı şey de hataymış, söyle kendisine düzeltsin. İnsanlar birbirini kıskanır, bunu kendini daha iyi çalışmaya motive etmek için kullanırsan güzel bir şey bu. Ama başkasını aşağı çekmek için kullanırsan kötü bir şey.
0
plutongezegendegilmi
(19.05.21)
yarın o kız gelse burada duyuru açsa "üniversitemde bir insan, köpürtüp köpürtüp bir yerlerinden hiç olmayan şeyler uydurup hocaya beni kötülemiş" dese ne derdin?

yalan söyleyerek hocayı fişteklemek için bizden onay mı bekliyorsun? olduğu gibi anlat. bakalım hoca ne diyecek.
0
hlot
(19.05.21)
yalan degil,
önemli degil diyip, uzatmadan gecebilirim ya da bundan dolayi sunlar falan hep ertelendi de diyebilirim.
0
🌸durgunfoton
(19.05.21)
@pluton+1
Anlattıklarına göre kız sana harbiden bişey yapmamış, sen kendi kendine yarış moduna girmişsin. Gerek yok öyle küçük hesaplara, git uyar kapat konuyu.
0
j r r tolkien hayrani
(19.05.21)
kötü bir insansınız.
yetersiz kalmış, kıskanmışsınız.
umarım sizin gibi biriyle karşılaşmam hayatımda.
0
brakgn
(20.05.21)
evet, ben kötüyüm.
kimsenin duyurusunda kuru gürültü yapmiyorum en azindan.
0
🌸durgunfoton
(20.05.21)
(1)

Crowdfunding Kampanyası Tanıtım İpuçları

marsli gocmen
GoGetFunding sitesinde birkaç gün önce bir fonlama kampanyası başlattım. Kampanya hayati bir şey değil ama ilgi çekeceğini düşünmüştüm. Lakin üç gün geçti ama sıfıra sıfır, elde var sıfır. Bir dolar bile bağış alamadım.Daha önce bu tür bir kampanya yürütmüş olan var mı? Eğer başardıysanız, tanıtım v
GoGetFunding sitesinde birkaç gün önce bir fonlama kampanyası başlattım. Kampanya hayati bir şey değil ama ilgi çekeceğini düşünmüştüm. Lakin üç gün geçti ama sıfıra sıfır, elde var sıfır. Bir dolar bile bağış alamadım.

Daha önce bu tür bir kampanya yürütmüş olan var mı? Eğer başardıysanız, tanıtım ve başarı ipuçlarınızı paylaşabilir misiniz?

Kampanyayı İngilizce hazırladım.

Ayrıca sizce sanal dilencilik mi yapıyorum? "berk'e scirocco alıyoruz, buket'iü Amerika'ya götürüyoruz" tarzı bir şey değil. Edebiyatla ilgili bir proje. Miktar da dolar olduğu için cüzi. Ama içim %100 rahat etmedi açıkçası.
0
marsli gocmen
(19.05.21)
Bağış yapanlara bicesit somut ürün sunuyorsan/vaat ediyorsan dilencilik değil, sunmuyorsan/vaat etmiyorsan dilencilik bence.
0
j r r tolkien hayrani
(19.05.21)
(9)

Hintlilerle calisma tecrubesi olan var mi?

nefertarii
ya merak ediyorum genelde mi boyleler? boyleler dedigim; Amerika'da da headquarter'i bulunan bir Hint firmasina freelance is yapiyorum. sadece onlar icin degil amerika, avrupa ve kanadali firmalarla da calistim. batililar alabildigine relax ama kaliteden odun vermeyen bir tavir takiniyor; ama Hintli
ya merak ediyorum genelde mi boyleler?
boyleler dedigim; Amerika'da da headquarter'i bulunan bir Hint firmasina freelance is yapiyorum. sadece onlar icin degil amerika, avrupa ve kanadali firmalarla da calistim. batililar alabildigine relax ama kaliteden odun vermeyen bir tavir takiniyor; ama Hintliler:

1) gunun her saati online olur mu insan? bizden 2.5 saat ilerdeler buna ragmen bana gore gecenin bir yarisi olan saate toplanti koyuyorlar, onlar gore saat gece 1-2 filan...

2) deadline'lar asiri siki ve sanirim biraz da guven sorunlari var; hemen takip etmek istiyorlar.

3) ghosting ve fikirden cayma var sanirim. soyle diyeyim; ben gecen sene ocak gibi onlarla calismaya basladim. once seni 6 ayligina kontratli alalim dediler 4x fiyat verdiler. ben de o fiyata calismam dedim; fiyat oldu aninda 10x; sonra bu konunun ustune yattilar lan? kac tane takip e-mail'i attim "bizim bir kontrat vardi noldu" diye; cevap yok. yani komple gormezden gelindim. sonra bu sene subat'ta bir anda merhaba bizim yeni projemiz var dediler filan. asiri global musterilerle calisma firsati vermeseler verdikleri iyi paraya bile cekilecek dert degil. dusunun ki firmanin direktoru (new york'ta) oturup junior birinin yapacagi gorevleri yapiyor (proofreading mesela...).

niye boyleler acaba ya? ya da bana mi boyle denk geldi...
0
nefertarii
(19.05.21)
1 yıldır 3 hintliyle çalışıyorum. aşırı vurdumduymaz ve input-output şeklinde çalışıyorlar. insiyatif alma, analiz yapma, pratik zeka yok.
0
buenosdias
(19.05.21)
benim çalıştıklarımın hiçbiri söylediğiniz gibi değil.
genelde iyi iletişim kuran, sıcak insanlar bana göre.
egoları ve mesafeleri yok.
iletişimde olduğunuz sürece deadlinelar konusunda da yeterince anlayışlı oluyorlar.

benim deneyimim bu yönde en azından.
0
blatta hiberna
(19.05.21)
Tanıdığım biri, üretim yapan bir tesiste çalışıyor. sordum ordaki hintlilerin işle ilgili tutumlarını.
Düşünceleri:

Bilgileri oldukları işte başkasına öğretme konusunda kurnazlık yapıyorlar (sanırım işle ilgili bazı şeyleri öğretmeyi saklıyorlar demek istiyor)
Dışarıya karşı normal davransalarda kendi aralarında ikiye çok çabuk bölünüyorlar.
Bizim Türkler gibi onlarda da gruplaşma ve birbirini örgütleme var. yalaka olduklarını düşünmüyorum.
İnanç ekseninde düşünülürse , bir kesmi çalışma konusunda daha verimli ve ağır başlı. Diğer kesmi alkolik. Çok çabuk kavga ediyorlar.
0
Erva
(19.05.21)
5 aydır çalıştığım yerdeki yöneticim hintli. daha önceki işimde de hintlilerle çalışıyordum ancak bu kadar yakın değildi. bu insanlar hakkındaki genel gözlemim,
olumsuzlar:
- kesinlikle soğukkanlı ve pratik zekalı değiller,
- burunlarından kıl aldırmazlar ve herhangi olumsuz bir durumda sizi veya başka 3. bir kişiyi direkt satabilirler.
- iletişimleri eksiktir, mesela takvimde olan bir toplantı çok önemli bir toplantı değilse haber bile vermeden toplantıyı ekerler.

olumlular:
- ekseriyeti götüme benzedikleri için bizler her daim daha yakışıklı ve güzelizdir. bundan dolayı tribe girdiklerini görmek insana keyif verir.
0
makarnavodka
(19.05.21)
Valla çeşit çeşit insan var. Direkt genellemek saçma bence. Benim çalıştıklarım arasında işini çok süper yapan, başkalarına olabildiğince yardımcı olmaya çalışanı da vardı sürekli kaytarip başkasına iş yıkmak isteyeni de.
0
j r r tolkien hayrani
(19.05.21)
Hocam dünyada herhalde 1,5 milar falan Hintli var, nasıl genelleyelim :)

Benim birlikte çalıştıklarım çok iyi değildi. Genel izlenimim Hint iş ahlakının TR ayarında olduğu. Aşırı kötü değil, ama iyi de değil. İyi para veriyorlarsa idare edilir yani.
0
plutongezegendegilmi
(19.05.21)
ya valla haklisiniz 1.3 milyar hintli var da; abna garip geldigi icin merak ettim baskalarinin tecrubesini. cunku sunu da sorguluyorum, sektor ismi vermeyeyim ama milyar dolarlik, uretimini durdursa hayatimizin kayacagi sirketleri nasil baglamislar diye merak ediyorum bir yandan da...
0
🌸nefertarii
(19.05.21)
Ben 1 sene kadar unlu bir sirketleriyle calistim.

Baslarindaki yazilim mimari adam bizim turkiye'de goremeyecegin derecede akilli ve insiyatif alan bir adamdi. Yazilimci olmasina ragmen finans direktorune finans ogretiyordu

Ama ekipte her cins adam vardi.
Bagira bagira calisan, diger hitlinin ne dedigini anlamayan, ofiste yerde oturup calisan, asiri caliskan asiri kontrolcu.

Verdikleri paraya gore adamlar degisiyor.

Ben en cok kendi aralarinda iletisim kuramayanlara sasirmsitim. Acaba dedik kast sistemi var da o yuzden mi konusmuyor, cozemedik
0
divit
(20.05.21)
Kültürel olarak genellemek çok yanlış olur. Yetiştikleri ortam / bulundukları yer çok önemli. Uluslararası kurumsal şirketlerde bir sürü hintli ile çalışıyorum, dubai'dekilerle falan, herifler gayet iyiler avrupa standartlarında iş yapıyorlar. Ama mesela örnek olarak pakistan'da yaşayan pakistanlı ile muhattap olunca senin dediğin sıkıntıları ben de yaşadım. Yani bulunduğu yerin iş kültürü ile alakalı bir durum maalesef.
0
roket adam
(20.05.21)
(9)

Sedat peker neyden para kazaniyor?

gelmeistemem
Uyusturucuyla isim olmaz diyor. Mafya ne yapar ki baska? Bana kimse pislik diyemez diyor. Suc orgutu liderligi nereden geliyor?
Uyusturucuyla isim olmaz diyor. Mafya ne yapar ki baska? Bana kimse pislik diyemez diyor. Suc orgutu liderligi nereden geliyor?
0
gelmeistemem
(18.05.21)
Zenginleri koruyor benim tahminimce. Ordan gelen paralarla da yapmıştır bir şeyler
0
olaylar olaylar
(18.05.21)
haraç maraç alıyordur seni koruyorum ayağına işte.
0
bohr atom modeli
(18.05.21)
Dünyanın her yerinde belli bir seviyede zenginleşirsen, bunu birileriyle paylaşmak zorundasın. En babası Tüsiad'dır, daha medenidir. Peker de bu zenginleşen insanlara ortak oluyor zorla. Birden iş adamı oluyor.
0
rastinon
(19.05.21)
mafya koruma parası alır. ben sana borcumu ödemedim diyelim. sen mahkeme mahkeme en az 5 yıl dolaşırsın benden para almak için. eğer ben senin bir mafyanın tanıdığı olduğunu öğrenirsem hiç geçiktirmem borcumu. sende mafya ya aidat ödersin.

ülkede hukuk olmayınca böyle oluyor işte.
0
duyurukullanıcısı
(19.05.21)
Polat’ın bir gecede öldürdüğü 6 babanın yaptığı işlerden biri veya birden fazlasını yapıyordur.
0
Hallegadola
(19.05.21)
2 şey var.

1- bazı durumlarda mağdur kişiler yapılan işten dolayı mağduriyetini kanun önünde arayamıyorlar. kimi usulsüz işler oluyor kimi kaynağı belirli olmayan işler. bu durumlarda nüfuzlu ve güçlü kişilere gidilerek haklarını alması istenir.

2- birinden borcunu alamayan, borç verdiğini de ispatlayamayan kişiler, elden para / borç verme gibi, güçlü kişilere gidip "benim x işimden dolayı y kişisine 50 milyon tl para verdim cebimdeki son kuruşumdu Allah rızası için o parayı al yoksa biterim ben, o parayı al söz 25 milyonu senin" gibi konuşmalarla, güçlü kişiler gider 50 kağıdı alır 25'i adama 25'i kendine alır. bunu hep kavga dövüş silah gibi düşünme. bazıları güçlü siyasiler aracılığıyla da yapıyor
0
avatar is back
(19.05.21)
O degil de mafyanin sadece harac ve uyusturucuya indirgenmesi de garip geldi. Mafya dedigin organize olusumdur, yani bircok organize sucun icinde olabilirler. Kacakcilik, silah ticareti, santaj, fuhus, uyusturucu, kumar vs. Sedat pekerin bunlardan hangisinin icinde oldugunu bilmiyorum ancak secebilecegi islerin yelpazesi genis yani.
0
j r r tolkien hayrani
(19.05.21)
Sedat Peker bağlantıları sayesinde kapı açan kişidir. Mafya bu demek zaten, parayla bile satın alamayacağın imtiyaz ve güçtür. Örneğin Sakarya'da bağlantısı çoktur sedat'ın, ilçelerin birinde fark yaratacak bir fabrika kurmak istesen ve halihazırda o işi yapan başka bir fabrika buna engel olmak isterse sedat'a gider engel olmasını ister. Karşılığında da para verir.
Ya da fabrikayı kuracak kişisindir ama engeller vardır, sedat'a söylersin sana engel çıkmamasını sağlar, bunun için de bişeyler ateşlersin. Bu ateşlenen miktar milyonları bulabilir işin büyüklüğüne göre. Belirli bölgelerde sedat'ın çözemeyeceği engel olmadığına göre en büyüklerden büyük pay aldığını düşünebilirsin.

Sedat'ta uyuşturucu yoksa bile kara para aklama, kalpazanlık(bu eskide kaldı biraz) ve silah işi var. AKP geldiğinden beri mafyayı safına çekip göze batmayacak hale gelmelerini sağladı, karşılığında belirli imtiyazlar ve hareket alanları tanıdı. Bu anlamda mafya uçlarda gezinmeyi bırakıp akp koruması altındaki belirli görünürde yasal ama kirli ilişkiler üzerinden devam etti.
0
Jux
(19.05.21)
S&s motor da ki s'in biri Sedat oluyor
0
kleider
(19.05.21)
(8)

ayrıldığınız sevgilinize dair anket

istanbul kanatlarimin altinda
1. ne kadar süre birlikteydiniz? 2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun. 3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi? 4. neden?
1. ne kadar süre birlikteydiniz?
2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun.
3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi?
4. neden?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.05.21)
hangi ayrıldığımız için cevaplıyoruz? istediğimiz sevgiliden başlayabilir miyiz?

1-3,5
2-ilişkideki beklentiler değişmişti, o ciddi bir adım atmak istedi ben ondan bağımsız böyle bir şeye hazır değildim. konuşup anlaşarak ayrıldık, o yüzden 0,5 diyorum
3-ayrılalı 3 seneyi geçti, hala konuşuruz, pandemi öncesi görüşüyorduk da nadiren de olsa.
4-tamamen arkadaşça, ortak ilgi alanlarımız üzerine olan görüşmelerdi bunlar. insan olarak çok sevdiğim şefkat duyduğum biri. değer verdiğim, bu dünya için biraz saf ve temiz biri. bence insan olarak dünyanın onun gibilere ihtiyacı var. bundan dolayı üzüntüleri kırgınlıkları oluyor. dert anlatır, dinler akıl veririm, o da benim bu yanımı sever, bana akıl danışır.

insanların karşısına böyle güzel bahsedebileceği -hele ki uzun süren eski bir ilişkiyse- kaç kişi çıkıyor? benim ondan sonra, en az onun kadar sevdiğim başkaları çıktı karşıma ama hiçbiri insaniyet namına onun kadar "iyi insan" değildi. iki insan arasındaki ilişkiye sevgililik, arkadaşlık, akrabalık olarak bakmaktan ziyade; daha üst anlamda, insani ilişki olarak bakabilmek lazım. ona bu anlamda bakıyor ve "güzel insan" olarak tanımlıyorum. böyle baktığımda iletişimde olmaktan mutlu olduğum biri, bu yüzden.
0
Jux
(17.05.21)
1) En son ilişki yaklaşık olarak 7-8 ay sürdü.
2) Puanım 3.
3) Burası saçma, corona olayları yüzünden ayrıldıktan sonra bile bir süre daha aynı evde yaşamak zorunda kaldık :D
4) Ee çünkü Corona.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
1) 15 ay civari

2) genel olarak 2 diyebilirim. ciddi bir sorun yoktu. niye terk edildigimi hala anlamadim acikcasi, herhalde tirt buldu beni ama bunu anlamak icin bir sene gerekiyor muydu bilmiyorum.

3) gorusmuyorum tabii, sevdigim halde sktir edildim ne goruscem bu saatten sonra
0
der meister
(17.05.21)
Hangisi olduğunu söylememişsin ki :)
En çok sevmiş olduğumu söyleyeyim;

1- 1 sene
2- 1 puan
3- görüşmedik, hiç haberim yok.
4- yüzde yüz benim mallığımdan kaynaklandı. Hadi yüzde 98 diyelim.
0
kaptan maydanoz
(18.05.21)
Eşimle tanışmadan önceki son sevgilim:
1- 1 sene
2- ayrılma sebebimiz puanlanamayacak kadar ilginç
3- görüşmedik öldü mü kaldı mı haberim yok.
4- o.ç olduğu için
0
suicides underground
(18.05.21)
1. ne kadar süre birlikteydiniz? 5.5 yıl
2. ayrılma sebebinizi puanlayın: 1-“kırgınlıklarımız vardı” seviyesi ve 5-“bitmeyen kavgalar/aldatma/şiddet vs vardı.” seviyesi olsun. 0
3. ayrıldıktan sonra görüşmeye devam ettiniz mi, yoksa onu hayatınızdan temelli sildiniz mi? Sildim.
4. neden? Beni aldattığı için.
0
stewie
(18.05.21)
Şu anki sevgilimden önceki,

1. 1 seneyi geçmişti
2. 1 - Birbirimize uygun olmadığımızı gördüm. Öyle büyük kavgalar olmadı ama çok üzüldüm.
3. Hayır sildim
4. Görmeyi kaldıramıyordum o zamanlar ama şu an tamamen nötrüm.
0
jazzabel
(18.05.21)
1- 6 ay birlikteydik
2- 5 puan. Bitmek bilmeyen kavgalar. Diken üstünde dolaşmaca. Bugün ne sorun yaşayacağız vs.
3- Bir-iki telefon görüşmesi oldu. Sonra tekrardan beni her yerden engelledi.
4- Valla o engelledi. O yüzden ona sormalıyım.
0
Amory Lorch
(18.05.21)
(12)

mutlu musunuz?

0zlem
ve bu hayatı gerçekten yaşadığınızı düşünüyor musunuz?
ve bu hayatı gerçekten yaşadığınızı düşünüyor musunuz?
0
0zlem
(17.05.21)
Mutlu olmak için de sebeplerim var mutsuz olmak için de. Geçmişe takılmazsam mutluyum
0
okumakserbestbegenmeksart
(17.05.21)
Mutluyum, zekaliyim
0
abuzer
(17.05.21)
Para var ama huzur yok
0
stewie
(17.05.21)
iş yok, para yok, özgüven yok. geçmişe takılma var, dolandırılma var, yaş 30 saçlarım ağarıyor. mutlu olmayı başaramıyorum, değilim.
0
spartamed
(17.05.21)
sıfır. 10/0
0
ayseee
(17.05.21)
Evet, kısmen
0
etna
(17.05.21)
www.youtube.com

Hayır, harranliyam.

Bu güzel espriden sonra mutlu da değilim mutsuz da değilim diyorum. O değil de ben bunun aynısını başka başlıkta da yazmıştım bugün. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
mutluluk genel bir ruh hali değil bence. en fazla olduğunda 1 gün süren bir şey. hadi çok leylasındır 1 hafta sürsün. mutlu eden şeye düzenli maruz kalmadıkça genel anlamda mutluyum demek zor bence. işin kötü yanı, bu şeye düzenli maruz kalmak ondan alınan mutluluğu da azaltıyor zamanla.

mutsuz da değilim ama. nötr. mutlu olup olmadığıma çok takılmıyorum, bunun üzerine düşünmek bile başlı başına insanı mutsuz eden bir şey çünkü.
0
Jux
(17.05.21)
değilim genel olarak
0
Mossy
(18.05.21)
Genel olarak mutluyum. İmkanlarım dahilinde hayatımı yaşadığımı düşünüyorum, yapmak istediğim şeylerin büyük kısmını yapabiliyorum. Ama kişilik olarak küçük şeylerden mutlu olan biriyim yani, hemen şu an norveçte somon yemek istiyorum gibi ütopik zevklerim yok.
0
roket adam
(18.05.21)
şu işteki sıkıntılarımız bitse manitamın da benim de, dünyanın en mutlu insanları olabiliriz.
0
Hallegadola
(18.05.21)
Bu hayatı gerçekten yaşadığımı düşünmüyorum.
Bu hayatı gerçekten yaşayan çok az insan olduğuna inanıyorum.
Sonuç: mutluyum
İyi günler
0
frontrow
(19.05.21)
(20)

Şükretmeyi sever misiniz?

matilda
Dinden bagimsiz olarak şükreder misiniz halinize hic? Ben hep sukrederim ve bu durumun ruhuma cok iyi geldigini ve mutlu olmama yardimci oldugunu fark ettim. Dindar degilim ama sukretmeyi bayagi seviyorum.Aslinda kotumser bi insanimdir ama bazen nispeten guzel bi hayatim oldugunu dusunnuyorum. Tabii
Dinden bagimsiz olarak şükreder misiniz halinize hic?
Ben hep sukrederim ve bu durumun ruhuma cok iyi geldigini ve mutlu olmama yardimci oldugunu fark ettim. Dindar degilim ama sukretmeyi bayagi seviyorum.
Aslinda kotumser bi insanimdir ama bazen nispeten guzel bi hayatim oldugunu dusunnuyorum. Tabii bu ekonomik sartlarla ne kadar iyi olabilirse..
0
matilda
(17.05.21)
Şükretmem ve minnet duymam. Daha iyi olabilirdi diye düşünürüm genelde.
0
Mossy
(17.05.21)
ben şükretmeyi sevmiyorum yarın başıma ne geleceği belli değil, bugün başıma birşey gelmediği için şükretmiyorum. şükretmek kendi yaşantınızı başkalarının kötü talihi ile avutmaktır ve bana göre hoş değil.
0
nahtoderfahrung
(17.05.21)
Sukretmem.daha iyisi isterim. Bu demek değil ki bulundugum konum beni mutsuz ediyor.
0
logisticsmanager
(17.05.21)
Kafamda oturtamadığım kavramlardan biri. İyi veya kötü içinde bulunduğum duruma hiçbir gücün etkisiyle değil tamamen hür irademle gelmişim. İyi olduğun için şükret, daha kötüsü olmadığı için şükret.. iyi ama niye?? Kaderimi bir güç tayin ediyorsa eğer, her şey iyi giderken şükretmem gerekiyorsa eğer kötü giderken de isyan etme hakkım olmalı o zaman. Bunu bi türlü anlayamıyorum.

Dolayısıyla şükretmiyorum. Hem anlayamadığım için hem de dindar olmayıp bunu yapmayı samimi bulmadığım için.
0
IncredibleMau
(17.05.21)
Dinden uzağım ve şükrediyorum.
Sağlıklı olduğum için, bir eksiğim olmadığı için.
0
yarey
(17.05.21)
İnançsızım ve şükrediyorum. Ben bana sahip olduğum için. Nolursa olsun mutlu hissettiriyor.
0
Corpsebridee
(17.05.21)
Alemin derdini gördükçe kendi derdime şükrediyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(17.05.21)
Şükretmem. Aksine başkalarının kötü haline bakarak kendi haline sevinmenin/şükretmenin hoş bir şey olmadığını düşünüyorum.

İnsanların, başkasının mutsuzluğuyla nasıl mutlu olduklarına şaşırıyorum hatta.
0
jacque
(17.05.21)
Şükür ediyorum fakat bir şey yanlışsa, eksikse ifade etmekten çekinmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(17.05.21)
Sevmem.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
Zaman zaman şükrederim, özellikle bazı konularda. İnançlı biri değilim, Allah'a etmiyorum bu şükrü. Şükür söz konusu olduğunda onu genelde tek tip yorumlama eğilimi gösteriyor toplumumuz ama herkesin şükürden anladığı elbette farklı olabilir. Ben bahsettiğim şükretme eylemini her anlamda kendi kazançlarıma ilişkin bir sevinç ifadesi ve kendime karşı duyduğum bir memnuniyet göstergesi olarak görüyorum mesela. Kendimi benden kötü durumda olanlarla asla karşılaştırmam ve bundan dolayı herhangi bir varlığa minnet duymam.
0
kedimedi
(17.05.21)
Bazen şükrederim.Ama genel olarak kendini kötüsüyle kıyaslayıp haline mutlu olmak saçma geliyor.
0
jjimyl
(17.05.21)
şükretmek ile sahip olduklarının kıymetini bilmek aynı şey değil. "buna da şükür" tabirinden nefret ediyorum, bizim gibi gelişmemiş toplumların gelişimi karşısındaki en büyük engellerden biridir bu. hiç şaşırtıcı değil ki dinlerle ilgili bir yaklaşım...

ben iyimser, elindekilerin kıymetini bilen, hatta sahip olduklarına kıymet verme konusunda biraz da safça bir bakışa sahip biri olarak şükür kavramına çok uzağım. çünkü sahip olduklarının kıymetini bilmek sadece sahip olduklarınla ilgili bir şey. şükür ise sahip olduklarının kıymetinin olamadıklarından daha fazla olduğu altmetnine sahip bir kavram.

sağlıklı insan psikolojisini temellerinden biri sahip olduklarının kıymetini bilmek bence. günümüzdeki diğerleriyle karşılaştırmalı özgüven problemlerinin temelinde insanların kapasitelerinin, sahip olduklarının farkında olmamalarıyla ilgisi var. kendinizi sevin goygoyunun altındaki de bu işte; neyi yapıp neyi yapamayacağının farkında olmak özgüvenli bir birey olmanın temel şartlarından biri. evet bende bunlar bunlar var, şunlar yok. olmasını sağlayabilir miyim? cevabı evetse onun için uğraşmaya devam ama bazı şeylerin olmasını sağlayamazsın. o durumda da elindekilere odaklanıp kendini onlar üzerinden motive edebiliyor olman lazım.
0
Jux
(17.05.21)
Bir çok şey için, günde bir çok kere şükrederim. Başta sağlık ve düşünme gücü oldu üzere sahip olduğum bir çok şey için. En güzeli de sabah uyanır uyanmaz bu güne de çıktığım için ve akşam yatarken sağ salim yatağa yatabildigim için şükrederim.
0
etna
(17.05.21)
şükretmek ya da şükran duymak çok sık kendime hatırlattığım bir şey.

bir sürü kadim gelenekte var ve bence insana çok iyi geliyor. şükür tam olarak ne bence oranın ayrımını tam yapamadığımız bize abes geliyor.
0
ruh i tibbiye
(17.05.21)
Sevmem, duyunca irrite olurum.
0
jazzabel
(17.05.21)
Hiç sevmem.
0
ms brownstone
(17.05.21)
Sevmem, neden sukrediyoruz?
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.05.21)
dinsizim, şükrediyorum. böyle söyleyince 'şükretmek' doğru kelime oluyor mu emin değilim ama.
'hayat güzel lan oh' durumunu hissediyorum yani. yaratıcıya inansam 'allaam çok şükür' derdim.
*hayatım süper falan değil bu arada.
0
asisamus
(17.05.21)
Şükrederim. Sağlıklı olduğum için, yeni bir güne uyandığım için. İç ferahlatan bir aktivite benim için. Ateistim. Bir yaratıcıya şükür gibi değil ama sabah vaktinin güzelliğin, deneyimlemeye, sağlıklı olma haline şükretmek benimki.
0
tül perde
(17.05.21)
(12)

Hiç dışarıda/sokakta yattığınız bir zaman oldu mu?

asaf
Bazen çok zengin, hiç beklemediğim insanlardan duyuyorum bu sözü. Sizin hiç böyle bir deneyiminiz oldu mu? Olduysa ne kadar sürdü? Ardında nasıl bir etki bıraktı?
Bazen çok zengin, hiç beklemediğim insanlardan duyuyorum bu sözü. Sizin hiç böyle bir deneyiminiz oldu mu? Olduysa ne kadar sürdü? Ardında nasıl bir etki bıraktı?
0
asaf
(17.05.21)
Ergenken macera olsun diye Akmar civarında sabahlayalım demiştik ailelerimize yalan söyleyip. Gece 2 gibi polis alıp karakola götürüp ailelerimizi arayınca maceramız suya düşmüştü:)
0
suicides underground
(17.05.21)
Oldu 1 2 hafta kampüste yatmıştım sağda solda. Kütüphanenin banyosunda duş almıştım falan. Bi etki bırakmadı. Arkadaş bulup ev tuttum sonrasında zaten.
0
Mossy
(17.05.21)
Yurtdisindayken olmustu. Airbnb rezervasyon bitisi ile donus ucagi arasinda bir gece fark vardi, valizle sokakta kaldik. Aslinda son gece icin daha insani bir planimiz vardi ama son dakika plan suya dusunce ortada kalmistik. Yine de Muthis bir deneyimdi, ozluyorum oyle gunlerimi :D keske yine yurtdisina tatile gidebilsek de sokakta kalsak :(
0
invictae
(17.05.21)
99 depreminde otoyol kenarında yattım bi kaç gün
0
nahtoderfahrung
(17.05.21)
Küçükken serkeşlik olsun diye bir kez banklarda yatmıştım. Sese karşı çok hassas olduğum için kuşların tık tık gaga sesi, köpeğin kaşınma sesinden çıldırıp koşa koşa baba ocağına döndüm.

Bütün gençliği sokaklarda geçen, parklarda, barakalarda, umumi tuvaletlerde yıllarca uyumuş şu an inşaat işleri yapan zengin bir tanıdığım var. Yazılsa kitap olur hayatı ama sormaya korkuyorum üç gün esir alıyor, bitmiyor hikayesi.
0
IncredibleMau
(17.05.21)
barcelona'da bir gece otogarda sabahladim.. ucak sabaha karsi idi, kalacak yerim yoktu. otogar 12.00 de kapandi. otogar disinda kuytu bir yerde yere uzandim, orada uyudum.
0
spivak
(17.05.21)
Farklı farklı yerlerde 3 gece dışarıda yattığım oldu. Uzun süreli etki bırakmadı tabii ancak sonraki gün falan bel ve sırt ağrısı olarak etkisi oldu.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
New york'ta kalacak yer ayarlayamayıp iki valizle merkezi bir metro istasyonunda kalmıştık arkadaşımla bir gece. Merdivenin altına kıvrıldık, havluları yastık yaptık uyuduk. Saat 12 gibi polisler geldi hadi boşaltın istasyonu dediler gidiyormuş gibi yaptık gitmedik istasyonu üstümüze kilitlediler adgjsj

Sabah millet işe gitmeye başlayınca uyanıp gideceğimiz yere gitmiştik.

Birkaç kez de üniversitede sabahladık ama @incredible'ın dediği gibi pek uyunmuyor alışkın olmayınca sesten, tedirginlikten.
0
chicha_v2
(17.05.21)
14 yaşımda küpe taktım diye evde kıyamet kopmuştu. ben de gece kaçıp fabrikada yatmıştım. sabah erkenden diğer kulağımı da deldirmeye gitmiştim. bol sivrisinekli bir geceydi.
0
lesmiserables
(17.05.21)
Work and Travel sonunda tüm para suyunu çekince, valizleri bir emanete bırakıp, son 2-3 geceyi Times - Mcdonalds - Metro ve Havalimanında geçirmiştik. Aslında kendimizi zorlasak kalacak yer ayarlayabilirdik ama biraz da macera olsun istedik. Gayet eğlenceliydi.

Bir defa da İstanbul'da kuzenime ziyarete gitmiştim. Kaldığı yurt gece 01:00'den sonra almıyordu. Biz de 2-6 arasında 4-5 kez Söğütlüçeşme- Avcılar git gel yapmış, ve uyuyabildiğimiz kadar uyumuştuk. Her iki deneyim de herhangi bir olumsuz etki bırakmadı, gayet güzel anılar.

Bunların dışında aktarmalar esnasında havalimanlarında geçirdiğim geceler var ama onlar farklı tabi.
0
tss
(18.05.21)
Çocukken Erzurum’da köyde samanların üstünde yattım. Hayatımda aldığım en iyi uykuydu. Sabah erkenden zıpkın gibi kalktım.
0
stewie
(18.05.21)
washington dc'de bir otogarda yatmıştım. benim gibi çok insan vardı ama. gece otobüsü olanlar falan da olduğu için çok garip değildi.
0
bohr atom modeli
(18.05.21)
(13)

Loopa aldiginiz, en sevdiginiz parcalari paylasir misiniz?

camene87
Selam arkadaslar, dinlemekten bikmadiginiz, loopa alip tekrar tekrar dinlediginiz, en sevdiginiz sarkilari paylasir misiniz?Youtube veya spotify linki olabilir.Arabesk harici her tur muzik olabilir.Playlistim tikandi artik, yeni muzikler kesfetmede de pek basarili degilimdir.Eski, yeni, yerli yabanc
Selam arkadaslar, dinlemekten bikmadiginiz, loopa alip tekrar tekrar dinlediginiz, en sevdiginiz sarkilari paylasir misiniz?Youtube veya spotify linki olabilir.
Arabesk harici her tur muzik olabilir.Playlistim tikandi artik, yeni muzikler kesfetmede de pek basarili degilimdir.

Eski, yeni, yerli yabanci ve tür hic farketmez.Sadece arabesk dinlemiyorum.

Tesekkurler
0
camene87
(16.05.21)
Şu listedeki birçok şarkı güzel: open.spotify.com
0
himmet dayi
(16.05.21)
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
Son zamanlarda nispeten daha sakin ve duygusal şarkıları beğeniyorum, onlar için eski usül YouTube linki vereceğim ben.


www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Hahahah, biraz fazla mı olmuş?
0
kedimedi
(16.05.21)
Paylaştım:
youtu.be
0
Amaranta ursula
(16.05.21)
Jux
(16.05.21)
0
it aint hard to tell
(16.05.21)
kramp - istanbul sokakları
www.youtube.com
nevermore - the heart collector
www.youtube.com
nevermore - the river dragon has come
www.youtube.com
0
komikolmakuzen
(16.05.21)
Son günlerde şunları sarıp sarıp dinliyorum (duygusal...):

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

genel olarak sevdiğim şarkılar karısık kaset

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Mossy
(16.05.21)
baal
(17.05.21)
bu aralar charlie worsham love don't die easy. bu arkadaşın diğer parçalarına da bakabilirsin.

open.spotify.com
0
duyulmasi gerektigi kadar
(17.05.21)
(5)

yazılıma giriş için laptop önerisi

hugomugo
merhaba arkadaşlar, macbook air m1 işlemci 8 gb ram beni 2 sene idare eder mi sizce? sıfırdan başlayıp yapay zeka, deep learning yolunda ilerlemeyi planlıyorum. ilk paramı kazanıncaya kadar beni idare edebilecek bilgisayar tavsiyesine ihtiyacım var.
merhaba arkadaşlar, macbook air m1 işlemci 8 gb ram beni 2 sene idare eder mi sizce? sıfırdan başlayıp yapay zeka, deep learning yolunda ilerlemeyi planlıyorum. ilk paramı kazanıncaya kadar beni idare edebilecek bilgisayar tavsiyesine ihtiyacım var.
0
hugomugo
(16.05.21)
2 sene mi :)

16GB al, en az 8 yıl tık demez.

not: 2 sene idare etmek için macbook alınmaz. yarı fiyatına seni 4-5 sene götürecek PC'ler mevcut. XCode ile Swift geliştirmeyeceksen PC al.
0
himmet dayi
(16.05.21)
Google colab olduktan sonra daktilo bile kullanabilirsiniz. "Öğrenmek için" istediğiniz laptopu alabilirsiniz.
0
archmage mahmut
(16.05.21)
Farklı senaryolar için usttekiler+1

Eğer bilgisayarı yeni alacaksan direkt gidip Macbook yerine masaüstü bir bilgisayar toplayıp Nvidia gpu taktırirsan daha avantajlı olur. Bu sebeple @himmet+1

Yok bilgisayarın zaten buysa ve seni idare edip etmeyeceğini soruyorsan, o bilgisayarla model eğitmeyi falan yapamazsın. Tabii bunun için de kullanacağın çok daha farklı yöntemler var. Colab ya da farkli cloudlar üzerinden kodunu çalıştırma gibi. Yani kodu yazma ve öğrenme için yeterli ancak görece büyük modelleri eğitmek vs için yeterli değil. Bu sebeple de @arch+1
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
ben insaatciyim. elimde 8 gb 2.6 ghzlik ssdli.bi laptop vardi. ekrankarti 1 gb falan. santiyede islerimi goruyordu. autocad excel vs.
daha sonra veribilimine kasmaya basladim. bi de baktim ki ram yetmiyor. kendime bi tane masaustu kurdum. iki alanda da cok rahat yetiyor simdi.

b550 aorus pro ac anakart (128 gb'a kadar yolu var)
3700x islemci
16 gb ram
2060 rtx ekrankarti
970 evoplus ssd, bu makine beni sadece ram takviyesi ile tahminim 5 yil cok rahat goturur.
0
turbo sadık
(17.05.21)
16gb ramli macbook al pisman olmazsin, uygun fiyatli olmasi icin ikinci el alabilirsin
0
tahtakafa
(17.05.21)
(25)

yurtdışında yaşayanlar Türkler neden böyle?

alko ikarus
ahali merhaba. sosyal medyada özellikle twitter ve sözlükte gördüğüm kadarıyla, yurtdışında yaşayan daha doğrusu bir çoğu tepki gösterip göçüp giden türkler tükiye gündemini takip ediyorlar, yazıyorlar, eleştiriyorlar, küçümser bir halde akıl veriyorlar bizlere. hepsinin ortak noktası bizleri küçüms
ahali merhaba.

sosyal medyada özellikle twitter ve sözlükte gördüğüm kadarıyla, yurtdışında yaşayan daha doğrusu bir çoğu tepki gösterip göçüp giden türkler tükiye gündemini takip ediyorlar, yazıyorlar, eleştiriyorlar, küçümser bir halde akıl veriyorlar bizlere. hepsinin ortak noktası bizleri küçümsemeleri.

şimdi anlamadığım bir insan memnun olmadığı bir ülkesini terk ettikten sonra neden ülkesinin gündemini, toplum olaylarını takip eder ki? neden akıl veriri ki?
bakıyorum twitter'a gittikleri ülke alakalı bir tane tweet atmamışlar. varsa yoksa türkçe ve türkiye ile alakalı.

şahsen ben abd'ye gitsem şehirle, ülke ile alaklı şeyleri takip eder yazarım.

bunun sebebi ne ola ki?

edit : aklıma geldi şimdi. kanada'ya bir çift göç etmiş. gider gitmez kadın bizleri aşağılayan bir yazı yazmıştı epey olmuştu.

edit : tam ifade edemedim sanırım. nefret edip, gemileri yakıp gidenlerden bahsediyorum.
0
alko ikarus
(16.05.21)
- diğer ülkeye entegre olmaya çalışmaktansa, mevcut bildiği yer hakkında yorum yapmak daha kolay. göçmen olarak zaten hakim olmadığı bir yerin jargonunu öğrenip, yorum yapıp, göçmenliğinin yüzüne vurulma riskini göze almaktansa tr'ye odaklanmak daha konforlu ve risksiz, ayrıca -->
--> ülkemizde yurtdışında yaşayanlara ekstra bir hürmet gösteriliyor, ıvır zıvır ne anlatsa aaa adam orada abi biliyordur gözüyle bakılıyor.
- yurtdışına siyasi sebeplerden kaçmak zorunda kalan çok ciddi sayıda insan var, onların ciddi kuyruk acısı olduğu için bırakamıyorlar
- sosyal medya bu ülkede daha etkin kullanılıyor, bu şekilde takipçi kasma ihtimali daha yüksek, son dönemde bu tarz içerikler çok izleniyor takip ediliyor
- tamamen arabesk sebeplerden, gitse de kalbini ya da beynini burada bırakan çok insan var.
0
roket adam
(16.05.21)
Cunku giden siz degilsiniz, onlar. Onlar da ailesinin, esinin dostunun yasadigi yere ilgi duyuyorlar. Yasanan olaylara fikri ve duygusal bagliliklari var. ne yapsin adam ohio eyaletindeki yolsuzluk hakkinda mi twit atsin mesela? O olayla bagdaslasacak altyapisi yok, kisi ve kurumlar hakkinda bilgi sahibi degil. Kulturel ve sosyolojik birikimi yok henuz. Bunlar zamanla olusan seyler. Gider gitmez butun olaylari cozup yorum yapacak duzeye gelmek imkansiz.

Kucumseme konusuna bisey diyemiyorum, kisisel olabilir.
0
icim urperiyor
(16.05.21)
o zaman bunlar gerçek anlamda nefret edip ayrılmamışlar. şekil yapmak olayları.

hangimiz nefret ettiğimiz işten ayrıldıktan sonra o iş yerini takip ettik ki?
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
ben de gittim.
ama tabiki bu ülke hakkında yorum yapacağım ne hakkında yapayım?
neden gittim ben? o yorum yaptığım pislikler yüzünden gittim.
Tepkimi gösteriyorum.

3 hafta eve kapatıp, aşı maşı yapmayıp, tekrar açıyor adam
ne değişti 3 haftada? hiç
napiym? aferim mi diyim.

bu durum beni etkiliyor tabii, gelemiyorum gidemiyorum, kırmızı liste bok püsür.
türkiye evlerimden kira alıyorum, ekonomi sıçtıkça aldığım kiranın buradaki karşılığı çöp oluyor, ne diyim? aferim mi diyim?

ne demek gittin ve senin yorum hakkın yok.
sen gelemedin diye mi öfkelisin?

edit: iş yeri örneği pek doğru değil.
Eski iş yerinin sana borcu varsa, yorum yaparsın.

Benim de bu ülkede evim, akrabam var.
tabi yorum yapacağım
0
summatinyourteeth
(16.05.21)
@summatinyourteeth

sakin :) gemileri yakıp, nefret eder halde gidenlerin bu halini anlamıyorum olay o.
ne öfkem var ne de kimseye niye gittin diyorum.

sen gemileri yakmamışsın.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
severek gidenlerde yoktur bence bu. en azından küçümseme yoktur diye düşünüyorum.

ama çoğu insan para araba almak için falan gidiyor. Bir de orada bulunduğu durumu justıfy etmesi lazım hep.
iyi ki burdayım vs. e nası yapacak? kalanları gömerek :)
eziklikten başka bir şey değil.

ama mesela youtubeda kanadaya göç diye bir youtube kanalı var. onların durumunda dışarıda daha iyi hayat şartlarının olduğunu bizimkilere göstermek ve bizde de olmalı hatta daha iyisi olsun demek var bence.
0
sonsuz
(16.05.21)
Genel olarak haklisin. Turkiye kulturu ASIRI ice donuk ve bu yuzden de yurtdisina giden vatandaslarda genel olarak entegrasyon zayif. Bir cogu yasadigi ulkenin siyasetinden gundeminden asiri habersiz, veya haberdarsa da algisi fikirleri cok yuzeysel.

Hem yasadigi ulkenin yerlileriyle kaynasma, kulturu ozumseme eksikligi (en basit ornegi mutfak) hem de anavatandan kopamama eksikligi var. Ikisi birden.
0
hot potato
(16.05.21)
Bence bu empati yapması o kadar zor bir konu değil.

Ülke yangın yeri olmasaydı kimse o tweetleri atmazdı. İnsanların doğup büyüdükleri yer, sevdiklerinin yaşamaya devam ettikleri ülke. Tweet atmaktan başka yapabilecekleri çok fazla bir şey yok.
0
archmage mahmut
(16.05.21)
Çok genelleyici ve soyut bir başlık olmuş. Ortada herhangi bir örnek, savını destekleyecek biseyler yok. Onu da geçtim varsayımların, vardığın sonuçlar da hatali. Dolayısıyla nereden tutarsan tut, elinde kalıyor.

En başından, bir ülkeyi terk edenler o ülkeden nefret ettikleri için terketmez. Herkesi bu şekilde kabul etmek yanlış. Kişi ülkesini sevse bile başka bir yerde daha iyi bir yaşam şansını görürse terk edebilir. Ülkeyi terk etti diye ülkenin olaylarına kendini kapatması da saçma. Aile, arkadaş vs olmasa bile kişi uzunca süre bir ülkede kaldığı zaman doğal olarak ordaki gelişmeleri merak edebilir. Konu hakkındaki görüşlerini de paylasabilir. Hatta ve hatta hiç yaşamadığı, görmediği yer hakkında da fikir beyan edebilir. Olayın sekilcilikle vs de alakası yok genel olarak.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
@sonsuz

eziklik konusuna katılıyorum.

yıllardır sözlükten takip ettiğim kadın badilerimden giden nefret ederek gittiler hatta kurtulduk dediler. hepsi gittikten sonra sözlükte daha fazla takılmaya başladılar. resmen sözlükte yaşıyor gibi oldular. sonra bir çoğu geri dönüş yaptı. işle alakalı problemleri yoktu.

olay şu, cinsel açlığın afrikası ülkemizde çok ilgi görüyorlardı ama o ilgiyi orda bulamışlar. kadın egosunun kırılması bu bir. ikincisi orda farklı olamıyorlar. nasıl olacaklar ki? bizde herkesten farklı yapan şeyler mesela eşcinsellere destek vermek, hayacan hakları, insan hakları gibi meseleler orda yok. haliyle farklı da olamıyor sıradan oluyorlar. bunu kaldıramayıp dönüyorlar.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
nereye giderse gitsin tabi ki doğup büyüdüğü ülke gündemini takip edecek ve yorum yapacak. çocuğu olsa o bile büyüyünce yorum yapacak türkiye için. türkiyeden gidenlerin türkiyeyi tamamen silmesi gerektiğini düşünmeniz çok yanlış.
0
dafuq
(16.05.21)
@j r r tolkien hayran

örnek çok yazıyı uzatmak istemedim.

mesele üslup. yukardan bakış, küçümse. resmen bunun için göç edilmiş gibi bir hal var.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
Yurtdisinda yasayan ve Türkiye pasaportuna sahip olan kac milyon insan var, farkinda misiniz? Nasil genellendi bunlar, bu kadar basit olarak?

Almanya´ya 40 sene once gocmus uzaktan akrabalarim, sürekli Türkiye´yi ovuyor, sifir elestiri ile. Boyle milyon tane insan var burada. Tabii, twitter hesaplari yok. Algida secicilik bu biraz.

1. Ulkesinden ayrildiktan sonra, ulkesinin halini durumunu takip eden ve hatta ulkesinin gundemine direkt etkisi olan insan topluluguna diaspora denir. Diaspora illaki kotu degildir; egitimli ve etkili bir diaspora her goc veren ulkenin yararinadir. Yoksa "siz"i uluslararasi alanda iteklemeye devam ederler. Sosyal medyada Türkiye elestirisi yapan insanlarin hepsi, Türkiye´nin bulunduklari yerde kara propagandasini yapiyor demek degildir.

2. Her insan, insan oldugundan oturu, dusunur ve etrafindaki seyleri karsilastirir. Bakarsiniz ki bazi seyler ülkenizdekinden cok daha iyi, farki ya da kotu, bunlari paylasirsiniz. bkz. insan olmak.

3. Bu noktayi anladim. Türkiye de oyle bir bela iste. Ama Türkiye tek degil. Bakiyorum, bol dertli ulkelerden gelen tüm gocmenler, ulkelerinin derdiyle dertleniyor. Bu insanlar köksüz degil, aileleri ve arkadaslari orada. Geldikleri yerle ilgilenmeleri kadar dogal bir sey yok. Bu da, bulunduklari yerde bir hayat kurmalarina engel degil.

Ayrica, baska ulkede yasayan ve Türkiye ile ilgili paylasim yapmayan insanlarin sayilarini nasil tespit ettiniz? Adanali biri Danimarka´da yasayip Danca paylasim yapsa, zaten ondan nasil haberiniz olacak?

Türkiye ilgili paylasim yapmiyorum, sosyal medyamda Türkiye ile ilgili icerik sifir. Ama profesyonel alanim, Türkiye ve Orta Dogu odakli. Beni saydiniz mi? Benim gibi tonlarca insan var, hepimizin ozelligi "sizi kucumsemek" degil. Siz, biz ne gercekten? Bu gidenler nelerden, nicin bu derece "rahatsiz" olmuslar, bir anlamaya calistiniz mi?
0
buf-e kür
(16.05.21)
Ek olarak, bakış açında çok ciddi survivorship bias var. 100 kişiden 10 kişi tweet atsa, sen sadece tweet atan insanları görüyorsun ve yurt dışında yaşayan insanlar onlardan oluşuyormuş algısı oluşuyor.
0
archmage mahmut
(16.05.21)
Hocam mesele üslupsa senin bu başlıkta yurtdışında olanlara karşı takındığın üslup da küçümseyici. Sen de kendince onlara tepeden bakıp onları kucumsemeye çalışıyorsun. Yok orada ezik oluyorlar, yok sekilcilik yapıyorlar vs.

Olay çok genelleyici ve hesap sorucu tarzda. Birkaç kişiden herkese çıkarım yapip, üstüne de anlamaya çalışma kisvesi altında bişekil saydırma amacı guduyorsun gibi.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
@j r r tolkien hayran

hocam allesen ne küçümsemesi yapıyorum :)
göç etmiş olsam hayatımı yaşarım beni mutsuz edip göç etmeme sebep olan şeylerle meşgul olmam. e zaten olay mutlu olmak değil mi? göç onun için değil miydi?

geri dönüş yapanların, orda mutsuz olanların dediklerini aktardım.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
Yani sorduğunuz sorunun sorulma sekli sacma. Herkesi bir kaba koyup üstüne etiket yapistirmissiniz.

Ben diyorum; türk insaninin yüzde 70ini sevmiyorum. Ayni yerde bulunmak istemem. Ülkedeki sacmaliklar beni bezdirirdi. Ayrildim cok mutluyum. Ülkede ailem, arkadaslarim dışında özlediğim bir iki şey var; deniz ve gece de açık olan yerler. Yoksa Fransa insanini türk insanina tercih ederim.

Neyse, ben kendimden bahsettim simdi de soruya cevap vereyim; Fransa'da 4 yildir yasiyorum ve ne chirac dönemi yasadim ne sarkozy ne hollande. Ne de yasadigim yerlerin eski belediye başkanlarını gordum. Buna ek olarak yaşadığım sehre bağım olusmadi çünkü yaşadığım sehre is icin geldim (Fransa'ya ise normal geldim, is yoluyla değil). Yani ben gidip azicii deneyimimle ne diyeyim Fransızca; marine le pen mi konuşayim? Macron mu diyeyim? Ki bir Türk'e göre burada yapilanlar hafif bile geliyor. Bir tarafin devlet başkanı "hakkinizi helal edin" diyor, diğer bir tarafta 500 milyar euro yardim paketi söylendi.
Bir tarafta süresiz ücretsiz izin çıktı bir diğer tarafta devlet maasin tamamini karsiladi.
E bunları gördükçe bana macron süper geliyor ama bir fransiza göre super falan degil. Işte benim bu farki anlamam icin bir 10 sene daha değişim gecirmem lazim, ben halkini ezen, vergilerle cebindeki uc kurusa goz diken, yasalari kafasına göre uygulayan ülkeye alismisim.

Neyse kısacası; benim dert olarak gördüğüm sey ile Fransızin gördüğü farksiz. Ben 50-60 sene geriden geliyorum alistigim devlet olarak.
Sosyal medyada eksiduyuru disinda bir yorumum yok ama ailem var, arkadaslarim var. Tamamen kopamam ülkeden.

Bu arada burayi da takip ediyorum. Ama burasi hakkinda yorum yapacak bilgi, yetkinlik ve yasanmisliga sahip değilim.
0
logisticsmanager
(16.05.21)
@logisticsmanager

hocam göç mutlu olmak için yapılıyor. mutsuzluğa sebep olan şeylerle göç ettikten sonra ilgilenmek mutsuzluğun devamı demek. hayatı yaşamak varken, adapte olmak varken napayım ben türkiye gündemi.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
Hocam bak yukarda yüz kişi farklı bakış açısı ve farklı gerekçeler sundu sana. Sen ise hala gelmiş "X böyle olmalı" şeklinde kendi düşüncenin, kendi tanımının doğru olduğuna yönelik cümle kuruyorsun. Gerçekten anlamaya çalışan birinin yapacağı bir olay değil bu.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
@j r r tolkien hayran

peki sorayım öyleyse. mutsuzluktan giden insanlar neden mutsuzluk veren şeylerle ilgilenir?
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
Hocam yine başa döndük, ailesi oradaysa eğer ordaki mutsuzluk onu da etkileyebilir. Onu geçtim kişi tekrar oraya dönüp mutlu olmayi amaçlayabilir. Onu da geçtim o mutsuzluk veren sey için bişeyler yazmayı ya da yapmayı kendisine bir görev sayabilir. Var da var yani. Olay öyle ülkeden çıktım, herşeye reset atayım olayı değil. Herkesin gerekçesi farklı olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
Valla benimki tamamen katıksız akp nefreti. Ülkede hükümet değişse dönüp bakmam siyasetine falan. Akp'nin bana yıllardır yaşattıkları var ve inanılmaz şekilde kinliyim, öfkeliyim. Dünyanın öbür ucuna da gitsem bu kini ve öfkeyi içimden atabilmem münkün değil.

Tek sebebi o yani.
0
garavel
(16.05.21)
toplum olaylarını takip eder ki?
- yillarimizin gectigi, sevdiklerimizin, arkadaslarimizin oldugu hadi hic biri yoksa anilarimizin oldugu bir ulke. Kim turkiye'nin kotu durumda olmasini ister ki? Olaylari takip ediyoruz cunku sevdiklerimiz orda, hic sevdigimiz biri yoksa yuzlerce ani biriktirmisiz. Yurt disindaki imkanlar(hem ekonomik, hem siyasi, hem sosyal) turkiye'de olsa kim giderdi ki? Yarin obur gun turkiye'ye donebilecegim bir ortam olusursa donmek isterim tabi ki, sevdiklerimin cogunun oldugu yerde yasamayi secerdim. Yurt disinda yasayarak elde edilen ekonomik, sosyal, politik rahatlik karsiliginda bedel olarak sevdiklerinden ayri kaliyorsun.

neden akıl veriri ki?
- akil vermeyi genel olarak sevmiyorum, turkiye'de akil verenler yurtdisindayken de veriyor. Bulunduklari yerle ilgili pek yok bence.
0
fakyoras
(16.05.21)
Yurtdışına çıkanın sesi daha rahat çıkıyor. Bilirsin toplumda içerisinde genel alışkanlık, adet ve geleneklerin tersine hareket eden veya konuşan nadir olur.
Başlarına ne geleceklerini bilirler çoğu zaman.
Eskiden beri böyledir malum.
Bunun yanında normal bir muhalifi ya da ülkesine karşı iyi şeyler hazırlanmasına, proje üretmesine rağmen gerekli karşılığı alamayan gönlü kırıkları saymazsak, bu ülkeye karşı eleştiri işini artık hainlik derecesine vardıran şu an bulunduğu ülkenin sadık uşağı olan kimseler de yok değil.

Gündemdeki son bir kaç haftadır olan olaylardan sonra youtube artık nasıl bir algoritma varsa bana hep dışarıdan Türkiye hakkında "aleyhte" konuşan bazısı da bildiğim kadarıyla gazeteci olan kişilerin kanalını, videosunu önerir oldu.
Bir kaçına baktım artık kimin adamları ise bunlar varsa yoksa devleti yada hükümeti ya da bazı uygulamaları olayları eleştiri.. eleştiri.. eleştiri.. başka bir şey yok.
Güya temiz, güzel bir şey kalmamış.
Fetöcüsü ayrı mesele zaten. Onlar da meslek hayatlarını oralarda sürdürüyorlar.
Bulundukları devlet yatak,yemek agi de verdi mi tamamdır. Artık gelsin Türkiye aleyhine açıklamalar..

Türkiye'de bulunmasına rağmen meseleleri tahlil etme noktasında yine bu ülke içinde olan biten şeylerin eleştirilerini samimi olarak söyleyenleri de anlarım.
Hak verdiklerim var.
Ama o dışarıdakiler bulundukları, artık mensubu oldukları yeri eleştiremezler."Yapamazlar"

Sadece para için yurt dışına arkasına bakmadan sözüm ona beyin göçü olarak gittiğini sanan zaten oralıdır. Sadece Türkiye'de bulunma süreleri dolmuştur. Dolayısıyla öyle beyin göçü gibi entel etiketlere gerek yok. O beyinden fazlası Türkiye'de de var.

Halen Türkiye'ye bir şekilde küsmüş(!) ve yurt dışına gitme niyetinde olmasına rağmen dikiş tutturamama kaygısından dolayı beklemede olanlar da yok değil.

Gittikten sonra dediğin üzere bir de gittikten mektup yazanlar var.
Yazanları geçtim bu mektup kimin elinde haber oluyor ve şekilleniyor diye düşünmemek zor.

Kanadaya göç eden çift..
Karavanla dünyayı gezen çift..
Bilmem x teknoloji firmasında çalışan Türk.
Abd'deki Türk bir doktorun başarısı..
Bilmem hangi ülkedeki Türk milletvekili..
Bize ne ? Evet bize ne bunlardan?
Rahatı keyfi için dışarıya gidenin arkasına biz mi takılacağız?
Bu da yeni haber. Bir çok yerde
yayımlandı:
m.bursahakimiyet.com.tr

Hayat böyle değil mi zaten? kim tarafından besleniyorsa ona çalışılır.

Bazen dediğin üzere kimi Türklerin hayatlarına geçmişlerine bakarım.
mesele öyle yerlere varıyor ki . Onlar Türk değil aslında . Sadece Türkçe konuştukları için biz Türk zannediyoruz. Kısacası Türklük sadece bir gizlenme yolu bu topraklarda birileri için.
0
Erva
(16.05.21)
Orada yeterli ilgiyi goremiyorlar. Sosyal hayatlari da tirt oldugu icin bize sariyorlar.

Bizden bi mudur kadin gitti, burada kral gibi hayati vardi.
Mini etegi giyince it ekibini pesine takiyordu.
Herkes 10 aliyorsa bu 15 aliyordu.
Mudur oldugu icin is yapmasi da gerekmiyordu.

Gittigi ulkede butun kadinlar bunun 2 kati boyunda, kafasi kadar memesi var hepsinin, maas olarak herkes ayni parayi aliyor, herkes 1 euro'ya kahve iciyor.
Kizin hicbir ozelligi kalmadi tirtin onde gideni oldu.
Zaten ulkede kiyafeti sallayan da yok.

Gunde 3 kere story atiyor, oradan kimse sallamiyor. O da buraya satasiyor :)

Baska bir arkadasim gitti 2 sene ulke cok super kizlar cok super diye kafamizi utuledi, simdi turkiyeden eski kiz arkadasina donmus :)
Muhtemelen kesin donus yapacak.
Onla beraber en az 5 kisi taniyorum donus yapan.

Bu dediklerim modern cagdas dil bilen insanlar. Belki kaosa alismislardir duzenli hayat zor geliyordur.
Gidip de 10 numara mutlu olan cok az adam gordum.
0
divit
(16.05.21)
(5)

Bilimsel makalelerdeki görsel şeyleri nasıl yapıyorlar?

sparky
Chartlardır, diyagramlardır her türlü figür ve şekilden bahsediyorum. Bunları yaptıkları ücretsiz yazılımlar da mevcut mu?
Chartlardır, diyagramlardır her türlü figür ve şekilden bahsediyorum. Bunları yaptıkları ücretsiz yazılımlar da mevcut mu?
0
sparky
(16.05.21)
bütün bilimsel makaleler için bir genelleme yapmak ne kadar mümkün?
Excel'in birçok grafik ve diyagram çizebilme yeteneği var. Excel dışında yine yüzlerce, binlerce ücretsiz yazılım vardır bu tarz görsellerin oluşturulabileceği. Ama atıyorum jeoloji gibi spesifik görseller/haritalar/diyagramlar içeren bilim dallarında kullanılan özel programlar var. Bunlar epey pahalı.

Örnek: www.goldensoftware.com

bu gibi diyagramlar belli analizler sonucu ortaya çıkar. Elle yapılabilecek şeyler değil.
0
himmet dayi
(16.05.21)
Yardımcı olabilir;
ipe.otfried.org/
en.wikipedia.org/wiki/Ipe_(software)
0
archmage mahmut
(16.05.21)
karikaturistan.files.wordpress.com

Valla saka bir yana, power point de cidden kullaniliyor bazi seyler icin. Hizlica sekiller uretilebiliyor ordan.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
ben python'da matploblib kullanıyordum. herhangi bir verisetinden çeşit çeşit grafikler çizdirebilirsiniz.

matplotlib.org
0
nehara
(16.05.21)
R, Python, illustrator benzeri programlar -mesela inkscape. Bir de datagraph var ama ben onu hiç kullanmadım, ücretli.
0
evrim halkasi
(16.05.21)
(11)

Bir şeyi istediğinizi nasıl biliyorsunuz?

plutongezegendegilmi
Bazı insanlar var, bi takım konularda çok netler. İşte "şu arabayı istiyorum", "şu şu şu özelliklere sahip birisiyle evlenmek istiyorum", "şu şirkette çalışmak istiyorum" falan gibi aşırı spesifik istekleri var. Yani neyi istemediği bilmek (önceden denemiş, hoşlanmamışsındır), veya genel konsept/kri
Bazı insanlar var, bi takım konularda çok netler. İşte "şu arabayı istiyorum", "şu şu şu özelliklere sahip birisiyle evlenmek istiyorum", "şu şirkette çalışmak istiyorum" falan gibi aşırı spesifik istekleri var.

Yani neyi istemediği bilmek (önceden denemiş, hoşlanmamışsındır), veya genel konsept/kriter olarak nelerden hoşlandığını bilmek (yine denemişsindir, sarmıştır) mantıklı, ama bu kadar spesifik istekleri olan insanların, neye dayanarak bu kadar spesifik olabildiklerini ve bu isteklerinin nasıl farkına varabildiklerini merak ediyorum.

Araba konusu mesela, param olsa Tesla alırım çünkü iyi bi araba gibi geliyo bana, ama bunu "Tesla istiyorum" diye ifade etmem. Araba lazım bişey, Tesla da iyi bi seçenek gibi, ama özellikle "bunu istiyorum" gibi bir durum yok, sadece "param olsa bunu tercih ederim" gibi bir durum var. Şu an Tesla yerine Hyundai'm var ve gayet de memnunum, başka bir şey istemek için bi sebep göremiyorum.

Bi başka örnek, çevremde çok yaygın "dünyayı gezmek etmek istiyorum" diyen insanlar var. Baya istiyorlar yani bunu, para falan biriktiriyorlar bunun için. Bir insan dünyayı gezmek istediğini nasıl bilebilir? Biri gelip "dünyayı gezmek ister misin" dese hayır demem, ama bu, bunu özellikle istiyorum demek değil.

Kendime bakıyorum, bende hiç böyle spesifik bir istek yok. Yani "bu işi bu akşam bitirmek istiyorum" var, "canım akşam 2 bira içmek istiyor" var, ama kısa vadeli ya da anlık şeyler bunlar. Uzun vadeli bi kaç planım var ama onları gerçekten istediğimden de emin değilim. Acaba istiyor muyum gerçekten? Nasıl bilicem?

Nereden geldi bu düşünce? Bayadır kafamda "çalışmaktan çok sıkıldım, keşke şöyle 1-2 yıl çalışmadan takılsam" diye bir 'istek' vardı. Şirket battı falan işsizim, 1 ayda sıkıldım. İstediğimi zannediyordum ama demek ki o kadar da istemiyormuşum. E bu böyleyse, diğer şeyleri isteyip istemediğimi nereden bileceğim? Belki de sadece istediğimi zannediyorum??

Ne diyorsunuz bu konuda?

Edit: bu bişeyi istediğini ifade edememekten farklı bi durum. Karışıklık olmasın diye özellikle belirteyim dedim.
0
plutongezegendegilmi
(15.05.21)
Biraz kendini tanımak ve analitik olmakla ilgili bence. Neyi istediğini bilmek aynı zamanda neyi istemediğini bilmeyi de içeriyor. Bunu neden istiyorum, beni nesi mutlu eder, olmazsa neyim eksik olur gibi sorularla durumu analiz edebilirsin mesela.
0
Jux
(15.05.21)
@Jux aslında demek istediğim biraz da öyle bişey. Yani neyi istemediğimi biliyorum, ama neyi istemediğinle neyi istediğin ve tabi nelerden hoşlandığın birbirinden alakasız üç şey. "İstememezlik ettiğin şeyleri istiyorsundur" gibi değil bence. Ama o aradaki farkı nasıl algılayacağız, o konuda emin değilim.
0
🌸plutongezegendegilmi
(15.05.21)
Neyi neden istemediğini bildiğinde seni mutsuz edecek şeyi biliyor oluyorsun. Demek ki onun zıttı olan şeylere bakman lazım. Tesla istemiyorum çünkü çünkü motor sesi yok. Demek ki motor sesi istiyorum, bu da tüm elektriklileri eledi. Sonra motor sesi olanlara bakıp onlarda neyi istemediğini beğenmediğine bakıp ona göre ilerleyeceksin.

Seçenekler böyle böyle azaldı ama elde kalanları da istemiyor musun? O zaman almayacaksın, yapmayacaksın. Zorla bir şey almak saçma neticede. Ama bu her seferinde böyle oluyorsa, hiçbişi istemiyorsan o zaman daha farklı bir sorun var demektir.
0
Jux
(15.05.21)
Valla genel olarak ne istediğini sen özellikle secmiyorsun bence, o gelip seni buluyor gibi. Yani şöyle düşün bir şeyin istek olması için o şeyin sende olmaması gerekir. Yani bişeyin yokluğu ona ait bir istek oluşturur. O istek de yokluk durumunda karşılaştığın sıkıntılar veya elde ettiğinde ele geçirmeyi düşündüğün arzular, beklentilere bağlıdır bence.

Misal araba örneği, varsayalım ki benim arabam yok. Günün birinde çok acil bir işim çıktı ancak arabam olmadığı için halledemedim. O zaman "keşke arabam olsaydı" şeklinde bir istek oluşabilir ve bunu amaçlayabilirim. Ya da arabam var ancak arkadaşın teslasini gördüm ve arkadaş çok havalı duruyordu o zaman ben de Tesla yı arzulamaya baslayabilirim. Tesla aldığımda ben de havalı olacağım ve herkes beni kıskanacak şeklinde düşünebilirim.

Dünyayı gezme örneği mesela, varsayalım ben yaşadığı şehirden ilk kez universite için çıkmış biriyim. Üniversitede arkadaş ortamında herkes birbirine gezdiği ülkeleri anlatıp bişekil yarışma moduna girdi. Ben de ezik hissettim ve kendi kendime o an "ulan ben de dünyayı gezeceğim" diye bir söz verdim.

Kısaca o istekler ona sahip olmadığın zaman ne yaşadıklarına bağımlı. O yüzden onlar seni buluyor gibi.
0
j r r tolkien hayrani
(15.05.21)
Olaya biraz felsefik bakınca aslında isteklerimizin bizim değil bi üçüncü kişinin istekleri olduğunu görüyorum. Ha ben de bu duruma yenik düşüyorum ama neden arabam olsun? ihtiyacım var mı yok mu bilmiyorum ama olsun istiyorum. Hayat bu isteklerin peşinden koşmak değil mi zaten
0
olaylar olaylar
(15.05.21)
deneyerek anlıyorsun işte, saydığın tarz insanlar denemeyi seviyorlar. ben mesela saydığın grupta bir insan olarak yeni şeyler yeni deneyimler denemeye bayılırım. muhafazakar değilim, gerekirse bir çok şeyi riske de atarım, ama aklımda olan bir şeyi hoşuma gidecek mi acaba diye denemek isterim yani.
0
roket adam
(15.05.21)
bunu ben de düşünüp duyuruya sormuştum. tatmin edici cevap alamamıştım. genelde deneme yanılma yöntemi cevabı gelmişti.
0
candide
(15.05.21)
Spesifik olan ve olmayan dilekler şeklinde bağlamı da biraz kendi anlayışıma göre daraltarak cevap vereyim. Ben bu ayrımı ulaşılabilir hedefler/dilekler ve ulaşılması zor ya da imkansız olanlar şeklinde yapıyorum. "dünyayı gezmek" benim şu an ne maddi ne de zaman açısında altından kalkabileceğim bir şey değil. Eskiye kıyasla dünya turu yapmak sadece zengin eğlencesi değil aslında. Türlü ucuz barınma ve seyahat yöntemi olduğunu düşününce birine "dünya turuna çıkmak istiyorum" deyince kişinin aklına cebimdeki para değil bunu göze alıp almadığım geliyor. Yani bunu yapıp yapamayacağımı sadece ben biliyorum. Karşımdakini bunu yapabileceğime inandırabilirim. Ama 6 ay sonra "hani dünya turu noldu?" derse eğer küçük düşeceğim için büyük laf etmiyorum peşinen.

Dolayısıyla benim için cevap; istediğim şey ulaşılabilir bir şeyse eğer o konuda spesifik olabiliyorum. Biraz daha netleştireyim. Spesifik olarak belirttiğim şeye sahip olmak için imkanım varsa eğer neden özellikle o şeyi tercih ettiğimin nedenleri de belirginleşiyor.

Bu benim kendi bakış açımdı. Başkalarında daha farklı şeyler gözlemledim. Uç bi örnek olacak. "ilerde tesla almak istiyorum" diyen birinin ne iş yaptığını, çapını bilmiyorsan eğer torna tezgahında çalışan bi işçi olduğunu varsayamazsın. Teslaya uygun olacak bi imaj çizer sende bunu söyleyerek. Buradan hareketle insanlar spesifik şekilde hedeflerini/dileklerini belirtebiliyorlar çünkü olmak istedikleri, görünmek istedikleri kişinin profili onların kafasında çok spesifik.

Soru baya geniş perspektif istiyor o yüzden nereden yaklaşayım bilemedim.
0
IncredibleMau
(15.05.21)
Kendini tanımakla, kendine kulak vermekle ilgili diye düşünüyorum neyi istediğini ve istemediğini bilmenin. Tamamen senin keyfine kalmış, başka hiçbir kısıtlamaya tabî olmayacak bir konuda canın neyi yapmak, neyi seçmek istiyor? Ne sana lezzet veriyor? Bunlar üzerine düşünülecek ve deneyimlerle desteklenecek şeyler. Bu şekilde isteklerimizi keşfediyoruz.

İstekler ise gerçekleştirmeye yetecek imkan olup olmamasına göre ya hayal olarak kalır ya da hedeflenen bir şey haline gelir. Örneğin akademik kariyer hedefim var. Araştırma yapmaktan, soyut kavramlar üzerine düşünmekten, bilgiyi işlemekten bağlantılar kurmaktan keyif aldığım için sosyal bilimler alanına yöneldim. Ama bir şeyden keyif almak, onu hedeflemek için yeterli değildir. Yöneldiğim bu şeyde başarılı olacak niteliklere sahip olup olmadığımı irdelediğimde cevap evetse bunu halletmek artık elimde olan bir şey. Dolayısıyla bu bir hedef artık. Aynı şey dünyayı gezmek için geçerli. İnsanlar neden dünyayı gezmek istiyor? İnsanlık tarihinde önemli yere sahip yapıları görmek istiyor olabilirler, farklı kültürlere ait lezzetleri tatmak istiyor olabilirler vs... demek ki kilit şeylerden biri de merak. Siz neleri merak ediyorsunuz ya da neleri deneyimlemek size keyif verecek?

1 2 ay çalışmadan takılsam deyip sonra bundan memnun olmamanız da bir çeşit kendinizi tanıma aracı bence. Vaktinizi nasıl geçirdiniz o 1 2 ay boyunca bilmem ama demek ki istediğiniz şey o yaptığınız şey değilmiş. Artık bunu biliyorsunuz *-* Belki o süreyi daha farklı değerlendirseniz fikriniz bu yönde olmayacaktı.

Dünyayı açık haritalı bir oyun gibi düşünüyorum ben, bedenim de yönlendirdigim bir avatar gibi. Keyfim ne istiyor diye düşünüyorum, neyi kurcalamak istiyorum, neyi merak ediyorum, ne bana zevk veriyor, ne gönlümü hoş ediyor... Bunlar zaten herkesin kendi içine bakınca cevabını bulacağı sorulardır.
0
Micella
(15.05.21)
Ailen ihtiyaç fazlasını sağlıyor muydu?
Yani aslında ihtiyacın olan şey bir çikolatadır ama yaramazlık yapmaman için, daha çabuk susman için, daha fazla ilgilenmiş olmak için sana cikolata + oyuncak verilmiştir. Bu yetiştirme tarzı ileride arzu/arzuya ulaşma bilincinde sağlıksız sonuçlar doğuruyor. Tabi ki bu tek seferlik davranış biçimiyle açıklanacak bir durum değil, ailenin genel tutumu fazla vermeye yakınsa tatminsiz, istek bilinçsiz bireyde en önemli etken olarak karşımıza çıkıyor.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.05.21)
Tamamen karakterle alakalı.
Her konuda kararsız kalan ve onu şöyle yapsam bu nasıl olur diye düşünen birisi olduğun için ben de kararlı olan kişileri anlamıyorum:)
0
neysene
(16.05.21)
(4)

Film tavsiyesi

mg3929
Sürükleyici, bilim kurgu olmayan ve çok uzun olmayan film öneriniz var mı?
Sürükleyici, bilim kurgu olmayan ve çok uzun olmayan film öneriniz var mı?
0
mg3929
(14.05.21)
Arlington road
0
EasyTiger
(14.05.21)
12 Angry Men (1957)
On the Watefront (1954)
0
heritage
(14.05.21)
Sakar Şakir.
0
j r r tolkien hayrani
(14.05.21)
Life of David Gale
Big Fish
0
laputa
(14.05.21)
(10)

Yeni baslayan iliskide ufak tuhafliklar

karanlik yanim
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var. > Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak y
Yeni iliskiye basladigim kadinla ilgili, kendisini cok begenip sevsem de, kafama takilan bazi seyler var.

> Durduk yere bende “daddy issues” denilen seyden var diyor, babasiyla problemli, bu yüzden ailesinin geri kalanindan da uzak. Bu diger insanlarla iliskilerini nasil etkiliyor sorusuna kacamak yanit veriyor.

> Iliskilerde fevri olabiliyorum, kafama yatmayan birsey olursa aniden cok soguyup arkama bakmadan uzaklasabiliyorum gibi birseyler söylüyor arada bir, gecmis iliskilerden örnekler veriyor.

> Su ana kadar beni haketmedigim sekilde iltifatlara bogup göklere cikariyor. Sürekli ne kadar mükemmel, ne kadar da asmis bir insan oldugumu ima eden seyler söylüyor her 10 dakikada. Sakaya falan vuruyorum ama iltifatin dozunu da ayarlayamadigini hissediyorum.

Bu seyler birbiriyle baglantili mi bilmiyorum, ama biraz tuhaflik hissediyorum, bu is bir yerde patlayacakmis hissi veriyor nedense. Varsa yorumlarinizi alirim.
0
karanlik yanim
(14.05.21)
Psikiyatrist değilim ancak borderline olabilir mi diye düşündüm.
0
pro9it9is9
(14.05.21)
herkesin kendine göre sorunları var aslında, kimse "geçmişsiz" değil. ama kendine çok net tanımlamalar koyan biri bundan da kolay kolay vazgeçip daha iyi olabilirmiş gibi gelmedi bana. yüzde 80 bir yerde patlayacak. ilişki başlı başlına zor bir şey zaman zaman iyi günü var kötü günü var anlaşamayıp hır gür birbirinize girdiğiniz dönemi var, hele sağlıklı bir psikolojide olmayan biriyle zor.
0
barisa
(14.05.21)
Şöyle bir olay olabilir. Diyelim kavga ettiniz. Üzüldü. Sen de diyelim çocuk gibi onunla ilgilenmedin. Daddy issues denen şey yüzünden seni suçlayabilir. Benimle ilgilenmedin gibi.

İkinci durumda da kavga ederseniz uzun bir süre konuşmayabilirsiniz. Çünkü soğuyunca her şey başa döner. Aranın düzelmesi zaman alır. Bu çok sık olursa yorucu olabilir.

Üçüncü durum da heyecandan. İlişki yeniyse taraflar o anki heyecanla böyle davranabilir. Bu durum zamanla normalde dönebilir.
0
dissendium
(14.05.21)
kız önceden uyarmış işte.

aynı şey başıma geldi birden fazla kez. "her gün mü böyle hoş bir hanımla tanışıyorum canım, birbirimizi sevmişsek yoluna oturturuz bi şekilde <3 <3" diyerek görmezden geldim. hepsinde bir süre sonra sanki hiç tanışmamışız gibi terk edildim djfjdk.

ben yol yakınken geri dön derim. "iyi de kızdı yahu, acaba denesek nasıl olurdu?" dediğin düşünce can yakmaz, bi süre sonra da gider. ama işte kendini verdiğin bir ilişki biterse belki yıllarca üzülüyor veya travma yaşıyorsun. kafana yatmıyorsa hiç girme bence o topa, bu tür problemlerin kendi kendini çözdüğü veya ilişki sırasında yok olduğu sanırım neredeyse hiç görülmemiştir. bugün görmezden gelirsin, yarın büyüyerek seni yutar o sorun.
0
der meister
(14.05.21)
Üçüncü madde için (bkz: love bombing)
Tuhaflık hissediyorsanız kızın aşırı ilgisi samimi olmadığındandır belki.
0
kobuzchu kiz
(14.05.21)
daddy issues var diyorsa kacarak uzaklas. sana bir dost tavsiyesi
0
nibba
(14.05.21)
Bence ilginç olmaya çalışıyor. Daddy issues'ün bile ne olduğunu bildiğini sanmam. Her babasıyla arası kötü olanda daddy issues olacaksa yandık. Eğer yeniyse ilişki sen kendin gözlem yapmaya, tanımaya çalış. Ilk baştaki sezgiler yanıltmaz ama genelde.
0
velvetmorning
(14.05.21)
Bomboş bir kız bence. Bende şu varrrrr, bende bu varrrr, ben tehlikeli nasty ve horny bir kızımmmm kafası. İlginizi çekiyorsa devam edin ne diyelim.
0
Hallegadola
(14.05.21)
ailedeki bir sorununu anlatmasi guzel. ancak kacamak yanit veriyor diyorsunuz, yani sizi bos bilgiye boguyor; sizin ne yapmaniz gerektigini, sizinle olan iliskisine yansimasini konusmuyor?

simdi verdigi bu "fevri davranip pat diye giderim." bilgisiyle siz ne yapabilirsiniz? bunu size niye anlatti?

asiri iltifat ve "basip gitme" tehlikesini soylemesi pek uyusmuyor. bir tuhaflik var, dogru hissediyorsunuz. kimse heyecandan on dakikada bir sizi arsa cikartmaz.

bu kadar hizli cikislarin, hizli da inisi oluyor.
0
buf-e kür
(14.05.21)
@velvet+1
Bana da sanki olduğundan farklı bir kişilik çizmeye çalışıyor gibi geldi. Çok kaptırma o yüzden kendini.
0
j r r tolkien hayrani
(14.05.21)
(11)

sonsuza kadar remote çalışacak olsanız

owaki
nerede yaşamayı tercih ederdiniz türkiyede?
nerede yaşamayı tercih ederdiniz türkiyede?
0
owaki
(14.05.21)
Sonsuza kadar remote calismak nedir hocam? Oyle bir durumun oldugunu bilsem ilk is kafama sikardim sanirim. Sonsuza kadar calismak gibi bir kolelik sonrasi nerede yasadiginin ne onemi var?
0
j r r tolkien hayrani
(14.05.21)
Büyükada.
0
chavezding
(14.05.21)
çanakkale
0
megacracker
(14.05.21)
Ankara - Cankaya'nin bazi mahalleleri.
0
hot potato
(14.05.21)
Hep aynı yerde çalışmak zorundaysam çok bir anlamı yok remote çalışmanın. Muhtemelen 1-2 sene boyunca ege-akdeniz boyunca farklı yerlerde yaşardım. Sıkılganım ben, mekana bağlı kalma zorunluluğum yoksa değiştiririm.
0
Jux
(14.05.21)
yürüme mesafesinde denize gidebileceğim herhangi bir yer.(ege, akdeniz)
0
tabudeviren
(14.05.21)
3 ayda bir şehir değiştirir airbnb kalırdım. Bunu hayal ediyorum diye yöneticime anlattım geçen.

Kalıcı olacaksa ılıca, urla gibi bir yer olurdu sanırım. Büyükşehirden kopmak istemem yine de.
0
jazzabel
(14.05.21)
Bodrum, Alaçatı, Saros
0
heritage
(14.05.21)
ekim-nisan arası istanbul (müstakil bir ev olmak şartıyla)
nisan-ekim arası bodrum, çeşme, izmir, antalya, kaş, çanakkale, neresi uyarsa bütçeme
0
roket adam
(14.05.21)
Eğer stabil bir internet bağlantısına ihtiyacınız varsa ne yazık ki Ankara - İstanbul'dan başka bir opsiyon yok. TR taşrasında internet çok kötü.

Yalova'nın iklimi çok güzel, ama internet o kadar kötü ki 1 ay anca durabildim.
0
plutongezegendegilmi
(14.05.21)
ben hastalık söylentisi çıkınca 2020 ocak gibi didim'e kaçtım.
1 hafta öncesine kadar orada oturdum.

yazın herkesin tatile geldiği dönem hariç, muazzam bir deneyim oldu benim için
ben doğma büyüme istanbullu apartman çocuğuyum, bahçeli site, müstakil ev, trafiksiz hayat bana çok iyi geldi.

şimdi yurtdışına yerleştik, ama çocuk/eğitim/gelecek korkularım olmasa 35 sene daha otururdum didimde.
0
summatinyourteeth
(14.05.21)
(5)

Çok takıntılı biriyim napmalıyım?

namidigerkokuc
Hayatı normal insanlar gibi yaşayamıyorum. Kafayı bir şeye taktığım zaman, o şey o anda çözülmesi gerekiyor meselenin benim için. Normalde eğer o şeyin belli olacağının zamanı varsa, normal insanlar gibi 'şu anlık yapacak bir şey yok işime bakmam lazım' demem gerekiyor, bunu da biliyorum. Ama yapamı
Hayatı normal insanlar gibi yaşayamıyorum. Kafayı bir şeye taktığım zaman, o şey o anda çözülmesi gerekiyor meselenin benim için. Normalde eğer o şeyin belli olacağının zamanı varsa, normal insanlar gibi 'şu anlık yapacak bir şey yok işime bakmam lazım' demem gerekiyor, bunu da biliyorum. Ama yapamıyorum. Hayatımın akışını çok bozuyor benim bu durumum. İlerde evlenince o kişiye de bu huyumun ceremesini çektirmek istemiyorum. Napacağımı bilemiyorum
0
namidigerkokuc
(13.05.21)
Bu tür sorular da biraz zaytung haberi gibi oluyor. Yani "takıntılı olduğunu öğrenen genç şimdi de nasıl takıntılı olunmayacağını takıntı haline getirdi" tarzında değişik bir döngü oluyor.

Benim tavsiyem düz mantık, bu kadar üstüne düşünmemek. Artık kendine bir meşgale mi bulursun ya da "salla gitsin" moduna mi girersin bilmiyorum ancak düşünme. Tabii düşünmediğini de düşünme bu sirada. Olmuyorsa da artık profesyonel destek almaya çalış.
0
j r r tolkien hayrani
(14.05.21)
Soyledigin seylerin "kisilik ozelligi" veya "psikolojik / psikiyatrik rahatsizlik" farkini anlaman icin sorman gereken tek soru var: bu durum benim gunluk hayatimi, hayat kalitemi kontrol edemeyecegim sekilde (ve negatif anlamda) etkiliyor mu?

cevabin evetse profesyonel destek almalisin - bunun icin doktor arastirman gerekli. buldugun ilk kisiye gitme.

eger cevabin hayir ise yapacak cok bir sey yok. bu soruyu ara ara kendine tekrar sor ne olur ne olmaz.

edit: durumun yoksa kendin de bilissel terapi calisabilirsin.
0
robokot
(14.05.21)
Yapılacak şeyi planlayabilirsiniz. Bu konuyla salı günü şu saatte ilgileneceğim gibi.

Bu düşünce aklınıza gelirse, onu planladım bile diye savuşturursunuz.
0
EasyTiger
(14.05.21)
Ve robokot +1

Psikologa gitmeni öneririm. Çözdükten sonra hayat farklı oluyor.
0
EasyTiger
(14.05.21)
Dogru psikiyatriye.
0
invictae
(14.05.21)
(19)

Hazır baklavayı mı daha çok seviyorsunuz ev baklavası mı?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Sorum basit: Ev baklavası mı seviyorsunuz yoksa hazır baklava mı? Ben hazır baklava seviyorum nedense. Ama hafif olmalı. Annemin yaptığı baklava efsanedir. Bayramda herkes anneme baklava yapıp yapmadığını sorar, gelen gidene yetmez bile. Ama buna rağmen ben nedense hazır baklava s
Merhaba arkadaşlar,

Sorum basit: Ev baklavası mı seviyorsunuz yoksa hazır baklava mı? Ben hazır baklava seviyorum nedense. Ama hafif olmalı. Annemin yaptığı baklava efsanedir. Bayramda herkes anneme baklava yapıp yapmadığını sorar, gelen gidene yetmez bile. Ama buna rağmen ben nedense hazır baklava seviyorum. Siz ne seviyorsunuz?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(13.05.21)
kaliteli bir baklava ise hazır baklava. kalite standartım yüksektir, baklavanın içindeki fıstığın kalitesini, kullanılan tereyağını çok rahat bir şekilde ayırt edebilirim. antep'te bile 6-7 tane baklavacıyı kaliteli sayabiliyorum.


onun haricinde her şey için ev baklavası. hatta sütlü ev baklavası :)
0
a darkness coming
(13.05.21)
Ben annemin yaptigi baklavayi diger tum denediklerime tercih ederim. Yalniz hazir baklava denen tek bir sey de yok ki, farkli farkli yerlerin farkli farkli baklavalari var. Belki biyerlerde annemden daha guzel baklava yapan yerler vardir ancak ben henuz denememisimdir.
0
j r r tolkien hayrani
(13.05.21)
Hazır ya
0
ananiyimioguz
(13.05.21)
ev baklavasını hiç sevmem. pastane baklavasına ise ba-yı-lı-rım.
0
hlot
(13.05.21)
Bu soru benim için cevizli mi fıstıklı mı anlamına geliyor. Yediğim tüm ev baklavaları cevizliydi çünkü. İkisi arasında fıstıklıyı tercih ederim kaliteli bir yerden ama cevizli yiyeceksem şayet kesinlikle ev baklavası diyorum dışarıdan cevizli baklava almam. Belki de alırım çok canım çektiyse bilemedim şimdi hepsi benim bebeklerim.
0
nickimin hakkini veremedim
(13.05.21)
hazır. zaten neredeyse her şeyin ev yapımından ziyade hazırını severim.
0
candide
(13.05.21)
ev baklavasının en iyisi bile belli bi standardı yakalayamıyor ki çok benim diyen kişiden yedim.

Hazır baklavaların da dandiği çekilmiyor hiç ama kalitelilerine bayılırım.

Tabii ki fıstıklı olacak bi de
0
nundu
(13.05.21)
yaslandikca ev baklavasini daha cok sevdigimi fark ettim.
0
baldur2
(13.05.21)
Cevizli de ev baklavasi, fistikli ise Antep Kocak baklava
0
balpolen
(13.05.21)
karar veremedim ya. cevizli ev baklavası da orgazmik.

ben fıstıklı hazır tel kadayıf üstüne kaymak deyip geçiyorum.
0
bohr atom modeli
(13.05.21)
ev baklavası acı bir tecrübedir.
0
mikahakkinen
(13.05.21)
Ev baklavası hayatımda yediğim en noktan tatlı olabilir ya. Kim yaparsa yapsın. Sözde annem de iyi yapar. Dedim anne bu şeyi yapma. Kullandığın şekere yazık. En kötü hazır baklava, en iyi ev baklavasına 10 basar 8 e katlar.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.05.21)
baldur2+1
Yas aldikca ev baklavasi daha iyi gelmeye basladi. Hazirlar sekerli hamur gibi geliyor artik. Bizde ev baklavasinin dilimi tas gibi agirdir, ozellikle en alt tabaka mukavva gibi olur. Ici ceviz doludur, kivamini, agdasini cok iyi tutturur annem. Gavurun dedigi acquired taste kavramina ornek bence ev baklavasidir
0
neverletyougodown
(13.05.21)
Hazır. Ev baklavasından hoşlanmıyorum.
0
meraklitursucu
(13.05.21)
hazır baklavayı daha çok seviyorum. fakat güzel yapılmış ev baklavasının da tadı bi başka oluyor.
0
false pretension
(13.05.21)
valla gaziburma gibi yerlerde yapılan hazır baklava ev baklavasını ikiye böler beşle çarpar.

düzgün hazır baklava her türlü ev baklavasını yer bitirir.
0
avianthem
(13.05.21)
ev baklavasının hastasıyım. anneannem muhteşem yapardı ve yarım tepsiyi 3 günde tek başıma yerdim. onun tarifiyle ben de yaptım ama onunki kadar güzel olmadı. ama inanıyorum bir sonraki denememde daha güzel olacak.

cevizli ev baklavası kalp ben.
0
batlegolas
(13.05.21)
Ev baklavası kötü ya.
En büyük sebebi o hamurunu zar gibi açmak ya makine ya da profesyonellikle mümkün. Tabi baklava için özel unlar falan da var. Mesela hazır baklava hamuru(açılmış) satılıyor marketlerde. Onunla yapınca ancak hazıra yakın oluyor. Öteki türlü, ev baklavası şekerpareden farksız geliyor bana, tortu gibi.

Evde soyarak kızartılan patatesle burger king patatesi kadar farklı.
0
neysene
(14.05.21)
hazir iyidir. ev baklavasini kimin yaptigina gore ve o gunku sansina gore 1000 cesidi oluyor. hazirda ne cikacak biliyorsun. dandiginin de pahalisinin da kendine gore bir standardi var.
0
robokot
(14.05.21)
(6)

hacılar, şeyhler, tekkelerin modası geçecek mi

roket adam
şimdi düşünüyorum şu anda bir sürü grubun aşırı mübarek kabul ettiği malum hacı hocaların bir kısmı zaten ölmüş, bir kısmı da cidden yaşlı. bugün mesela Abdülkadir geylani'ye millet niye bu kadar tapıyor diye okuyordum, türlü türlü mucizesi varmış adamın onlara göre, ama mucizeler hep adam gençken,
şimdi düşünüyorum şu anda bir sürü grubun aşırı mübarek kabul ettiği malum hacı hocaların bir kısmı zaten ölmüş, bir kısmı da cidden yaşlı. bugün mesela Abdülkadir geylani'ye millet niye bu kadar tapıyor diye okuyordum, türlü türlü mucizesi varmış adamın onlara göre, ama mucizeler hep adam gençken, bundan 50-70 yıl önce falan. dolayısıyla tabii kanıtlama şansı yok.

şimdi düşünüyorum bu adamlar öldükten sonra, mesela 1990 doğumlu biri abi benim böyle mucizelerim var diyemez çünkü teknoloji çağındayız, millet çıkar göster diyebilir. dolayısıyla bu tarz irrasyonel tapınışların modası geçer mi sizce? yoksa insanoğlu zayıftır ve her zaman bir dal arar, o dal da bazen bu şeyhler olur mu diyebiliriz?
0
roket adam
(12.05.21)
aslında bunlar eskiden bu kadar popüler değildi. 1923-2000 yılı arası dönemde şeyhçilik falan yoktu bu kadar. mevcut iktidarla ilgili. bunlar eğitim sisteminde bile çocuklara anlatılıyor şimdi.

eski türkiye ortamına dönülürse hepsi unutulur.
0
mj23
(12.05.21)
Geçmez geçmeyecek.
Şekil değiştirir belki ya da eskiye inanmaya devam ederler.
Bilmem kimin soyundan geliyor bu zat derler olur biter.
Düz dünyaya inananlar var roket ne diyorsun.
0
kisa
(12.05.21)
Aslında bu teknoloji olayının onların zararına değil yararına da olabileceğini düşünüyorum. Şimdi oturup photoshop, efekt vs kasıp aksine yepyeni mucizeler oluşturup milleti kandirabilirler. Eskiden bu böyle kolay değildi, şimdi mucize bekleyen adama saçma sapan bir video servis edip inandirabilirler.

Bunun dışında insanoğlu evet gerçekten zayıf ve manipülasyona, beynin yıkanmasına çok müsait. Ölüm gibi bir gerçek olduğu sürece -ki her zaman olacak- dinler, şeyhler vs de olacak çünkü insan yok olup gitme düşüncesini kabul etmek istemiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(12.05.21)
Abdülkadir Geylani ve "bundan 50-70 yıl önce" mi? Bu kısmı anlayamadım, taaa 1000 yıl önce yaşamış biri çünkü...

Sorunun cevabı şu:

Sorun şeyhler tekkecilik tarikatçılık değil, çünkü bu yapıların hiçbiri ilk ortaya çıktığında bugünkü halinde değildi, tıpkı din gibi. Her şey bir ihtiyaçtan kaynaklanır, dünyanın en baba gerçeği, her yere uygularsan önüne her kapıyı açar.

Sorun insanların kafalarına göre her şeyi tanrılaştırmaları ve fena halde çıkarcı davranacak kadar kötü yetiştirilmeleri. Saygı anlayışları çok kötü. Sevgi anlayışları çok hastalıklı. Hür kafalarla yetişmiyorlar. Düşünmeyi bilmeyen analar babalar tarafından yetiştirildiklerinden düşünmek diye bir şey olduğundan haberleri yok. Şekilciliğin şahikası bile yetmiyor onlara. Sorun bunlar. Sorun yetiştirilme.

Yoksa bu bahsettiğin yapıların hepsi, aynen dediğim gibi o günün ve ortamım ihtiyaçları doğrultusunda kendiliğinden oluşmuş şeyler. Her şey iyilikle oluşur, onu kirleten ve kötü hale getiren insandır. Bıçakla elma kesmek veya insan kesmek seçimi örneğindeki gibi.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Söylemey unuttum. Bunlardan kurtulunmaz, daha doğrusu bunlardan değil insanın bu sorunlarından kurtulunmaz. Ne zaman ki insana insan değeri verilen bir kültür oluşturup bu değerleri yaşatır ve bunu en birinci kırmızı çizgi haline getiririz, anca o zaman kurtulmaya başlarız bu sorundan. Yok eğitime bilgiye insan olmanın çeşitli hallerine sevgiye saygıya ve samimiyete değer vermezsek bu iş aynen böyle hatta daha da kötüleşerek devam eder.
0
1bir1bir1
(13.05.21)
Hacılar şeyhler tekke ler İslam'dan çok apayrı bir yapı veya oluşumlar değil.
Hani bizler gözümüzü maddi anlamda hep bakan, genel müdür, ceo gibi konumlara dikeriz ya, işte manevi anlamda makamı dereceleri yüksek olan insanlar vardır. Mucize değil Kerametleri olur (Mucizeyi peygamberler gösterir.)

Devlet dediğimiz aygıtı biz her zaman diğer kendisine bağlı kurumlarla tanırız biliriz oysa devletin kuruluşunda, yeni yerlerin fethinde ise işte kendisini ömrü boyunca dine adayan bu insanlar dualarıyla vardır. Yine Selçuklu da Osmanlı'da her daim böyledir.
İstanbul'un fethi sadece top atışlarıyla mümkün olmadı. Manevi fatihi Akşemseddindir. Hayatını araştırabilirsiniz.
Bir müslüman asla şahsa tapmaz ibadet etmez.
Ama dualarda istiğase tevessül olarak adları söylenir saygı ve sevgi gösterilir. Allah celle celaluhu'n da sevdiği bir kul olarak bilinirler.

Teknoloji çağında olsakta İslam kanunlarıyla hala geçerli.
Yabancı insanlar da araştırıyor ve İslam'ı kabul ediyorlar.
Ozaman anlıyoruz ki coğrafya kaderdir derken nasibi unutuyoruz.

Bir de şuna dikkatinizi çekmek isterim ki malum bir çok müslüman ülke var. İşte tekkeyi,şeyhi,dervişi,kerameti, hadisleri (kısmen ya da tamamen) vs. kabul etmeyenin yönetiminde her daim batı özellikle söz sahibi olmuştur.

İran mı? Şu yaşanan son olaylarda sesi çıkıyor mu Filistinliler için.
İsrail'le belli yerlerde ortaktırlar.
Suudi Arabistan mı? İpleri Abd elinde olduğu için sesi asla çıkmaz.
Tuhaf olan Abd zaten kendi halkını unutmuş bir şekilde yıllardır İsrail için uğraşır durur.

Gerçek anlamda yaşanan bir İslam karşısında hiç beklenmedik yerden bile itiraf gelebilir. Mesela
Ayasofya'nın açılışından sonra konuşan yunan papaz (sadece ilk birinci dakikasını dinleyebilirsiniz)
streamable.com

Tabi bir de özellikle dini kavramları farklı anlamlandırma söz konusu ülkemizde.
Din ve şeriat manaları aynıdır.
Ama şeriat kelimesi özellikle maalesef asma ve kesme, kan dökme ile birlikte aynı manaya kasıtlı olarak getirilmiştir. Ve yıllardır örnek olarakta Suudi Arabistan, İran ve Afganistan'dan bazı görüntülerle tekrar tekrar insanların aklına kazınmıştır bu yeni anlamlandırma.
Daha eskiden "millet " kelimesi de din ile aynı anlamda kullanılırdı.
Kaynaklara bakılabilir.
Yine mesela bu topraklarda milliyetçilik kelimesi kullanan kesim başka ulusalcılık kelimesini kullanan başka kesim.

Konu uzun.Ama soruya gelirsek kıyamete kadar sürecektir insanoğlunun bu ikili mücadelesi.
Yine ilerideki zamanda olacakları bildiren bir çok dini kaynak var.

İrrasyonel bir moda söz konusu değil. İman etme söz konusu.
Farklı internet gruplarında ise dikkatimi çeken şey, dini irrasyonel bulduğu için ondan uzak duranların, astrolojiye ve mitolojiye özellikle yunan mitolojisine rağbet etmeleridir.
Sadece bir hobi olarak nitelendirmek mümkün değil çünkü onların tercihine bırakılsa
Din mi mitoloji mi? diye, herhalde mitolojiyi seçenlerin oranı yüksek çıkar. Din ise bu topraklarda araştırmadan çoğu kez kan dökmek olarak algılandığı ölçüde biliniyor.
Karşıtı bile olunsa dini, samimi olarak araştıran nadirdir.
Ama mitoloji her zaman bazı batı yanlıları tarafından ilgi alanı olabiliyor. Karısı olan tanrı, yarı insan yarı at varlıklar, diğer tanrılar arası gerilimler savaşlar irrasyonel görülmüyor nedense.

Yeniden ilk manasıyla yorumlanacak çok kelime ve kurum var.
Dolayısıyla bu kadar yanlış bilgi ve algı içerisinde "din" kelimesinin hurafe kelimesi ile eş değer görülmesi çok zor olmuyor.
0
Erva
(13.05.21)
(6)

Espri nedir?

freedonia
Tesekkurler.
Tesekkurler.
0
freedonia
(12.05.21)
kadının o boşluğa oturacağını düşünmüş olabilir.
yada komple olayı hiç anlamamış da oalbilir.
0
fff02561
(12.05.21)
normalde yüz boşluklu olanlarda yüzükoyun yatılır. burada facesitting olarak anladım. iyimiş.
0
evimin paspasi
(12.05.21)
@gabe+1
Valla facesitting hic gelmemisti benim aklima. Ben direkt su klasik yeni biseyle karsilastiginda ne yapacagini bilmeyip oyle kurcalarken sacma sapan kullanan biri gibi dusundum. Hani su cd okuyucuyu kahve tutacagi gibi kullanma olayi gibi. O yuzden bana komik geldi acikcasi.
0
j r r tolkien hayrani
(12.05.21)
Milletin ne pis ici varmis ya. Adam olaya o derece uzak iste. j r r tolkien hayrani+1
0
neverletyougodown
(13.05.21)
j r r tolkien hayrani +1
0
sttc
(13.05.21)
yüzünü delikle kısma koyması gerektiğini öğrenmiş gelmiş. tersten koyması da esprisi olmuş
0
avatar is back
(13.05.21)
(11)

Oyun-Bilgisayar

conanmaverick
Bu bilgisayar oyun oynamak için uygun mu? If yes, hangi oyunlara uygun?Bu: https://www.hepsiburada.com/apple-macbook-air-intel-core-i5-5350u-8gb-128gb-ssd-macos-sierra-13-3-tasinabilir-bilgisayar-mqd32tu-a-pm-HB000007I2J2?wt_gl=cpc.6802.dsa.elk.it-dizustu-bilgisayar-laptop&isFashion=true&gclid=Cj0KC
Bu bilgisayar oyun oynamak için uygun mu? If yes, hangi oyunlara uygun?

Bu: www.hepsiburada.com
0
conanmaverick
(10.05.21)
Solitaire.
0
new day new life
(10.05.21)
Değil. Ekran kartı yok. Gerçi ekran kartı, ram, işlemci falan süper olsaydı bile ekrandan kaybederdi. 13 inc ekranda oyun mu oynanır.
0
j r r tolkien hayrani
(10.05.21)
Oyun oynamak için alınabilecek en kötü bilgisayar bu olabilir.

Yani browser oyunları oynarsınız, ama o kadar.
0
plutongezegendegilmi
(10.05.21)
Verimli bi soru cevap oldu. Artık vurmayın, teşekkürler.
0
🌸conanmaverick
(10.05.21)
son bikac senede cikan oyunlari, ozellikle 3d ise oynayamazsiniz ama daha eski ve 3d olmayan oyunlari calistirir. ck2, eu4, fm19 falan rahat rahat oynayabilirsiniz. fortnite vs zor.
0
joelskellington
(10.05.21)
oyun oynamaktan bağımsız, bu laptop neredeyse 4-5 yıllık. Bunun m1 işlemcili, daha çıkalı bir yıl bile olmamış her yönden çok daha güncel hali daha ucuza satılıyor. şaka gibi.
0
signore
(10.05.21)
Yine konudan bağımsız M1 işlemcili macbook air'da CS:GO'yu 45-50 FPS ile oynamak mümkün. Bu kadar paraya 45-50 FPS almak berbat olsa da Intel işlemcili ve Intel Iris grafik işlemcili eski Air'a göre çok daha iyi.
0
himmet dayi
(10.05.21)
Bilgisayarı almıyorum, bende var bu zaten bilmem kac yillik. Ozelliklerini sunmak maksadiyla link koydum. Ben alirken 5.5k idi. Şimdi nerdeyse 2 katı. Oyun konusundan bağımsız yuh diyorum ben de. Sorarken de umutsuzdum da belki oynanacak bir şeyler vardır diye sordum.
0
🌸conanmaverick
(10.05.21)
Machinarium, LIMBO gibi oyunlar oynanır. Yukarıda abartıldığı kadar değil. 3D oyunlar zor.
0
himmet dayi
(10.05.21)
bende direkt bu air’den varmodel yılı da aynı 2017. menajerlik tarzı oyunları oynarsınız. point and click bazlı indie oyunların da çoğunda sorun yaratmaz ama normal oyunlardan vice city’de bile ki 20 senelik oyun o kadar ısınıyor ki fanı gürül gürül çalışıyor soğutabilsin diye. kesinlikle oyun için uygun değil.
0
phoarbix
(10.05.21)
Bilgisayarınız tost makinesinden hallice ama oyun mu oynamak istiyorsunuz?
Yeni bir oyun bilgisayarı almak gündeminizde yok mu?
O zaman sizi buluttan oyun oynama sistemiyle tanıştıralım.
Aylık belli bir abonelik ücreti karşılığında kütüphanenizdeki oyunları yüksek donanıma ihtiyaç duymadan ve de tüm ayarlar fulldeyken 60 FPS'de akıcı bir şekilde oyunlarınızı oynayabilirsiniz. Bunun için size buluttan oyun oynama servisleri olan Boosteroid ve Geforce Now servislerini takdim etmek isterim.

1- Geforce Now, Sağır Sultan'ın bile duyduğu ünlü buluttan oyun oynama hizmeti. Hepimizin bildiği Nvidia'nın geliştirdiği bir hizmet. Tek ihtiyacınız olan Epic, Steam gibi oyun platformlarında bir hesabınızın olması ve kütüphanenizde Geforce Now'un desteklediği oyunlar olması. Her oyunu desteklemiyor ama hatrı sayılır derecede güzel oyunlar var desteklediği. 2-3 ay önce Turkcell ile işbirliği yaparak Türkiye'de server açtılar. Ben Türkiye'deki serverları kullanmadım ama performans açısından büyük bir katkı sağladığı söyleniyor buradaki serverların. Aylık abonelik ücreti 75 TL. Ama bir de ücretsiz olan bir sürümü var. Ama onda da 1 saatle sınırlı oturumlar halinde oyun oynuyorsunuz ve de sıra beklemeniz gerekiyor. Ücretli sürümde sıra beklemek yok, duyduğuma göre Türk serverlarında bu sıralar sıra bekleme sorunu varmış ama düzelecektir ve de RTX desteği mevcut. Bu arada Avrupa serverları da var, ben onu kullanıyorum. Dilerseniz onu da kullanabilirsiniz. Ama onu VPN ile alabilirsiniz ancak. Linkini bırakıyorum.
gameplus.com.tr

2- Boosteroid de yeni yeni tanınan ve henüz Beta aşamasında olan bir hizmet. Beta aşamasında olmasından mütevellit aklınıza gelebilecek çoğu AAA oyun mevcut. Beta'dan çıkınca oyunların azalacağı düşünülüyor. Çünkü Geforce Now'da da aynısı oldu. Geliştiriciler teker teker gitti. Her neyse bu servis daha yeni çıktığı için her ne kadar Geforce Now kadar akıcı olmasa da iyi bir hizmet sunuyormuş. Bunda da yine yukarıda saydığım platformlarda hesabınız olması gerekiyor oyun oynamak için. Bunda ücretsiz sürüm yok ne yazık ki ve aylık abonelik ücreti 4 Euro. Bence gayet makul bir ücret. Onun da linkini bırakıyorum.
boosteroid.com
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(11.05.21)
(4)

firefox kullanıyor musunuz?

denizzz
uzunca bir zamandır chrome kullanıyorum ama ara ara firefox'un ve bazı eklentilerinin çok övüldüğünü görüyorum. kullanan ve tavsiye eden var mı firefox'u?
uzunca bir zamandır chrome kullanıyorum ama ara ara firefox'un ve bazı eklentilerinin çok övüldüğünü görüyorum. kullanan ve tavsiye eden var mı firefox'u?
0
denizzz
(10.05.21)
Valla ben kendimi bildim bileli ana tarayıcı olarak Firefox kullanıyorum. Yalniz öyle illa birisi olacak tarzı bişey değil ki browserlar. Yükle, kullan ikisini aynı anda, kurcala biraz sonra kararını ver. Bende şu an 4 browser var misal.
0
j r r tolkien hayrani
(10.05.21)
gizlilik takıntımdan ötürü kullanıyorum ve memnunum, akarı kokarı yok. arada bir bazı siteler sıkıntı çıkaracak gibi olduğunda edge ya da brave açıyorum. tavsiye ederim ama neticede bu zımbırtıların birini diğerine tercih etmek tamamen neye daha çok önem verdiğinin bir sonucu. o yüzden takıl kafana göre, istersen biraz yükle, kullanmayı dene, sevmezsen google chrome'un yerine chromium tabanlı başka tarayıcılar da denersin.
0
xiduyuru
(10.05.21)
@tolkien hayranı +1
Firefox kullanıyorum, bilgisayarda opera, edge ve galiba chrome da var.
0
kobuzchu kiz
(11.05.21)
firefox kullanıyorum genelde, ama ekte başka şeyler için yedek chrome var.
0
joepiscopo
(11.05.21)
(4)

metal karyola kullananlar

Phoebe
evet, bu bazalı yataklardan yıldım gerçekten. yatak odama girdikçe içim daralıyor. metal karyola almak istiyorum ama ne zaman niyetlensem etrafımdan aman ya şöyle gevşer böyle ses yapar yorumları alıyorum. internetteki yorumları okuyunca da çoğunluk hiç ses yok demiş ama araya giren birkaç kişi şöyl
evet, bu bazalı yataklardan yıldım gerçekten. yatak odama girdikçe içim daralıyor. metal karyola almak istiyorum ama ne zaman niyetlensem etrafımdan aman ya şöyle gevşer böyle ses yapar yorumları alıyorum. internetteki yorumları okuyunca da çoğunluk hiç ses yok demiş ama araya giren birkaç kişi şöyle iğrenç, böyle gıcırtılı demiş. zihnim bulandı yeminle.

sorum şu; kullananlar memnun musunuz? önerebileceğiniz online alabileceğim bir marka, çift kişilik model var mı? al gitsin hiç sıkıntı yaşamadık, alma bizi delirtti, bak kenarları şöyle çıkıntılı olanda şu sorunu/avantajı yaşadık, rengi şöyle olunca böyle duruyor falan şeklinde öneriler şahane olur.

special thanks!
0
Phoebe
(10.05.21)
Şunu aldık. Fazlasıyla memnunuz. Alt taraf tahta bir malzeme ile destekleniyor. O yüzxden gıcırtı falan olmuyor.

www.ikea.com.tr

İç kısım: www.google.com
0
sevgisiz buyuyen insan
(10.05.21)
Valla önerim yok çünkü uzun zaman oldu kullanalı ancak cidden ses yapıyordu onu hatırlıyorum. Tabii arada yağlayınca sesi kesiliyordu bir miktar, yani öyle çözümsüz bir olay değil.
0
j r r tolkien hayrani
(10.05.21)
arkadaşım bu mağazanın karyolasını aldı cok memnun. kurulumu cok basit. magaza yorumları da iyi diğer e ticaret sitelerinde

www.hepsiburada.com
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(10.05.21)
latalari ahsap olursa sorun olmaz.
0
2oda1salon
(11.05.21)
(10)

Saç beyazlamasının stresle direkt ilişkisi var mı?

rojhat
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 4
Ben 30 yaşındayım. İşsizim çok uzun zamandır. Öğrenciliğimde de pesimist bir mizacım vardı ve maalesef çok istememe karşın değiştiremiyorum. Son yıllarda stres yapacak çok fazla şey yaşadım, zaten çocukluktan depresif biriydim. Annemle babamın yaşı yüksek ama halen saçları tam beyaz değil, babamın 40'lı yaşlardaki fotoğraflarına bakıyorum onda da saçları simsiyah. Benim yanlardaki beyazlama çoğalmaya başladı bile, bu stresten mi?
0
rojhat
(10.05.21)
Var.
0
j r r tolkien hayrani
(10.05.21)
Var. 26 yaşımdayım ve aynı anlattığın gibi biriyim. Çocukluğumdan beri depresyondayım sanki. Saçlarımda beyazlar çıkmaya başladı son 1 2 yılda. Ki en mutsuz olduğum dönem hayatım boyu. Azıcıklar ama varlar :(
0
Mossy
(10.05.21)
bence evet. bi dönem çok stresli bi işte çalışırken aniden beyazlar doldu yanlarda. işten ayrıldım, üzerinden 10 sene geçti. hala aynı beyazlar duruyor. artmadı.
0
sttc
(10.05.21)
Bence var. Babam hastaneye yatmadan bir gün önce çekilmiş fotoğrafım var saçlarım simsiyah, babam yatıştan 13 gün sonra vefat ettiğinde saçlarım nine gibi beyazdı. Hala da öyle.

Büyük amcam gençken trafik kazasında vefat ettiğinde babaannemin saçları bir gecede beyazlamış. Bu gerçek.
0
suicides underground
(10.05.21)
Var.
0
hayirsiz
(10.05.21)
Var. Bilimsel bir kitapta okumustum, asiri ve ani stres bilmem ne hormonunu etkileyerek pigmentleri olduruyormus. "Saclari bir gecede beyazladi" efsanesi gercek olabiliyormus yani.

Ne hormonu oldugunu simdi hatirlayamayacagim, zaten lise biyolojide de cok zor ezberlemistim bu hormon isimleri ve gorevlerini :(
0
invictae
(10.05.21)
Arabesk diye film vardı bilenler bilir, Şener Şen ile Müjde Ar başrollerdeydi. Leyla ile Mecnun'un fena halde sulandırılmış haliydi konu olarak. Orada da mesela Şener Şen'in saçları 1 gecede bembeyaz olmuştu ki bunun çok örnekleri de var. Doğan Cüceloğlu'nun saçları 6 ayda bembeyaz olmuş mesela üzüntüden. Var yani.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Maalesef var. Beraber çalıştığımız bir arkadaşım, babasının kanser olduğunu öğrenince bir hafta geçmeden saçında hiç olmayan beyazlar çıktı.

Aklıma bir örnek daha geldi, geçmişte Tacikistan'dan gelmiş biriyle çalışmıştım. Adam gençlik fotoğraflarını göstermiş arkasından da iç savaşın ardından çekilen pasaport fotoğrafını göstermişti, arada sadece birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen saçları bembeyaz hale gelmiş. İç savaş sırasında bayağı bir yakınını kaybetmiş.

Yani çok sıkmayın kendinizi stres bayağı kötü etkiliyor insanı.
0
Anthony McCarten
(11.05.21)
Venim yaşım 36 %70 beyaz. 24 yaşımdan sonra hızla beyazladı. Bence hem hemde stres etkili. Ayrıca saç boyaları bilhassa saç rengini açma işlemi süreci hızlandırıyor. Sadece beyazlarım var diye 15-20 tane beyaz için boyatmayın. Yaşadığımız üzücü olaylar neticesinde vücudumuz tepki veriyor bu kişiden kişiye değişebilir kimisi egzama, saç kıran, saç beyazlaması, kanser, bel ağrısı aklınıza gelebilecek bütün hastalıkların anası üzüntü diyebilirim
0
rapisa
(13.05.21)
Hem stres hemde genetik etkili yazacaktım yanlış olmuş
0
rapisa
(13.05.21)
(3)

elon musk ve coin

diffarentiationation
bunların ilişkisi ne? ne oldu da adam spekülatör oldu? ve bu yasak değil mi? bu kadar insan neden bir adamın dediğiyle sanal bir şey alıyor?
bunların ilişkisi ne? ne oldu da adam spekülatör oldu? ve bu yasak değil mi? bu kadar insan neden bir adamın dediğiyle sanal bir şey alıyor?
0
diffarentiationation
(09.05.21)
seyler.eksisozluk.com

Yasak değil mi?
Hayır değil. Krioto borsalar için herhangi bir denetleme yok menkul kıymet borsaları gibi.

Son soru: Sanal para ya da başka herhangi bir yatırım aracının fiyatı alım algısı oluştuğu zaman artar. Elon Musk'in bir tiwit'i yatırımcılar arasında "şimdi herkes alır, ben de alayım" düşüncesi yayar. Dolayısıyla ilgili yatırım aracına talep artar. Talep artar ise fiyat yükselir. Arz-Talep dengesi. Olay bundan ibaret.
0
himmet dayi
(09.05.21)
Valla bu adam hep böyleydi. Gerçi şimdi bunu yazınca sanki çocukluğundan beri biliyormuşum gibi bir mana çıktı da demek istediğim sürekli bir manipülasyon ve kandırma olayı vardı adamda. Bitcoin olayları ile de artık açık açık yapmaya başladı.

"Millet niye dinliyor?" sorusunun cevabı da çünkü millet söylenene değil söylene bakma gibi saçma bir şeyden muzdarip. 'X diyorsa doğrudur" olayları her yerde kendisini gösteriyor. Burda da neyin ne olduğunu bilmeyenler, "musk dediyse vardir bildiği, adam milyoner sonuçta" diye düşünüp gidip dediğini yapıyor.
0
j r r tolkien hayrani
(09.05.21)
Akla çiftlik bank geliyor ve bu da onun küresel boyutu sanırım.
Bir ülke başkanı kadar öne çıkıyor son zamanlarda kendisi.
Kanunsuz suç olmadığı ilkesi gereği sanal para meselesinde bir yaptırım da olmuyor. Ülkeler ve bazı markaların da kendi paralarını çıkarma konusunda çalışmaları var.
Böyle olursa doların rezerv para olmakatan çıkması da söz konusu ki bu ABD için tamamen tehlike.

vergisiz kazanırken sevinen oluyor da, kaybedince üzülmek burada anlamsız.

durum böyle sanki,
i.hizliresim.com
ya da körler ülkesinde tek gözü gören kimsenin hali.. ikisi de aynı şey. İnsanlar her ne olursa olsun kazanç uğruna arka planı sorgulamıyorlar. durum bu
0
Erva
(09.05.21)
(9)

Hayatınızda hiç ünlü birinin cenazesine katıldınız mı?

ms brownstone
Bugün Zeki Alasya paylaşımlarında cenaze görüntülerine bakınca Tarık Akan, Erdal Tosun falan başka bir sürü ünlünün daha cenaze görüntüleri çıktı karşıma. Hepsi çok kalabalıktı hatta bazılarında ciddi izdiham vardı. Şimdiye kadar hiç böyle ünlü birinin cenazesine katılmak aklıma gelmemişti hatta gen
Bugün Zeki Alasya paylaşımlarında cenaze görüntülerine bakınca Tarık Akan, Erdal Tosun falan başka bir sürü ünlünün daha cenaze görüntüleri çıktı karşıma. Hepsi çok kalabalıktı hatta bazılarında ciddi izdiham vardı.

Şimdiye kadar hiç böyle ünlü birinin cenazesine katılmak aklıma gelmemişti hatta genel olarak hayatımda hiç cenazeye katılmadım ve cenazelerde bu kadar insan görünce merak ettim. Ünlü birinin cenazesine katıldınız mı hiç? Katıldıysanız kimin cenazesiydi? Nasıl bir ortam vardı?

Bu arada henüz katılmadıysanız da “x ölünce cenazesine giderim/gitmek isterim” dediğiniz biri var mı? Mesela bugün görüntüleri görünce düşündüm de ben imkanım olsa Keith Richards’ın cenazesine gitmek isterdim.
0
ms brownstone
(08.05.21)
Kenan evren'in cenazesinde bulunmuştum. Katıldım diyemiyorum zira tören mangasındaydım, zorunluydu yani. Cenaze arkasında selfie çeken kalabalığı hatırlıyorum. Ne biçim insanlar bunlar demiştim o an ama arkasından yapılacak en doğal şeyin selfie çekmek olacağı bir cenazeydi zaten.

Allah sıralı ölüm versin, haşmetlimiz rahmete kavuşursa eğer iki elim kanda olsa hakkını teslim etmeye giderim o cenazeye.
0
IncredibleMau
(08.05.21)
yaşar kemal'in cenazesine katıldım. yalnız okulum da teşvikiye'de olduğundan, "oradan okula geçerim" düşüncesiyle kalkıp çıktım evden. güzel de oldu, sevdiğim birçok edebiyatçıyı canlı gördüm orada.

ayrıca dikkat et keith richard senin cenazene gelmesin.
i.pinimg.com
0
filteria
(08.05.21)
Katılmadım hiç. Cenazesine gitmek istediğim kimse de yok. Ne bileyim bana çok anlamsız geliyor böyle bir istek de.

Hani ünlü birinin konserine, gösterisine filan gitmek istemek normal. Sonuçta bir şekil bir zevk, eğlence olayı falan var ancak cenazeye gidince ne olacak ki. Hani sevdiğim için desem "şu kişinin cenazesine gitmek isterim" pek sevgi cümlesine benzemiyor :D Minnet olayı falan olsa niye bir minnetim olsun, saygı desem cenazesine gidince neyin saygısını göstermiş olacağım. Yaşarken saygı göstermek önemli falan filan.
0
j r r tolkien hayrani
(08.05.21)
(bkz: hrant dink)
0
avianthem
(08.05.21)
zeki müren'in cenazesine katılmıştım annemle. çocuktum.
annemin ağladığını hatırlıyorum.

seyfi dursunoğlu'nun cenazesine katılmış olmak isterdim.
nur içinde yatsın.
0
brakgn
(08.05.21)
ahmet piriştina'nın cenazesine katılmıştık babam ile.
öyle bir kalabalık görmemiştim, izmir'in yarısı oradaydı neredeyse.
0
la lykia
(08.05.21)
Hrant Dink +1
0
auroraaurora
(08.05.21)
Bu soruya tek cevabım Süleyman Seba .
Beşiktaş ilçesinde çalışıyorum ve Beşiktaşli olduğum için katılmıştım.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(08.05.21)
Uğur mumcu :(
8 ysşındaydım, dayımlara gitmiştik tatile. Enteresan bir şekilde, örümcek kafalı dayım onun cenazesine gitmek istedi üstelik bizi de götürdü.
Hatırlıyorum biraz biraz, zaten aklım erdikçe anladım kim olduğunu ve o gün bilinçsiz de olsam orada bulınduğumu bilmek iyi geliyor.
0
somethinginthewayshemoves
(09.05.21)
(7)

Galatasaray-Beşiktaş maçına 10çş mantıklı mı?

Deathrow
https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1477360/besiktas-hatayspor-macina-02-mantikli-miMalûm hatay maçında ben mantığı falan bıraktım :D Kazanırsak şampiyonuz, kaybedersek de paramız olsun kafasındayım. Bjk çok eksik. Gs’nin ileri ucu huzurevi de olsa bizim ligde yaşın pek önemi yok. Mantıklı mı? T
www.eksiduyuru.com

Malûm hatay maçında ben mantığı falan bıraktım :D
Kazanırsak şampiyonuz, kaybedersek de paramız olsun kafasındayım. Bjk çok eksik. Gs’nin ileri ucu huzurevi de olsa bizim ligde yaşın pek önemi yok. Mantıklı mı?
Teşekkürler :)
0
Deathrow
(08.05.21)
10çş ne demek bahis terimlerinden anlamıyorum ama üst olur maç sonucu beşiktaş yener diyorum
0
freebird5406_2
(08.05.21)
Bence mantıklı. Hatta ben olsam direkt 0 basardım.
0
j r r tolkien hayrani
(08.05.21)
2 haftadır güzel totem hocam, devam
0
hooiken
(08.05.21)
Valla beşiktaş şampiyon olacaksa totem de diyebiliriz ama bu gidişle olan benim paralara olacak :)
0
🌸Deathrow
(08.05.21)
ben geçen haftaki maçta her iki takımdan da çok gol beklediğimi söylemiştim. 5-4 4-3 gibi bir skor beklemiştim. sadece beşiktaş attı güzel oldu. bu maçta çok gol olmayacağı görüşündeyim. iki takım da çok dikkatli oynayacak. fatih terim zaten sergen hocadan korkuyor. takımını ekstra kapatacaktır. sergen hoca da hatay maçı gibi gövde gösterisi yapmayı düşünmez bence. bu derbinin kazananını tahmin etmek çok güç 1-0 2-0 1-1 gibi bir skor çıkabilir. kazanan umarım beşiktaş olur ama bakalım artık.
0
golgi aygıtı
(08.05.21)
Gs'nin son maçlarda oynayan ileri ucu: halil 21 yaşında, kerem 22 yaşında, mohamed 23 yaşında, akbaba 28 yaşında.

Ama organizasyon sıkıntısı olduğundan yenilebilir bence.
0
armagan abanuz
(08.05.21)
Fb ile kombinledim deli para aldım, aşkta kaybedip kunarda vurduk :p
0
🌸Deathrow
(08.05.21)
(7)

İstediğin zaman konuşabiliriz cümlesi

kljgslsdkjsd
İstediğin zaman yazabilirsin/konuşabiliriz cümlesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçen arka arkaya 2 kişiden duydum bunu. İkisine de ben mesaj atmıştım ikisi de tahmin edebileceğiniz üzere yakın olmayan arkadaşım.Bana sanki ben sana hiçbir zaman yazmayacağım aslında senle konuşmak da istemiyorum ama n
İstediğin zaman yazabilirsin/konuşabiliriz cümlesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçen arka arkaya 2 kişiden duydum bunu. İkisine de ben mesaj atmıştım ikisi de tahmin edebileceğiniz üzere yakın olmayan arkadaşım.

Bana sanki ben sana hiçbir zaman yazmayacağım aslında senle konuşmak da istemiyorum ama naif bir insanım, yazarsan konuşurum demek gibi geliyor.
0
kljgslsdkjsd
(07.05.21)
Bence çok tatlı bir söz. Bana söylenildiğinde mutlu oluyorum.
0
kaptan maydanoz
(07.05.21)
Karşıdaki kişinin seni önemsediği gösteriyor bence. Aranızdaki ilişkiye de bağlı tabi biraz anlamı.
0
jjimyl
(07.05.21)
Bence samimiyetsiz bir söz. Sen kimsin (buraya küfür gelecek) derdim. Boyle şeyler lütuf olamaz.
0
olaylar olaylar
(07.05.21)
Ilişkinin tipini bilmiyorum ancak misal iş arkadaşlığı ise çok çekingen biri olduğunu düşünüp, seni cesaretlendirmek istemiş olabilirler.

Yani "sor tabii lan, çekinme. Bu işler böyle öğrenilir" manası da olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(07.05.21)
Yakın olmayan bir arkadaştan duymuşsam lutfen böyle söylüyor sanki der biraz gıcık olurum. Ben konuşmaya muhtacım sanki de imkan sağlıyor bana. Hoşuma gitmez. Ama bağlama göre de değişir.

Flört etmek isteyen biri söylüyorsa bu cümleyi ve ilk arama/mesaj da kendisinden gelmişse topu bana atıyor bir sonraki konuşma için derim.
0
Mossy
(07.05.21)
1-Yakın olmadığım birinin benimle iletişime geçerken çekindiğini hissedersem ( mesela kusura bakma rahatsız ediyorum, aradım ama müsait miydin vs vs cümleler fazlaca varsa). mutlaka bu tarz cümleler kuruyorum. Amacım yakın olmadığımız için beni rahatsız edeceği düşüncesini kafasından atması ve rahatlıkla iletişime geçmesi.
2- Sadece belli bir konuda bana ihtiyacı olan kişiye; benim onunla iletişime geçmeyeceğim ama onun istediğinde arayabileceğini bildirmek. Dr- hasta, akademik- öğrenci ilişkisi gibi...
0
sumuklu asilzade
(08.05.21)
hic kotu anlasilabilecegini dusunmemistim bu cumlenin. ben her zaman tam soylemeye calistigi gibi karsimdakinin sorusu olursa cekinmeden istedigi zaman sorabilecegibi anlatmak icin kullanirim bu lafi. yasadigim bir tecrube hakkinda olur, isle ilgili bir konu olur. ya simdi sormiyim ayip olur diye dusunmemesini temin etmek icin soylerim hep.
0
in vino veritas
(08.05.21)
(19)

hangisini alırdınız?

blatta hiberna
merhabalar,diyelim ki, almak istediğiniz bir akıllı bileklik/saat var.800 lira olan daha düşük modelinin özellikleri sizin için yeterli.bir de 1200-1300 bandında olan bir üst modeli var ama içindeki özelliklerin bir kısmını belki kullanmayacaksınız bile.800 liralık modelden almaya karar vermişken, m
merhabalar,

diyelim ki, almak istediğiniz bir akıllı bileklik/saat var.
800 lira olan daha düşük modelinin özellikleri sizin için yeterli.
bir de 1200-1300 bandında olan bir üst modeli var ama içindeki özelliklerin bir kısmını belki kullanmayacaksınız bile.

800 liralık modelden almaya karar vermişken, muhteşem bir rengine denk geliyorsunuz ama bu özel tasarım gibi bir şey.
ve fiyatı üst modeli gibi 1300 lira, yani 500 lira fazla.

bu durumda aşağıdakilerden hangisini alırsınız?

1. 800 lira verir, bana yeterli olanı alırım. görüntüsüne, rengine bayılmasam da önemsemem.

2. almışken 500 lira daha verir, her özelliğini kullanmayacak olsam da bir üst modelini alırım.

3. tasarımına ve rengine bayıldığım, normalden 500 lira pahalı olan düşük modelin special edition'ını alırım, her baktığımda mutlu olurum, arzu nesnem yaparım, hevesimi tatmin ederim.

edit: arzu nesnesi lafın gelişi tabii ki :)
0
blatta hiberna
(07.05.21)
3
0
Jux
(07.05.21)
Eskiden 1 di ama 3
0
kisa
(07.05.21)
hevesin hep aynı seviyede olacaksa 3, yoksa 1.
0
jelly bear
(07.05.21)
3 ama arzu nesnesi kısmı hariç.
0
dissendium
(07.05.21)
Açık ara 1
0
alfred
(07.05.21)
her zaman 3.

maddi bir zorluk yaratmayacaksa tabi ki.
0
a darkness coming
(07.05.21)
3. şıkkı ballandıra ballandıra anlatarak cevabı kendin vermişsin. sadece destekçi arıyorsun. git special olanı al. hayırlı osun.
0
burty
(07.05.21)
hayati bir ihtiyaç bile değilken ne işlevi ne görüntüsü çok da cezbetmeyen 1'i kafadan eler, bunun listede ne işi var diye bi sorardım.

çok özellikli olandan hevesimi aynı gün alıp bitireceğime göre bakmaktan sıkılmayacağım 3'ü tercih ederdim.
0
IncredibleMau
(07.05.21)
O 500 lira beni ac birakmayacaksa (abarttim tabii ki:D) acik ara 3...


Ama fazladan 500 lira butceyi cok zorluyorsa 1.

2 ise bir secenek bile degil bence.
0
invictae
(07.05.21)
1. Görünüşünden sıkılırsam sonradan bilekliğini falan değiştiririm.
0
bruce mclaren
(07.05.21)
Arzu nesnem yaparım....
0
ceketimi alip cikcam
(07.05.21)
2
0
mikahakkinen
(07.05.21)
Üst modelin tipi biraz daha fiyakalıysa 2 yoksa 3.
0
arnold schwarzeneger
(07.05.21)
İnsanlar bunu parayı çarçur etme, musriflik vs gibi algılayabilir ama bir şey alacaksam ve aradaki fark beni çok etkilemeyecekse içime en sinen şeyi alma taraftariyimdir. Hayatta keyiflerim benim için önemlidir; zaten çok yoğun alışveriş yapan biri değilim. O yüzden ara sıra kendimi simartmayi severim.

Anlatım tarzınıza bakarak 3 diyorum.
0
fraise
(07.05.21)
3

Bunu alınca maddi bir darlığa düşmüyorsun sanırım. Arzu nesneleri insana harika hissettirir. 3'ten başkasına bakmazdım *-*
0
Micella
(07.05.21)
3.
0
irene
(07.05.21)
şöyle belirteyim, zaten akıllı saat konusunda 3 aşama var: garmin, apple watch ve diğerleri. ilk ikisini almıyorsan 200 liralık mi'nin bilekliği bile özellik olarak gayet iş görüyor. o yüzden kalan tüm modellerden görünüş olarak hangisi hoşuna gidiyorsa onu seç derim.
0
roket adam
(07.05.21)
1.
0
j r r tolkien hayrani
(07.05.21)
2 ya da 3.

eğer o güzel tasarım 2.de varsa onu alırım.
0
batlegolas
(07.05.21)
(16)

devlet yönetmenin neden ideolojik olması

ilkot
öncelikle duyuruyu açmama neden olan başlık:(bkz: https://eksisozluk.com/mansur-yavasin-deniz-gezmis-tweeti-atmamasi--6506769?a=popular)devletler neden şirketler gibi yönetilemiyor? ben bilmiyorum bizim CEO hangi ideolojiyi seviyor hangisini sevmiyor ve umurumda da değil zaten. ortada yapılması gere
öncelikle duyuruyu açmama neden olan başlık:

(bkz: https://eksisozluk.com/mansur-yavasin-deniz-gezmis-tweeti-atmamasi--6506769?a=popular)

devletler neden şirketler gibi yönetilemiyor? ben bilmiyorum bizim CEO hangi ideolojiyi seviyor hangisini sevmiyor ve umurumda da değil zaten. ortada yapılması gereken bir iş var ve ceo/patron/müdür/yönetici bu işi yapıyor.
şirketlerin amacı para kazanmaksa devletlerin amacı da halkına hizmetse neden burda bir ideolojiye sahip olması zorunlu gibi davranılıyor? bildiğiniz denenmiş örnekler var mı?

ya mesela bir parti çıksa dese ki ya bizim sağ/sol işlerine kafamız basmıyor ama bir devleti yönetecek yeteneklerimiz var, yeminle oyum size.

ben çok sıkıldım yok o sağcıymış yok bu solcuymuş, bıyığını yukarı burmuş, başına kasket takmış. işe yarasa kabul edeceğim bu da bunun bir yan etkisi diye ama göremiyorum.

örnek özelinde yinelemek gerekirse mansur yavaş'ın deniz gezmiş hakkında tweet atmaması yüzünden bak gördün mü anmıyor benim cumhurbaşkanım olamaz denebiliyor. bu bana son derece saçma geliyor deniz gezmişin trajik ölümü bizim bugünümüzü neden etkiliyor? bu nasıl bir fayda sağlıyor?

herkesin sadece işini yaptığı bir düzen çok mu ütopik?
0
ilkot
(06.05.21)
çünkü yönetenlerin görevde kalmak, göreve ve imtiyazlarına devam edebilmek gibi amaçları bir anda öncelikleri oluveriyor.

halk da yönetici seçerken ideolojilerden sıyrılıp salt yöneticilik vasfına göre seçim yapabilecek kadar kalifiye değil.

böyle bir kısırdöngü.

hak ettiği şekilde yönetilir milletler, ne eksik ne de fazla.
0
baharat
(06.05.21)
Düşüncen en basitinden yanlış. Devlet dediğin kurum halka hizmet amacıyla var olan bir kurum değil aksine insanları yöneten, yaşamı şekillendiren bir güç. Bunun da ötesinde şirket ve devlet ayrımını çok iyi yapamamışsın bence ancak hadi dediğin gibi şirketin amacı para kazanmak ve devletin amacı da insanlara hizmet etmek olsun.

O zaman ilk soru, kim niye gidip başkalarına hizmet etmek için gönüllü olsun? Yani şirkette üst seviyedeki adam diğerlerinden fazla kazandığı için daha da çabalıyorken senin mantığınla halka hizmet etmek için var olan bir kurumda kim neden gidip en üst düzeyde hizmet etmeye çalışsın? Senin onlara karşılığında bişey vermen gerekir ki onlar da bu göreve seçilmek için canla başla çalışsın. Yoksa aklı başında hangi kişi gidip "size en çok ben hizmet edeceğim, size hizmet etmek benim en büyük önceliğim" şeklinde düşünür? Illa bişeyler alacaklar ki yalandan böyle sözler söylesinler.

Bu da işte yönetme gücü ve tabii ki ücret demek. Yani devlet halka hizmet etmek için yok. Yönetmek için var. Sen gidip bir tarafı yönetmek istiyorsan da onlardanmis gibi yaparsın ki kendine destekçi bulasın. Onlardanmis gibi yapmak için de onların istediklerini bişekilde yerine getirmeye çalışırsın.

Yani kısaca ideolojisiz bir devlet imkansız.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
kitlesel olarak öne çıkarılabilecek en kolay şey ideoloji. şu anda sokaktaki 100 kişiye sorsan, özellikle cahil kesim önce namazında niyazında olsun der, yönetim tecrübesi, becerisi çok önemli değil. Kılıçdaroğlu alevi diye oy vermeyecek inanılmaz büyük bir kitle var yani mesela. o yüzden bu söylediğin düzen biz profesyoneller için çok mantıklı evet ama toplumun %95'i için anlamsız.
0
roket adam
(06.05.21)
Bunu Türkiye'de yapmak isteyip de yapamayan Cem uzan ya da Liberal demokrat partiydi zannımca. Halkta pek karşılık bulmadı onlar da. Bence sorun yöneticilerde değil halkta. Siyasetçi bu halkın kimyasına göre şekillendiriyor kendini. Bkz İmamoğlu. CHP bu işi çözdü mesela biraz geç de olsa. Halk eğitim seviyesi yüksek dini değerlerle devleti ayıran bir yapıda olsa ona göre bir siyasetçi ancak karşılık bulurdu
0
olaylar olaylar
(06.05.21)
bence ideoloji tanımın yanlış. burada istediğin şey de bir ideoloji değil mi? liberal ekonominin ağır bastığı bir devlet de bir ideoloji. bir başkası da hayır devleti şirket gibi yönetmemeliyiz derse bu da bir ideolojidir.

sanırım ekonomik kararlar dışındaki şeyleri ideoloji tanımına sokuyorsun. ama devlet yönetmek ekonomiden fazlasıdır. her alanı içine alır. "herkes istediği gibi yaşasın, önemli olan ekonominin büyümesi" diyorsan bu da bir ideolojidir yukarıda dediğim gibi.

ancak miliyetçilik gibi kavramların genç nesilde bir karşılığı yok. o yüzden ideolojiler de değişiyor. 50 yıl öncesinin ideolojileri bugün pek de bir şey ifade etmiyor.
0
black mamba
(06.05.21)
@j r r tolkien hayrani
öncelikle cevabını okuyunca serbest çağrışım şu geldi aklıma:
www.youtube.com

anayasada yazan da bu şekilde;
V. Devletin temel amaç ve görevleri

Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

bunu özetlersek millete hizmet etmektir diyemez miyiz?

ilk soruya cevap olarak bir şirket ceo'su gibi daha fazla kazansın diyebilirim. söylediklerimden bedavaya çalışsın, bana hizmet etsin kendi taş kemirsin gibi bir anlam çıkmaması lazım. hizmetinin karşılığını alsın ama bunu bir ideolojiden bağımsız yapsın demeye çalıştım.

edit:link
0
🌸ilkot
(06.05.21)
Bir devletin ortaya çıkma sebepleri veya devlet kökeni teorileri diye araştırabilirsin.
Öncelikle bir devlet için temel ve onu oluşturan bir sebepler olur.
Tamamen firma/şirket gibi ekonomiye dayalı bir devlet temenni ederken bile asker ya da genel anlamıyla güvenlik güçlerinin o devlet konumu, rekabet halinde veya düşman olduğu diğer devletler bir devletin salt alış veriş amaçlı kurulamayacağını gösterir gibi.

Bir de devlet varken bile firmalarda çalışanlar her türlü haklarını istemek ve almak noktasında sorun yaşarken Tamamen x devlet (ltd.şti.)de bu çalışanların halini düşünmek başka bir sorun gibi geliyor.
Sendika/adliye/sosyal haklar konusu bile hayal bile hiç olmayacak varsayımlar gibi geliyor insana.
Öyle değil mi ?
Sonuçta herkes devlet şti. i(çin) var.
Çin'de zaten bu noktada komünizme dayanan ama kapitalizmin estiği bir yer. Sonuçta 1.5 milyar insan var. Herkes tamamen olmasa da bu haliyle potansiyel "işçi" konumunda.
Batıda ürünlerini satmanın yanı sıra bazı hakları koruma adına kampanyalara katılan veya diğer sosyal aktiviteleri olan ünlü markaların Çin'deki çalışanlarının halleri de ayrı konu
0
Erva
(06.05.21)
Çok yazılmış, okumadan göz attığım kadarıyla cevap vereceğim: belediye başkanlığı devlet yönetmek değildir. Sağcı ya da solcu olmadan "idare" edilebilir. Ama genel olarak her şey ideolojiktir. Burada sorgulanan Mansur Yavaş ya da bir başkasının sağcıları anarken solcuları anmaması ama oyu solculardan almasıdır.
0
prole
(06.05.21)
@ilkot
O programda da ne delirtmisler kadini :D

Simdi sana bir soru, esnaftan harac alan kisiler bunu hangi amacla yapiyor ve millete ne diye aktariyor? Amac belli ancak amaclarini aktarma bicimi su klise 'koruma' adi altinda vs olabilir. Esnaf gidip dese ki 'hayir arkadasim ben sana harac vermeyeegim' ne olur? Adamlar bu sefer sana birsekilde zarar verecek.

Devletlerin olayi da bu hemen hemen. Hicbir devlet ozellikle gunumuzde gidip 'ben seni yonetiyorum, senin ne yaptigina ne yapacagina ben karar veriyorum. Sen yine de gelip bana para vereceksin' demez. Klasik 'seni korumak, sana hizmet etmek icin' varim der. Bunun icin de senden para talep eder. Sen o parayi odemeye itiraz et bakalim ne oluyor? Ee yukaridaki ornektekinden farki ne?


Sirket ve devlet olayinda olay yine ayni noktaya geliyor. Sen gidip bu adama para versen bile yine de o isi cekici kilman gerekir. Yani bu adam gidip ozel sektorde ya da baska bir iste devlet yoneticiliginden aldigi paranin esdeger ucretini hatta daha da fazlasini alabilecekken neden yoneticiligi secsin? Buradan bakinca diger yerlerde calissa 'millete hizmet etmesine' gerek kalmayacak, ee adam enayi mi ki gidip hizmet etsin? Degil. Isin ucunda yonetme olayinin oldugunu biliyor ve o yonetme karsiligi resmi olarak aldigi ucret gorece az bile olsa dolayli olarak bunu deli gibi arttirma olasiligi var eger amaci paraysa. Para olmasa bile digerlerini yonetiyor adam, koskoca ulkeler bir avuc kisinin kararlari ile hareket ediyor. Adam da gidip yonetilmek yerine yonetmek istiyor.

Eee sen yonetiyorsan eger oyle ya da boyle birilerinin seni dinlemesi ve sana itaat etmesi gerekir. Baskalarinin seni secmesi icin de onlarin istedigini onlara verirsin. Bu yuzden de yonetme olayindan ideolojiyi cikaramazsin.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
geri kalmış toplumlarda siyaset ve sosyal yaşam içiçedir. buna bir de toplumunda birçok farklı yaşam tarzı ve etnik kökeni barındıran türkiye'yi düşündüğümüzde bu topraklarda ideolojisiz siyaset eşyanın tabiatına aykırı. bak norveç'te var mesela dediğine yakın bir yönetim şekli. orda sandığa gitme oranı %30 bile değil adamların tek derdi gelen gelsin de düzgünce yönetsin.
0
makarnavodka
(06.05.21)
devleti yöneten kişinin alması gereken kararlar var. kimisi çevreci kararlar alacaktır, kimisi çevre umurunda olmadan inşaatçı kararlar alacaktır. kimisi komşu ülkelerle savaşa girmek isteyecektir, kimisi barışçı olacaktır. kişiler ya da partiler seçimlere girerken yapılan kampanyalarda bütün bunları ayrıntılı anlatmaya çalışsalar da, yapılan seçim kampanyalarının reklam olduğunu, başa geçince yine kendi kafalarına göre iş yapacaklarını düşünebiliriz.

bu sebeple, genel olarak kendimizle aynı düşünce yapısına sahip insanları başa getirmek isteriz. (çok kabaca, aynı düşünce yapısı = aynı ideoloji)

deniz gezmiş örneği üzerinden gidersek, 60'ların sonundaki olaylarda deniz gezmiş'in tarafında olan birisini mi devletin başında görmek istersiniz? deniz gezmiş'e düşman birisini mi devletin başında görmek istersiniz?

bir tanıdığım anlattı. 60'ların ikinci yarısında istanbul üniversitesi'nde okuyor. o zamanlar 5 vakit namazında ve milliyetçi birisi. olaylar sırasında sağcıların yanında sloganlar atıyor, kavgalara giriyor. olaylar devam ettikçe, karşı tarafın (deniz gezmiş'in olduğu tarafın) sloganlarını dinliyor ve diyor ki "bu adamlar hem kendilerinin, hem benim, hem de herkesin iyiliğine olacak şeyler söylüyorlar. bizim taraf ise sadece "allah sizin belanızı versin, sizi öldüreceğiz" sığlığında şeyler söylüyorlar. ben neden bu taraftayım? neden karşı tarafta değilim?" bunun üzerine taraf değiştiriyor ve solcu oluyor. solcularla birlikte olaylara karışıyor, hatta bayrampaşa'da 6 ay tutuklu kalıyor. (deniz gezmiş'le birlikte) yani deniz geçmiş'i sadece olaylardan tanımıyor. aynı koğuşta uzun süre birlikte kaldıkları için gayet iyi tanıyor ve hala çok seviyor.

şimdi bu anlattığım adam, deniz gezmiş'i seven adamı, deniz gezmiş'i sevmeyen adamdan daha çok sever. devlet yönetimine deniz gezmiş'i seven adamın gelmesini ister çünkü alacağı kararların, kendi düşünce yapısına daha uygun olacağını düşünüyordur.
0
co2s2
(06.05.21)
@makarna
Siyaset dediğin direkt hayatın kendisidir. Her toplumda siyaset ve sosyal yaşamin iç içe olması normaldir. Geri kalmış toplumlarla falan alakası yok.

Onu da geçtim Norveçte katılımin %30 olduğuna dair kaynak var mı? çünkü benim baktığım resmi kaynakları neredeyse %80 olduğunu söylüyor. Bu da kaynak

www.ssb.no

Yaklaşık 3 milyon kişi oy kullanmış. Zaten seçmen sayısı 4 milyon falan sanırım.

Zaten ortada siyasi parti varsa ideoloji de vardır. Sen gidip bir partiye oy veriyorsan istersen katılım %10 olsun yine bir ideolojiye oy veriyorsun.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
@tolkien, içiçe derken aşırı derecede içiçe anlamında söylemek istemiştim. benim gözlemlediğim kadarıyla avrupa'da siyaset genel olarak türkiye'deki kadar takip edilmiyor, konuşulmuyor. norveç'teki katılım oranında sen haklı olabilirsin hocam ben norveçli bir arkadaşımın yalancısıyım. 3-4 yıl önce öyle söylemişti.
0
makarnavodka
(06.05.21)
@tolkien +1, devletin amacı hizmet etmek değil.

Ama zaten çok basit bir denklem var:

- CEO'nun amacı şirkete kâr ettirip shareholder'ları mutlu etmek.

- Siyasetçilerin amacı da kendini seçen/seçtirenlere hizmet edip onları mutlu etmek. Bunu yapmazsa seçilemez zaten.

Yani ideoloji teker teker ayrıntıya girmeden kime güzellik yapacağını kolayca söylemenin bir yolu. Çıkıp "ben muhafazakar demokratım" dediğimde epey büyükçe bir kitleye "ben size hizmet edeceğim" mesajı verebiliyorum otomatikman. Bu sayede oturup "asgari ücreti ortalama ücret yapıcam" ya da "çevre koruma kanunu her hafta değiştiricem ki kolayca bina dikebileceksiniz" dememe gerek kalmıyor.

Kaldı ki hizmet etmek sadece maddi şeyler üzerinden de olmuyor, kişilere kendini iyi hissettirebilmek de bir "hizmet" türü. İnsanların çoğu, Marx'ın zannettiğinin aksine, bu tarz şeylere eline geçen paradan daha çok önem verebiliyor.

"deniz gezmiş tiviti atmadı" anlamsız bir söylem değil o yüzden. O arkadaşın demek ki devletten sahiplenen erkek tutuşu bekliyor yoldan köprüden falan önce. Sen de mesela "sadece işini yapsın" diyerek bir özgürlük alanı bekliyor olabilirsin.
0
plutongezegendegilmi
(06.05.21)
Sanma ki şirketlerin ideolojileri olmaz.
Mesela çalışanlarına daha çok özerklik tanıyan şirketler var, daha tepeden yönetilen şirketler var.

İş bankası ile red bull'un ceolarının yönetim modelleri benzer mi sence?

Yani fikir ayrılıklarının olması kaçınılmaz. Burada sorun farklı fikir ayrılıklarını kabul edebilmek. Türkiye'de sorun bu. Herkes bizim gibi düşünsün istiyoruz.
0
anten
(06.05.21)
otomatik piyano'yu okuyalim, vonnegut cevabini yillar önce vermis.

okuyamam daha cok para kazanmam lazim diyorsan, sirketler karlılık temelinde kurulmustur ve karlılıga hizmet eden verimliliği artirmaya calisir. insan ama hic de verimli bir canli degildir, rasyonel hic degildir, pipisinin kukusunun keyfine yaşamayi calismaya ve üretmeye tercih eder. bu sebepten

a- sirket gibi yönetirim, "ben bir bakima ülkemi pazarlamakla mükellefim" diyenlerin ülkeyi getirdigi yeri görüyorsun.
b- hadi muhtesem bir yönetim sistemi kurdun, verimli olmayan engellileri yaşlilari ve cocuklari ne yapacaksin, sirkete kar getirmiyor diye öldürecek misin?
c-daha uzun yazacaktim ama gerek yok. olmaz o iş.
0
spivak
(07.05.21)
(15)

avrupa vatandaşlığı alırken isim değiştirme

brakgn
farzedelim ki avrupa birliği ülkelerinin birinden vatandaşlık alıyorsunuz kökenleriniz sayesinde. çift vatandaşlığınız olacak. yeni kimliğinizi mevcut ad, soyadınızla mı yoksa yeni bir isimle mi alırsınız?kararınızın sebepleri ne olur?
farzedelim ki avrupa birliği ülkelerinin birinden vatandaşlık alıyorsunuz kökenleriniz sayesinde. çift vatandaşlığınız olacak. yeni kimliğinizi mevcut ad, soyadınızla mı yoksa yeni bir isimle mi alırsınız?

kararınızın sebepleri ne olur?
0
brakgn
(06.05.21)
Türkçe karakter varsa ismimde ki var, kendim için konuşuyorum, belki kendi ismime yakın bir şey bulurdum.

Şu da var, ismim Can ise değiştirmem, Abdülhey ise değiştiririm.
0
Hallegadola
(06.05.21)
aynı adım soyadım kalır ama bir de yabancı isim ekletirim. şekil olsun :d eğlenceli gelir böyle yapmak. bir mantığı yok. ha tabii daha rahat seslenmelerine de yarar. tamamen de farklı olmasın sanki iki farklı kişiymişim gibi. sosyal medya hesaplarım bankalarım falan karmakarışık olur. hatta belki kimliğe isim ekletmem de takma ad gibi kullanabilirim.
0
batlegolas
(06.05.21)
yeni bir isim & soyisimle (vatandasi olacagim ulkede kullanilan isimlerle) degistiririm. ne kadar asimile olsam o kadar iyi. tc kimliginden de pasaportundan da bir hayir gormedim bu zamana kadar, bizim sınır kapisindan disari ciktigin anda ikinci sinif vatandassin, ne diye muhafaza edeyim? hic isim olmaz. kate olurum nancy olurum oh kafam rahat :)
0
in vino veritas
(06.05.21)
mobilim editlemeye ugrasamadim, sanki bizim sınır kapisindan cikmayinca ikinci sinif vatandas degilmisiz gibi yazmisim komik olmus. turistler pcr'siz ulkeye girebilsin diye vatandasini 17 gun eve kapatan bir ulke bana ne katmis olabilir ahah :)
0
in vino veritas
(06.05.21)
@in vino veritas

aslında bir sonraki nesli de etkileyen bir durum. o yüzden biraz arada kalıyor insan. yani yarın bir gün çocuğunuz olduğunda onun da iki kimliği olacak. avrupa ülkelerinde okumak, çalışmak isterse türkçe bir soyad karşısına engel olarak çıkar mı bilemiyorum. yurt dışında yaşayan arkadaşlar daha somut değerlendireceklerdir.
0
🌸brakgn
(06.05.21)
bulundugu ulkeye gore degisir o sanki ama gidisatimiz turkce soyadin basimiza bela olacagini gosteriyor bence su an. ha bu duzen degisir (duzulen de tabii) daha medeni gunler goruruz, avrupa'da halihazirda surunmekte olan itibarimiz yeniden ayaklanir, o zaman bir farkimiz kalmaz helga'dan charlotte'tan. fakat iyimser tahminler bunlar, ufuk kapkaranlik bence.
0
in vino veritas
(06.05.21)
Kendimi hangi ülkenin halkına kültürüne ait hissediyorsam onun dilinden bir ad alırım.
0
1bir1bir1
(06.05.21)
Isim degistirme olanagim vardi ama tesekkurler almiyim dedim gectim. Hatta pasaportta dogum yerini sildirebiliyorsun, onu da red verdim, utanacak birsey yok.

Bu saatten sonra bizden bir John Miller cikmaz, kasmaya gerek yok kafasindayim. Adini degistirince mevzular cozulmuyor, keske o kadar kolay olsaydi.
0
cooperr
(06.05.21)
Değiştirmem. Yerdeniz'deki isim verme, bir şeyin ismini bilme hikayesinden etkilendiğimden midir nedir sonradan isim değiştirmek bana biraz garip geliyor.

Bir de değişik ad soyadlı olduğum için nereli olduğum pek anlaşılmıyor zaten. Türkçe karakterleri çıkarınca buradaki Türkçe konuşanlar bile anlamıyor. Taksiciyle kuryeyle vadanımız aslında çoh iye muhabbeti yapmama keyfi <3
0
bruce mclaren
(06.05.21)
Vatandasliktan cikarken degistirmedim, yanina yeni isim de eklemedim. Soyadimda ç harfi var, kimligimde o bile yaziyor acikcasi.
Bi ara dusunmustum yabanci ikinci bi isim mi eklesem diye de ben o kisi degilim ki. Cok yabanciladim dusunceyi ve sacma geldi. Beni ismim sebepli hor gorecek, ise almayacak vs birileriyle olmayi zaten istemiyorum, turnusol gibi bir sey. Halimden memnunum.
0
kuehles blondes
(06.05.21)
Kuehles blondes +1. Tamamen böyle düşündüm ve böyle yaptim. Hiç de sorun yaşamadım.
0
fraise
(06.05.21)
Valla ben kendimi gerçek hayatta başka bir isimle düşünemiyorum. Tabii bunun milliyetçilik, kök ile falan hiç alakası yok çünkü bana göre onların hepsi çok saçma.

Isim ise değişik bir olay. Hani Harry Potter daki "asa büyücüyü seçer" olayı gibi sanki isim gelip beni seçmiş gibi düşünüyorum. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
Benim baba tarafı göçmen ve eski soyadlarını biliyoruz. Vatandaşlık alsam zaten o da benim soyadım diye alırdım. Öbür türlü uğraşmazdım çünkü türkiyedeki mal varlık, banka işleri vs şu anki ismimle. Üşenirim uğraşmaya.
0
jazzabel
(06.05.21)
Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihindeki en zor soyadlardan birine sahibim. Bulgaristan vatandaşlığı kovalıyorum eğer olursa değiştirmek isterim.
0
wild honey suckle
(06.05.21)
Ben tam da anlattigin durumdayim.
Ornek olsun diye yaziroum. EU pasaportumda ALi Omer seklinde bir ismim varken TR'de ismim Ali Veli.Avrupada yasarken bunun cok zorluklarini cekiyorum.

-Turk ehliyetimdeki ismimle EU pasaportumdaki isim uyusmadigi icin Almanya Turk ehliyetimi ALman ehliyetine cevirmeyi kabul etmedi.Tum ehliyet cikartma islemlerini bastan yaptim.Maddi olarak giren cok oldu

-Almanyada adres kaydi islemlerinde buyuk zorluk yasadik.Anne-baba ve cocugu ALmanyada aile olarak bir adrese kaydederken cocugun dogum kagitlarindan, evlilik belgelerine kadar her seyi istiyorlar. Farkli dokumanlardaki birbiriyle eslesmeyen farkli isimler surecleri cok uzatti. Almanyada adres kaydi cok temel bir islemdir.Vaktinde ve dogru sekilde yapilmazsa gireceginiz vergi sinifindan cocugun alacagi cocuk parasina kadar bir suru seyi negatif anlamda tetikliyor.

-TR'deki diplomanizi Yurt disinda saydirmaniz gerektiginde her defasinda asiri fazla emek harcayacaksiniz.Fazladan tercume, isim denklik belgeleri,apostiller vs. vs.

-Ben bu karmasikliklar yuzunden yanimda surekli isim denkli belgeleri, formul A , formul B belgeleri ve tercumeleri ile gezmek zorunda kaliyorum.

- Tek ise yarayabilecek tarafi yasadisi bir sey yaparsaniz aciga cikma ihtimali daha zor olabilir.Ufak tefek yasadisiliklardan bahsediyorum.Ornegin TR'deki gelirinizin bir kismini ALmanya'dan saklayip daha az vergi odeme vb.Gerci bu ALmanya nezdinde ufak bir suc degil.

Tavsiyem ayni isim soyadi kombinasyonunu alin.
0
turkuaz
(06.05.21)
(3)

iş değiştirme ve yeni iş görüşmesi

hooiken
merhaba,bir önceki iş yerimde aldığım maaşın ne kadar fazlasını söylemeliyim sizce?yani şöyle söyliym yeni zamlı haliyle 4'lü rakamlarla başlayan bir maaş alıyordum, 5'e hiç yakın değildi :))yaş, 26. dijital pazarlama.
merhaba,

bir önceki iş yerimde aldığım maaşın ne kadar fazlasını söylemeliyim sizce?

yani şöyle söyliym yeni zamlı haliyle 4'lü rakamlarla başlayan bir maaş alıyordum, 5'e hiç yakın değildi :))

yaş, 26. dijital pazarlama.
0
hooiken
(05.05.21)
6
0
jelly bear
(05.05.21)
5li rakamlarla başlayan maaşa yuvarla bence.
0
j r r tolkien hayrani
(05.05.21)
iş değiştiriyorsan eğer en az yüzde 25 daha fazla alman gerek. şahsi görüşüm.
0
ilgeru
(05.05.21)
(8)

Ceza, Sagopa wack mc mi oldu?

speedy
Cogu ergen gibi lisede rap dinliyorduk Ceza, Sagopa falan. Medcezir, kuvvetmira, silahsiz kuvvet albumlerini ezberlemistim nerdeyse sonra buyuduk biraktik. Bir pesimistin gozyaslari ve Rapstar sonrasi yok bende. O aralar toplumsal sorunlardan bahsetmeyen rapcilere bunlar paso giydiriyordu:) Wack mc
Cogu ergen gibi lisede rap dinliyorduk Ceza, Sagopa falan. Medcezir, kuvvetmira, silahsiz kuvvet albumlerini ezberlemistim nerdeyse sonra buyuduk biraktik. Bir pesimistin gozyaslari ve Rapstar sonrasi yok bende. O aralar toplumsal sorunlardan bahsetmeyen rapcilere bunlar paso giydiriyordu:) Wack mc bilmemne, her sarkida laf gecerdi. Nooldu simdi bunlar hic hukumet elestirisi yapiyorlar mi, toplumsal sorunlara deginiyorlar mi?
0
speedy
(05.05.21)
Hükümet eleştirisi değil de daha çok sistemi eleştiriyorlar doğrudan karşılarına almadılar hiç. Sago değil de ceza daha bi eleştireldi sanki.
0
olaylar olaylar
(05.05.21)
cezayı bilmiyorum da sago değinmiyor. zaten normal değil mi,40 yaşını geçtiler gençlikteki gibi asilik, isyankarlık yok doğal olarak. şimdi yaşlandıkları için hayat şöyle boştur, aşklar dostluklar yalandır temalı şarkılar var daha çok.
0
rose parks
(05.05.21)
sagopa'nın kafası ceza'yla barıştığında yaratacağı sansasyon ve birlikte verecekleri konserlerden gelecek büyük avantadadır şu an, protest olmayı gözü yemez.

ayrıca şu adam hükümeti eleştirse ne olur, eleştirmese ne?
i.ytimg.com
0
filteria
(05.05.21)
sagopa hala kral
ceza wack mc oldu
0
nibba
(05.05.21)
sagopa kajmer inandıklarını uçlarda yaşayan bir adam. @filteria'nın attığı fotoğrafta baya islam'a sarmış cemaatçi falan olmuştu. şu an ise ateist olduğunu söylüyor. değişik bir kafa yapısı var.

ikisinin icra ettiği sanat hala çok güzel ve değerli bence ancak denildiği ikisi de artık siyasi olaylara girmiyorlar pek. normal zaten. çoğu kişide yaş ilerledikçe o gençlikteki heyecan ve ateş sönüyor, düşünceler ve idealler değişebiliyor.
0
ilgeru
(05.05.21)
Sago değişken bir varlık olduğunu için artık ürettikleri ciddiye alınmaz bence, açıkçası 40 yaşında yaptığı dönüşle tüm imajını yitirdi gözümde. Eskiden yine dinlerdik. Ceza'yı ise hiç ciddiye almadığımdan haberim yok.
0
mslny
(05.05.21)
Denildiği gibi ben de direkt olarak hükümet karşıtlığı yaptıkları pek şarkı hatırlamıyorum. Ceza da genel olarak öyle Amerika'ya, savaşa falan giydirirdi açıkçası. Bir de tabii bişekil yozlaşmaya. Şimdilerde yapmıyorlar.

Yalniz ben yapmamalarınin sebebi olarak da yaşın olduğunu düşünmüyorum. Direkt olarak bişeyleri kaybetmekten korktukları için yapmıyorlardir. Eskiden ortam daha görece özgürlükcu olduğu için onlar da ondan yararlanıp bişekilde eleştiri yapabiliyordu. Şimdi ise o olay yok ve onlar da o yüzden öyle toplara girmek istemiyorlar. Yoksa şu anki atmosfer, şu anki koşullar yaş farketmeksizin herkesi politik olmaya itiyor. Eskiden politik olan kişinin bu dönemde sesini çıkarmamasinin da bana göre tek sebebi korkmaktir.
0
j r r tolkien hayrani
(05.05.21)
ceza denen adam soylu'ya şarkı yaptı daha ne yapsın. :) yakın çevresi de gayet o çizgiye geldi zaten. gençliklerinde asilik, solculuk dalgası vardı tüm dünyada ve Türkiye'de. bu hareketler sönünce onlar da kendilerini buldu.

piyasa insanları olduğunu en çok sago'dan görüyoruz. modası geçince allah'ı bile sattı hep küfrettiği dans eden kızlı, spor arabalı pop şarkıları yaptı.
0
patronaj1
(05.05.21)
(14)

Yazılım eğitim içeriklerininin kalitesizliği

plutongezegendegilmi
Daha doğrusu "video" içeriklerinin kalitesizliği. Güzel kitaplar var yoksa.Giriş seviyesi için de "iyi" sayılabilecek içerikler/kurslar var evet. Ama orta-ileri seviye için videolu güzel kaynak yok arkadaş.System design bakıyordum, şöyle bir videoya denk geldim: https://www.youtube.com/watch?v=uzeJb
Daha doğrusu "video" içeriklerinin kalitesizliği. Güzel kitaplar var yoksa.

Giriş seviyesi için de "iyi" sayılabilecek içerikler/kurslar var evet. Ama orta-ileri seviye için videolu güzel kaynak yok arkadaş.

System design bakıyordum, şöyle bir videoya denk geldim: www.youtube.com

60 bin abonesi olan bir kanal. İyi para kazanıyordur diye düşünüyorum. Buna rağmen video içeriği rezalet. Yani adam hiç düşünmemiş, oturup o an tasarlamaya çalışmış, olmamış, baya bir hatası var falan filan.

Para olan bir sektör diye tahmin ediyorum, buna rağmen niye kaliteli advanced seviye içerik çıkmıyor? Giriş seviyesi içeriğin daha çok olmasını anlıyorum, orada çok müşteri var, tamam. Advanced ES kursu arıyorum, bulsam 200-300 $ veririm, ama yok (bkz: udemy screenshot'ı). 10-20 $'a "intro to JS" kursu vermekten daha kârlı da olabilir (mi?) kursu hazırlayan insan için.

Niye böyle sizce?
0
plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Ben bunun altında ileri düzey bilginin herkesle paylaşılmak istenmemesinin olduğunu düşünüyorum. İleri düzeye gelmek için herkes çaba harcıyor. Yüksek lisans yapan var, doktora yapan var, o konuda 20 yıldır çalışan var. Bir kişi elde etmek için yıllarını harcadığı bilgiyi neden herkesle paylaşsın ki? Burada kâr zarar hesabı yapılabilir. Udemy'den gelecek kazanç, o kişinin bir gün uzmanlığının değerini yitirmesine değer mi? Herkes o konuyu öğrenirse doğal olarak o konudaki bilgili insan sayısı artar. O konuda bilgili insanların fazla olduğu bir ortamda bilgilerini paylaşanın da uzmanlığı riske girer.
0
dissendium
(04.05.21)
www.oreilly.com
www.packtpub.com

Bence üzerinde çalıştığın şeyin kendi dokümantasyonu ve üstteki gibi birkaç kaynak hariç internetin gerisi kalitesiz içerikten oluşuyor. Udemy gibi yerlerdeki içeriklerin çoğu zaten bir şey öğretmek için değil, biraz bilen birilerinin "ulan bi kurs satıp para kazanayım" diye açtığı kurslar.
0
hayirsiz
(04.05.21)
@hayirsiz, hocam valla packt'i denedim, orada da udemy ile aynı durum. Kitap tamam ama video işi aynı yine. Oreilly üye olmadan hiçbir şey göstermediği için kayıt olmamıştım, bakayım ona, teşekkürler.

@dissendium, ya açıkçası zannetmiyorum. ben bilgimi paylaşınca bir şey kaybetmem ki? kaldı ki kitap yazıyorlar, yani paylaşma konusunda sıkıntıları yok, kitaptan para kazanabildiklerini de sanmıyorum çok. paylaşma formatı video değil sadece.
0
🌸plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Valla hocam bunu ben de düşündüm çünkü cidden bazı şeyler hep birbirinin kopyası. Vardığım sonuç, kişilerin elde ettiği gelir/tatmin sanırım harcadıkları çabaya oranla çok az kaldığı için pek devam etmedikleri.

Udemy üzerinden ilerleyelim mesela, orada şu an daha çok yazılıma giriş yapmak isteyen kişilere yönelik eğitim verenler kazanıyor çünkü yazılımci olmayanların sayisi yazılımcilardan daha fazla. Talebi oluşturanlar hep dışardan kişiler, hal böyleyken biri video çekerek para kazanmayı amaçlıyorsa piyasadaki talebe göre hareket ediyor. Yani çok iyi bilen adam da gidip advance anlatacağina temel anlatmayi tercih ediyor.

Devamlılık olayı da önemli. Mesela bazen bakıyorum bazı konularda süper videolar oluyor. Videoda da kişi seri olacağını falan anlatıyor, sonra millet o ilk videoyu pek izlemedigi için adam da devam etmek boşuna deyip ilk videodan sonra bırakmış oluyor vs.

Video ile anlatmak da biraz daha mesakatli, gidip içeriği iyi hazırlaman gerek, diksiyonu falan ayarlaman gerek, edit yapma olayı olabilir, öncesinden gidip kodu falan iyice tekrar edip hata vermemesini sağlaman gerek falan filan. Talebin fazla olduğunu bilmediğin sürece kolay kolay girişmek istemezsin bu işe. Ileri seviyenin dezavantajı da bu. Senin o içerik arada kaybolup gidebilir çünkü hitap ettiğin kişi az. Bir de kimse seni bilmiyorsa gidip sana para vermek istemez.
0
j r r tolkien hayrani
(04.05.21)
Ben de dissindium'a katılıyorum. Birincisi bu işin gerçekten uzmanı olan, buradan profesyonel olarak para kazanan insanlar oturup udemy videosu eğitimi hazırlamakla uğraşmıyorlar, böyle bir gelir beklentileri de, motivasyonları da yok, çünkü bu video hazırlama işi başlı başına çok, ama çok zor bir iş. Gerçekten hakkını vermek için full time oturup vakit harcamak lazım yani. Adam profesyonel kariyerine ayıracağı vakitle daha çok para kazanabiliyor, oturup bunlarla uğraşmaya tenezzül etmiyor.

İkinci olarak da giriş seviyesi bir python dersi 100 milyon izlenecekken, orta ve ileri seviyede çok detay bir konuyu anlatacak adam 1000 izlenecek (yaşanmış olaylar bizzat) dolayısıyla para kazanma, izlenme şansı da yok. Talep olan yere yöneliyor insanlar özetle. 3 tane adama 300'er dolardan aşırı detay ve teknik bir kur hazırlayacağıma, intro to js kursu açarım 30 liradan 1 milyon satılır gibi düşünebilirsin.

Örnek veriyorum, zamanında güvenlik üzerine türkçe içerik üretmek üzere bir araştırmaya giriştim hem kendim hem çalıştığım firma için. virüsten nasıl korunulur gibi bir içerik, ya da güvenlikçi nasıl olunur gibi bir video, güvenlik otomasyonunun bilmenmesi videosundan milyonlarca kat daha çok izlendi. 1. si daha az bilgi ve uğraş gerektiriyordu ama daha çok para getirdi, 2.'si çok ciddi bir çaba ve yılların emeğini gerektiriyor, ama 200-250 falan izlenmiş.
0
roket adam
(04.05.21)
Ya tamam ama insanlar girip hep junior seviyede mi kalıyor? Bugün sektöre 100 kişi giriyorsa, 2 sene sonra 100 kişinin advanced kurs ihtiyacı olmayacak mı? Udemy kurulalı 12 sene olmuş, yani bir noktada bu bahsettiğim kırılımın gerçekleşmiş olması gerekmiyor muydu? 2-3 tane "intro to python" kursu olur, bunlar varken yine bi intro to python kursu açmak maddi anlamda da feasible değil gibi geliyor bana.

Hep kurs hazırlayan kişinin incentive'lerinden bahsediyoruz ama advanced içeriğe de hiç talep yok herhalde. Acaba neden.
0
🌸plutongezegendegilmi
(04.05.21)
Talep işte vardır da yok sayılacak kadar azdır. Şu aynı kursun fazla olması da referans olayına bağlı olabilir. Mesela atıyorum adam gidip JavaScript ile ilgili giriş seviyesinde ders anlatmış ve iyi satmış daha sonra aynı adam gidip kolaylıkla Python giriş eğitimi de çekebilir çünkü çok bir şey öğrenmesine gerek yok. Onu diğer kurstan tanıyanlar da "oo x eğitmen şu kursu yapmış kesin iyi anlatmıştır gideyim onu alayım" der sonra aynı adam gider "sql giriş" dersi açar yine aynı döngü yaşanır falan.

Sektöre bişekilde giren adam da açıkçası pek zorunda kalmadıkça kendini geliştirmeye çabalamıyor. Genelde herkesin beklentisi o kurslar ile bişekilde sektöre girip iş bulmak. Iş bulduktan sonra "şu kursu alıp bunu iyice öğreneyim" olayı pek olmuyor. Hatta isin daha ilginç yanı sektöre giren bu kişilerin çoğu advance kurs ile kendini geliştirmek yerine "benim neyim eksik" deyip o "x e giriş" eğitimi çekmeye başlıyor.
0
j r r tolkien hayrani
(05.05.21)
Yaklasik 7 yildir bu sektordeyim, video acip izleyerek ogrendigim sayilidir. kendi dokumantasyonlari gayet yeterli.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(05.05.21)
Quora'da python bilenler için para kazanma yöntemlerini sormuştu biri. En çok oy alan kişi iyi-orta-yeni öğrenmiş diye üç sınıfa ayırmış ve ne yapılabileceklerini yazmış. En alt seviye bilenlere önerdiği şey; "kurs videosu çekin" idi.
0
tey tey
(05.05.21)
tahtakafa
(05.05.21)
@jrr +1

Giriş seviye içerikler hem yeni başlayanların çokluğu hem de üreticinin çok da kafa yormadan içerik hazırlayabilmesi sebebiyle çok fazla var.

coursehunter.net ve tutflix.io bu iki site bu anlamda baya işime yarıyor benim. Amacım kursları ücretsiz edinmek değil, yeni kaynaklar öğrenmek. Herhangi bir kursu indirip izlemek (coursehunter'da indirmene de gerek yok, izlenebiliyor siteden) istediğim kalitede mi değil mi anlamak kolay oluyor. coursehunter rus sitesi bildiğim kadarıyla. çok fazla rus içerik var. ruslar baya güzel eğiliyor bu işe. Altyazı imkanı olsa bu bile denenebilir.
0
IncredibleMau
(05.05.21)
Nanodegree programları işinizi görebilir belki.
0
synthetic a priori
(05.05.21)
Bu oldukca bilinen bir fenomen. Beginner icerik girla vardir cunku yazmasi kolaydir. Advanced icerik gorece baya vardir, guzel yazmasi zordur ama advanced adam ne dendigini asagi yukari anlar ne kadar kotu de olsa.

Intermediate icerik yazmak (yani beginner ile advanced arasina kopru kurmak) is cok zor. Hem cok emek istiyor hem de iyi sonuc almak icin andragogyi cozmus olmak lazim vs. Yani iyisini yapabileceksen millet ac kapis kapis gider ama yoksa zor. Yani risk / getiri tahammulune bakiyor.
0
robokot
(05.05.21)
yazılım için bakmak gerekirse, @eksi sozlukte eksiyen adam'ın dedikleri çok doğru.

giriş seviyesinde falan izleyerek öğrenmek çoğu kişi için zorunluluk gibi oluyor. gözünde canlanması, yapan adamın pratiklerini görmek gibi. öğrenmeyi kolaylaştıran şeyler.

gel gelelim yazılımda artık ileri seviyeye geçtiğinizde video sizin için sadece zaman kaybı oluyor. kullanacağınız yeni dillerin, tool'ların, framework'lerin, kütüphanelerin yalnızca dokümanına bakmak yeterli oluyor anlamak için. her zaman söylenen bir geyik vardır ya hani "bir dili çok iyi bilirsen ve veri yapıları ile algoritmalara hakim olursa diğer dilleri çok kolay anlarsın" diye. bu geyikten daha çok bir realite.
0
ilgeru
(05.05.21)
(5)

"sevmek" kavramı

yuvarlanantencereninkapagi
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?bir de aynı podcastten sorular size:1- sevmek hayatınızda şu anki h
dinlediğim bir podcastte kendini sevmekten bahsediyordu. aslında sevmek kavramını bildiğimizde kendimizi ya da bir başkasını sevmenin aynı oldugunu, bir baskasının ya da kendimizin sadece nesne oldugunu söylüyordu. sizce de böyle mi?

bir de aynı podcastten sorular size:

1- sevmek hayatınızda şu anki haliyle nasıl var, sizin dünyanızda neye tekabül ediyor?
2- nasıl seviyor, nasıl seviliyorsunuz? sevilmek sizin için ne demek?
3- " iyi sevgi" sizin için ne demek?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(03.05.21)
alfred
(03.05.21)
sevmek tabiki özne ile nesne arasındaki ilişki, karşılıklı olursa sevişmek oluyor. karşılıklı birbirini sevmek yani.

1- onun için iyi olanı yapmak + onunla beraber olmaktan zevk almak. bu ikisinin bir arada olduğu hal benim için. kendini sevmek için de aynı şey geçerli. kendini seviyorsan kendine sanki bakmakla yükümlü birine davranır gibi davranırsın. ama bunu tatlılıkla yaparsın. kendine zaman geçirmekten de hoşlanırsın.
2- tutkulu seviyorum. oyle sevilmeyi bekliyorum. hayranlıkla izlenmek twelfth'e bak ne kadar tatlı ne kadar karizmatik diye aşık olan kadınlarla tatlı ilişkilerim oluyor. ne yaparsam yapayım vazgeçilmezim hissi coşturuyor beni. tabiki gerçekçi bir beklenti değil ama doğam bu.
3- kendine zarar vermeyi onaylamayan sevgi iyi sevgidir. seviyorum ondan bırak mutlu olsun hali ise kötü sevgidir.
0
twelfth
(03.05.21)
Valla açıkçası bana şu klasik kişisel gelişim zirvalamalasi gibi geldi. Bence başkasini sevmek ile kendini sevmek arasında çok büyük fark var. Hani tamam, en temelde zaten hep kendini düşündüğün, kendini iyi hissettiğin için yapıyorsun ancak yapılan şeyler arasında dağlar kadar fark var.

Mesela başkasını seven kişi sırf onu kaybetmemek için türlü türlü saçmalıklara katlanabilir. Dediğim gibi en temelde o kişiyi kaybetmemek için yani dolayısıyla kaybetme hissini kendine yaşatmamak ve kendini sevdiğin için yapıyorsun bu şeyleri ancak işte kendine bişekilde iyi davranmama olayı da var. Yani bişekilde kendini yok sayarak/kendinden taviz vererek kendini seviyorsun.

Salt kendini sevme ise adı üstünde kendini sevmektir. Kendini hiçbir şekilde yok saymadan, kendini her türlü en temelde oturtmakla ilgilidir bence. Gördüğün gibi ikisi arasında fark var.

Onun dışında "gerçek X" ya da "aslında X" tarzı şeyler de her zaman için bizim saçma sapan beklentilerimizin ürünüdür. Sana göre "gerçek/aslında X" başka bişey olabilir, bana göre "gerçek X" başka bişey olabilir. Hal böyleyken, yani tanım kişiye göre değişkenlik gösteriyorken "gerçek" kavramınından nasıl bahsedebiliriz ki. Gerçek dediğin kişiye göre değişmeyen, sabit, katı bişey olmalı. Bak gerçekliği tanımlarken bile aynı şeyi yaptım. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(03.05.21)
Kendiyle Dost Olmak diye bir kitap var bu soruların cevabını burada bulabilirsin belki. Youtube'da Ceren Sungur da bu kitabı incelemişti oradan da izleyebilirsin gayet tatmin edici yanıtlar veriyor.
0
Mossy
(03.05.21)
Doğan Cüceloğlu'nun sevme anlayışı var, çok beğenirim ve gerçekten de doğrudur, o anlayış da senin dinlediğin şeydeki anlayışa uyar, kendine de başkasına da uygulayabilirsin.

Sevmek Doğan Cüceloğlu'na göre, onun kendi olmasını, kendi olarak var olmasını desteklemek, ona o istediği sürece onun iyiliği yönünde yardımcı olmak, onun kendi alanına ve varlığına saygılı davranmaktır. Yani "senin iyiliğin için" deyip deyip onun adına karar vermek onun adına hareket etmek sevgi filan değil. Videolarını izle istersen...
0
1bir1bir1
(03.05.21)
(9)

ayrılacağın yere gideceğin yer söylenir mi

nahtoderfahrung
işten istifa ederken böyle bir soru yöneltilirse ne diyoruz
işten istifa ederken böyle bir soru yöneltilirse ne diyoruz
0
nahtoderfahrung
(03.05.21)
zaten linkedin den görmeyecekler mi? ben söyledim hep, bir zararını görmedim.
0
benaslinda
(03.05.21)
ben de söylerim
0
superb
(03.05.21)
@benaslinda evet görecek ama yüzyüzeyken yorum almayı sevmiyorum
0
🌸nahtoderfahrung
(03.05.21)
ben soyluyorum, saklayacak birsey yok.
0
cooperr
(03.05.21)
Soran kişiye bağlı. Sevmiyorsam "boşver, ne yapacan", "öğrenirsin sonra", "bir yer işte" vs sekli cevaplar verir savuştururum. Sevdiğim biriyse bordroya kadar her detayı verebilirim.
0
j r r tolkien hayrani
(03.05.21)
Söylemesen daha iyi gibi sanki. Yeni işyerine dedikodu yetiştirebilir.
0
komando kani var bende
(03.05.21)
Ben söyledim hep ama son iş değişikliğimde gideceğim yerdeki yöneticim (10 yıllık hukukumuz var, daha önce birlikte çalışmadık) çok şaşırdı ve kızdı bana asfsdgh

Neymiş, eski iş yerimdeki zor durumda kalacak yöneticilerim yeni iş yerinden tanıdıkla vs. beni zor durumda bırakırmış. Hiç öyle insanlar da değiller ama gideceğim yer kurtlar sofrası izlenimi olmuştu o öyle diyince. Öyle değilmiş ama germişti beni yok yere.
0
chicha_v2
(03.05.21)
iliskilerimi iyi tutmaya calisirim cunku ileride referans falan gerekebilir. dolayisiyla sorarlarsa yanit vermezlik yapmam.
0
hot potato
(03.05.21)
Diğer firma ile sözleşme imzalayana kadar ses etme. İmza sonrası keyfine göre takıl.
0
vampir akrep
(03.05.21)
(8)

Dini hassasiyetlerimi kaybediyorum ve bu beni heyecanlandırıyor

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Son 1-2 yıldır dine daha doğrusu İslam'a bakış açımda önemli bir değişim oldu ve ben gittikçe deizme kaymaya başladım. Kendimi artık bir Müslüman olarak gördüğümü söyleyemem. Ama buna rağmen hala dini hassasiyetlerim vardı, cuma günlerini kutsal addetme, Ramazan'da alkol tüketmeme
Merhaba arkadaşlar,

Son 1-2 yıldır dine daha doğrusu İslam'a bakış açımda önemli bir değişim oldu ve ben gittikçe deizme kaymaya başladım. Kendimi artık bir Müslüman olarak gördüğümü söyleyemem. Ama buna rağmen hala dini hassasiyetlerim vardı, cuma günlerini kutsal addetme, Ramazan'da alkol tüketmeme, boy abdesti almak gibi. Şimdi bu hassasiyetler de yavaş yavaş kayboluyor ve bu içimde bir heyecan yaratıyor. Heyecan derken hani bile bile yanlış bir yola girersiniz ya da biraz cesaret isteyen bir işe kalkıştığınızda bütün bedeninizi bir heyecan kaplar ya öyle bir heyecan.

Bu hassasiyetleri hala korumak beni arafta tutuyordu ve ben bundan rahatsız değildim. Bilmiyorum belki bir parçam kopmamak istiyor. Tam bir yol ayrımında gibiyim. Hassasiyetlerimi kaybedersem bir daha dönüş olmayacağını düşünüyorum. Diğer yandan bu süreçte Tanrı ile de arama mesafe koydum. Çok değil az bir zaman önce ihtiyaç duyduğum zamanlarda yardım isterdim, sevindiğim zamanlarda teşekkür ederdim. Şimdi ihtiyaç duysam bile yardım istemiyorum. Bütün bunlar beni oldukça düşündürüyor ve doğru mu yapıyorum yanlış mı yapıyorum bilmiyorum. Kafam oldukça karışık.

Bilmiyorum belki Hrıstiyan falan olsam aksine daha dindar biri olurdum, sürekli kiliseye giderdim. Ama şu yaşadığım ortamda ben inancımı çok fena kaybettim. Ama bu hassasiyetler konusunda kafam karışık. Bu hassasiyetler tabii ki de kendi içimde, yani başkalarının hassasiyetlerine saygım sonsuza dek sürecek, Ramazan'da sokakta bir şey yememek gibi. Siz ne düşünüyorsunuz? İnancınızı kaybettiğinizde veya ateistliğe ya da deizme geçiş dönemlerinde bu sorunları yaşadınız mı siz de? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.05.21)
Çevrenin ve diğer ilgi alanlarının bu konuda etkisinde kalma ihtimalin yüksek.
İslam, hayat nizamıdır aslında. Bir insanın günlük hayatında karşısına çıkabilecek meseleler sadece ibadetlerden ibaret değil.

"Bilmiyorum belki Hrıstiyan falan olsam aksine daha dindar biri olurdum, sürekli kiliseye giderdim.."
kısmı dikkatimi çekti ki okuduğum bir yazıda misyonerlerin
zamanın birinde yaptıkları toplantıda aldıkları kararlardan biri olarak müslümanın kolay kolay hristiyan olmayacağını bildiklerinden, artık taktik değiştirerek bir müslümanın hristiyan olmasa da hristiyan gibi düşünmesini sağlama üzerinde çalıştıklarından bahsediyordu.
Buna hidden church deniliyor.

Samimi olarak İslam dini kaynaklarını okuyan birinin ise müslüman olacağından bahsediliyordu bakla bir yazıda.
İmamı Gazali hazretlerinin ihyaulmiddin kitabı bu kaynaklardan biridir.
0
Erva
(02.05.21)
Benim hayatımda dışarıdan görünen neredeyse hiçbir şey değişmedi. Sadece içsel bir değişim yaşadım. Bu değişimler de ne yazık ki olumsuzdu ama insan böylesi daha rahatlatıcı diye kendini zorla inandıramıyor.

Hassasiyet dediğin şeyler birer şartlanmadan ibaret. Çocukken şu sokağın ötesine geçme denildiğinde orayı ilk kez geçerken yaşadığın korkuyla karışık heyecan neyse bu da o. İnanmasan da bir süre rahatsızlık duyabilirsin bunları yapmadığında. Ateist olmak "evet bu akşam 19:00 itibarıyla ateist oldum ve artık boy abdesti almıyorum" demek gibi bir zihniyet değişimi olmuyor. Ritüellerin değişmesi yavaş yavaş oluyor. Ben yıllardır inançsızım ama Kuran, İncil ve Tevrat yine kitaplığımın en yüksek yerinde durur. Alıp aşağıdaki bir rafa koyamam mesela.

Doğru mu yapıyorsun yanlış mı sorusuna cevap vermek bana düşmez. O senin kararın.
0
son feci skilacci
(02.05.21)
Valla dini hassasiyetler kismi bence direkt bisekil toplum dayatmasi ve toplumdaki tepkiden korkma ile baglantili. Yani 'ramazanda sokakta yemek yememek' bir hassasiyet gostergesi degildir, en temelde bu toplum baskisinin ve dayatmanin bir sonucudur. Bunun 'ben karsi tarafi cok dusundugum icin boyleyim' kisvesi altinda sempatiklestirilmesi de hos bir sey degil. Bu olayin hassasiyet adi altinda sempatiklestirilmesi o olayi gerceklestirmeyen kisiyi saygisiz olarak nitelendirmeye yol acar ki aslinda alakasi yok. Bir kisinin bir dine ya da daha dogrusu inananlara saygisini gosterme bicimi onlarin istedigi sekilde davranma degildir.

Hani gidip inadina sokakta yiyecegim ya da alkol alacagim tarzi bir olay degil benim kastettigim ama niye gidip ramazanda sokakta yemek yemeyeyim, niye kendimi engelleyeyim? Eger bu sorulara cevabin 'sikinti cikmasin diye' olursa -
ki oyle olacaktir buyuk ihtimal- o zaman sen toplumun tepkisinin esas olay oldugunu kabullenmis olursun, onunla da kalmayip toplumun senin bu yaptigina tepki gosterme potansiyeli oldugunu da kabullenmis oluyorsun ki bu da oyunu onlarin istedigine gore oynamana sebep olmus oluyor. Hal boyleyken niye 'dini hassasiyet' olarak ifade edilip sempatiklestiriliyor. O kisinin ya da kisilerin 'dini hassasiyeti' baska birisinin onlarin istedigi gibi hareket etmeye zorladi.

Sen de icten ice bunun bisekilde farkindasindir, buna yonelik biseyler yapmak da bu yuzden seni heyecanlandiriyordur bence. Yani dini hassasiyet meselesinde olay artik 'tanri' ile alakali olmaktan cikiyor 'toplum' isin icine giriyor bence.
0
j r r tolkien hayrani
(02.05.21)
bizimkiler inancli insanlardi ama sofu degillerdi. herhangi bir sey dayatmadilar bana kucukken. liseye kadar oruc falan da tuttum hatta, bayramlarda memlekette akrabalarin yaninda olursam onlarla bayram namazina falan da giderdik.

sonra biraz okuyunca falan ortaokuldayken gelmisti bu senin uyanis. rituellerin anlamsiz olduguna kanaat ettigimde de tamamen bosladim. gereksiz gormeye basladim. inancimdan bagimsiz olarak iyi ve ahlakli bir insan olursam topluma faydali olacagimi farkettim sadece.

hicbir zaman bir tanrinin varligini reddetmedim cunku varligiyla yokluguyla ilgilenmiyorum. herhangi bir tanriya inanma ihtiyaci da hissetmiyorum.

hayatimda onlarca donum noktasi oldu. su anda oldugum yerdeysem su an oyle olmasi gerektigi icindir. calistim, cabaladim, sansim da yaver gitti evet, elimden tutan da oldu. islamiyette "once tedbir sonra tevekkul" derler bilirsin, ben kaderci bir insan degilim, her sey olacagina varir diyorum, ama demeden once de gereken her seyi yapiyorum. sinavim varsa calisiyorum, emniyet kemerimi bagliyorum, arabanin bakimini yaptiriyorum vesaire.

arada annemle konusuyoruz boyle mevzulari, o da agnostiklikle deizm arasinda gidip geliyor ama farkinda degil daha. allah gunah yazmasin ama bazi seyler cok sacma ya diyor ahaha.
0
chezidek
(02.05.21)
anlattıklarına ek olarak benim başkalarına olan hassasiyetlerim de kayboldu. ramazanda saklanarak yemek yemek gibi mesela, niye bunu yapıyorum ki dedim. bir arkadaş yazmış bunlar hassasiyet değil, mecburi yapılan dayatmalarmış aslında. bunları sorguladıkça daha da uzaklaşıyorsun doğal olarak. takma kafana, hissettiğin gibi devam et derim.
0
roket adam
(02.05.21)
yıllar geçtikçe düşünceleri değişiyor insanın, ilk ateist olmaya başladığım zamanlarda islamiyete ve müslümanlara karşı bir öfke, suçlama duygusu vardı. içinde yaşadığımız toplumdaki kötülüklerin sebebi olarak hep islamiyet ve müslümanlığı görüyordum tabi bunda ekşinin ve sosyal medyadan beslendiğim kanlların da etksisiyle. haram olan şeyleri daha bir istekli yapıyordum.
tabii başta da dediğim gibi düşünceleri değişiyor insanın zamanla, şimdi aslında bizi köklerimize bağlayan şeylerin bu ritüeller olduğunu düşünüyorum, kötülüklerin islamiyet ve müslümanlıkla değil insanla ilgili olduğunu biliyorum. iftar zamanında herkesle birlikte yemek yemek çok güzel geliyor ya da camide hep beraber namaz kılmak, bayramlarda en güzel elbiselerle sevdiklerimizle olmak, aynı hisleri paylaşmak aslında bizi geçmişe bağlayan bu toplumun belki de en güzel şeyleri. ateist bir dindar gibi yaşamak en güzeli galiba.
0
syabk
(03.05.21)
kadın olarak ben de islam'daki bazı konulara öfkeyle yaklaşıyorum, toplumsal olarak da destekleniyor işte erkeklere sınırsız özgürlük, elinin kiri, aman ne olacak canım, erkek o gibi bakılırken tüm dini geleneklerin ve ayrıca ibadetlerin (örtü, namahremden kaçma, ibadet...) kadınlardan bekleniyor olması ve buna rağmen toplumun devamlı eleştiri düzeyini arttırması (giyim kuşam, davranış, sosyal hayat... izin tanıdıkça ekleniyor), üzerine bir de toplumsal olarak erkek baskısının yüklenmesi vesaire. yine de o reddetme noktasına gelmek istemiyorum, kendimi engelliyorum bazı sınırları geçmemek için, düşünmüyorum falan. ergenken ara ara ya hepsi uydurmaysa, allah yoksa diye düşünürdüm ve başım dönmeye başlardı ajdhjs.
0
deartheodosia
(03.05.21)
Caner taslaman in youtube takı videoları çok aydınlatıcı. Adam fizik doktorası yapmış.
0
yuyu
(03.05.21)
(6)

Düz T-shirt

piotr
Kumaşı ve kesimi güzel düm düz siyah ve beyaz erkek t-shirt nereden alınır?
Kumaşı ve kesimi güzel düm düz siyah ve beyaz erkek t-shirt nereden alınır?
0
piotr
(02.05.21)
LCW olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(02.05.21)
LCW'den aldiklarimdan cok memnunum. h&m de satiyor dumduz tshirt, onun da fiyatlari iyi.
0
fakyoras
(02.05.21)
Koton
0
ryhmer
(02.05.21)
fotrsapka
(02.05.21)
kaft +1
0
seyduna6687
(02.05.21)
Net bir şekilde kanduras. Son zamanlardaki aldığım en iyi tişört kanduras'tan.
0
Varolus sancısı
(03.05.21)
(10)

Hobileriniz neler?

alisamadim
Merhaba mevcut pandemi şartlarından dolayı nöbet usulü çalışıyorum ve cok fazla boş günüm oluyor. Yalnız yaşadığımdan dolayı bazen evde vakit geçirmekte zorlanıyorum. Sizin hobileriniz neler? Nasıl zaman geçiriyorsunuz? Bana ne önerirsiniz?
Merhaba mevcut pandemi şartlarından dolayı nöbet usulü çalışıyorum ve cok fazla boş günüm oluyor. Yalnız yaşadığımdan dolayı bazen evde vakit geçirmekte zorlanıyorum. Sizin hobileriniz neler? Nasıl zaman geçiriyorsunuz? Bana ne önerirsiniz?
0
alisamadim
(02.05.21)
3d print
0
basond
(02.05.21)
Şuursuzca oyun oynuyorum konsolda.

Bu zamana kadar ilgilendiğim şeyler hep dışarıda olduğu için onlardan da uzaklaştım, psikolojim daha fazla bozulmasın diye kendimi eğlendiriyorum.
0
chicha_v2
(02.05.21)
Oyun, gitar, milletle tartışma.
0
j r r tolkien hayrani
(02.05.21)
Hobi sayılır mı bilmem ama konsolda ya da PC'de oyun +1
0
himmet dayi
(02.05.21)
Bisiklete binmek, kısa turlara çıkmak. Zaten binerdim ama şu 1 senede özellikle bisiklet sporu ile ilgili çok şey öğrendim.
0
burka
(02.05.21)
enstrüman spor ve kitap
0
superb
(02.05.21)
Pasta yapıyorum ben. Bir de bir senedir dışarıdan aldığımız birsürü yemeği evde yapmayı denedik, Thai curry, tantuni, pizza, deep dish pizza, hamburger (ekmeği de evde sıfırdan) gibi şeyler hem zaman alıyor hem keyifli.

Maket boyamaya giriştik.

Ben bir kanvas aldım akrilikle bir şeyler boyarım diye ama hâlâ yapmadım.
0
kobuzchu kiz
(02.05.21)
Klavye çalıyorum podcast kaydediyorun
0
paramolacak
(02.05.21)
Kanaviçe veya punch nakışı yapmayı çok seviyorum ama tezime bir türlü başlayamadığım için kanaviçe de yapamıyorum.
0
Hallegadola
(02.05.21)
'Hareket' ise konu, zaten başlamış olduğunuz, belki uzun süre önce yapıp, zevk alıp, ara verdiğiniz bir uğraşa tekrar başlamanızı öneririm.

Yoga kursuma online devam ediyorum, düzenli yapmaya çalışıyorum. Sıfırdan başlamazdım herhalde.

Dil öğrenmek hobi midir? Seviyorum sanırım. Fransızca öğrenmeye başladım, zevk ve sefa için. Kursum var, online devam ediyor.

Şarap bir süredir oyun alanım. Tadımlar maalesef online.
0
buf-e kür
(02.05.21)
(11)

Bir sabah 1970 yılında uyansaydınız

Vse budet horosho
Geleceğe dönüş filmindeki gibi, şimdiki bilgilerinizle. Ekonomik olarak nasıl girişimlerde bulunurdunuz? Bilgisayar üretirdim, telefon üretirdim gibi sermaye isteyen cevaplar kapsam dışı :) 5 paramız yok sermaye. Nasıl para kazanırdınız?
Geleceğe dönüş filmindeki gibi, şimdiki bilgilerinizle. Ekonomik olarak nasıl girişimlerde bulunurdunuz?

Bilgisayar üretirdim, telefon üretirdim gibi sermaye isteyen cevaplar kapsam dışı :)

5 paramız yok sermaye. Nasıl para kazanırdınız?
0
Vse budet horosho
(02.05.21)
Cemaat işlerine girerdim, nasıl olsa 2000 lerde bilgisayardan da , telefondan da daha değerli olcak diye :)
0
paramolacak
(02.05.21)
Hazır kolayken ABD'ye göç ederdim. Iki yıl community college'de okur, sonraki iki yıl üniversiteye geçerdim biraz borç alıp. Ardından para biriktirip San Francisco'da ev alırdım. Nasıl olsa ev fiyatları 10 katı artacak. Sonra da Microsoft'tan Apple'dan Google'dan HP'dan param oldukça hisse satın alırdım.
0
howfaristhesky
(02.05.21)
Değerli arsaları toplardım. Ama gerçekten o yıllarda uyanmış olsam ekonomik girişimlerden daha başka şeyler benim için öncelik olurdu.
0
Andrew
(02.05.21)
poker oynayarak dünyayı gezerdim galiba.
0
eksimeksi
(02.05.21)
Değerli arsaları toplardım +1
0
Hallegadola
(02.05.21)
bugünden her bilgiyi taşıyabiliyorsak iki hafta arka arkaya loto sonuçlarını alırdım yanımda. ahaha. sonuçta o günlerde de arsaların değerleneceğini kimse bilemezdi.

bu parayı da altın olarak kenarda tutup ölene kadar yerdim herhalde. ne uğraşıcam arsa toplayıp yatırım yapmakla.
0
bohr atom modeli
(02.05.21)
Valla ben gider geleceğe dönüşteki gibi müzik camiasina dalar, ordan yürürdüm. Millet daha neyi besteleyeceğini bilmiyorken ben gider bişekilde dahil olur tarihin akışını değiştirirdim.
0
j r r tolkien hayrani
(02.05.21)
Adam beş kuruş sermayemiz yok diyor, siz arsa topluyorsunuz. Beş kuruşumuz yokmuş. O arsalar ucuzsa bile bedava değil ki. Bari gecekondu dikip seçim zamanı tapu almaya falan çalışın.
0
kibritsuyu
(02.05.21)
Çatır çatır bir kaç dil konuşuyorum. O devirde sırf bu sayede bile havada kapardı şirketler beni. Mevzuat değişir ama iş tecrübesi değişmez, okudun mu kavrayacak tecrüben olsun yeter. Bence çok kısa sürede adapte olurdum. Biraz para biriktir, kendime minimum sermayeyle bir şirket kurar, bir uçak biletiyle gidip yurt dışından distribütörlük kovalardım. Bunun yanı sıra, salt parayı değil, güç kazanmayı da dikkate alarak hareket ederdim.
0
latchet
(02.05.21)
@kibrit suyu, evet demek istediğim oydu :)
0
🌸Vse budet horosho
(02.05.21)
@bohr atom modeli, loto bilgileri ezberimizde yoksa o da mümkün değildi :) yanımızda götüremiyoruz çünkü ansızın 1970'de uyanıyoruz.
0
🌸Vse budet horosho
(02.05.21)
(13)

Kaleminizi kaça satardiniz?

alttaraf
Soru biraz provakatif gelebilir ama, yandaş kanallarda bir yalakayi gorunce aklima şeytanin düşürdüğü bir soru..adami taniyorum, aslinda zihnen nasil muhalif oldugunu biliyorum, soylediklerinin tam tersini dusundugunu/bildigini biliyorum, ekran karsinsinda "yaliycam yaranicam" diye nasil parende att
Soru biraz provakatif gelebilir ama, yandaş kanallarda bir yalakayi gorunce aklima şeytanin düşürdüğü bir soru..
adami taniyorum, aslinda zihnen nasil muhalif oldugunu biliyorum, soylediklerinin tam tersini dusundugunu/bildigini biliyorum, ekran karsinsinda "yaliycam yaranicam" diye nasil parende attigini goruyorum.. liste uzar gider lakin bu "emeginin" karsiligi olarak nasil balli lokmalar aldigini da biliyorum, hersey ortada..
derken lanet seytan kulagima fisildiyor " sana malum gazatede malum tv de yorumculuk verseler yapar miydin, yapmaz miydin, kac paraya yapardin kac paraya yapmazdin, herseyin herkesin bir fiyati varda senin yok mu?"
durust olayim/olalim cevabi zor soru..
simdi bu soruyu ben size soruyorum gecenin iblisi olarak.
ama tek bir istegim var, samimiyet..
hemen " ben asla yapmam" demeyin..
aylik gelirin de ki 5000 de ki 10000 de ki hic..
sana da geldi dediki aylik 250.000...
oar icin leblebi degil, basaksehirde bir mutahitin bagislayacagi daire 2.5 milyon mesela..
tekrar soruya donersek ez cumle:
1-yapar miydin?
2-kaca yapardin?
unutma! tek kriter samimiyet, şu an teklifin yapildigini ve kimsenin cevabini bilmedigini farzet..
0
alttaraf
(01.05.21)
muhalefeti para aldigim icin yapmiyorum. inandigim degerler bu yonde oldugu icin yapiyorum.

bununla beraber zaten yandaslik yapmadan gayet guzel para kazanabiliyorum. onurumu ve seferimi parayla satmam. bunu da kim olsa yapardi diye mesrulastirmaya gerek yok. cunku kim olsa yapmiyor, kimileri de inandigi degerler ugruna olume gidiyor.

bu cevap belki samimiyetsiz gelebilir. ancak para disindaki tatmin kaynaklarinizi cogalttiginiz zaman boyle sorular cok toy geliyor.
0
antikadimag
(01.05.21)
yapmazdım diyemiyorum ama yaptıktan sonra kendimi nasıl tahammül edebilirdim onu bilmiyorum. yani ılımlı konuşabilirim mesela ama canhıraş savunamazdım sanırım.
0
kljgslsdkjsd
(01.05.21)
Kimse parayla ruhumu ve karakterimi alamaz. Şimdiye kadar gelen illegal teklifleri değerlendirseydim şu an bu genç yaşımda milyoner olurdum.

Yapmazdım, her işin oluru para değil.

Edit: Avukatım, ayda 250 bin liranın gerçek dışı olduğunu düşünen alttaki gazeteci arkadaşa ilgili miktarın sandığı kadar astronomik olmadığını söylemek istiyorum.

İkinci Edit: Söz meclisten dışarı ancak yapılan şeyi rasyonalize etmek için "başkaları da yapardı" demek demagojidir. İnsanların mantıklı düşünme kabiliyetini tıkamak ve kitleleri duygularıyla hareket etmeye sevk etmek için yapılan sıradan bir yöntem bu; bilinçli yapılıyorsa kötü, bilinçsiz yapılırsa daha kötü.
0
vedatchilipeppers
(01.05.21)
yani turkiyeden 3/5 tane ornek verilebilir.. isim sormayin cunku kimi desem hemen karsi cenahtan bir köpürme olacak.. lakin para/makam karsisinda dik durmak gercektwn zor ve bu sinavi gecen basin tarihimizde cok az kalem bulunur, kimse de sinanmadigi gunahin masumu degildir..
0
🌸alttaraf
(01.05.21)
astronomik bir rakam olursa yapardım. sonra o parayı biriktirip yurtdışında ev ve oturum alırdım. sonra arkama bakmadan terkederdim burayı evet.

ayrıca rte sağolsun ülkede satın alınamayacak neredeyse kimsenin olmadığını gösterdi bize. bu arada sayın ceviz kabuğunun durumuna çok şaşırdım.
0
vizivozo
(01.05.21)
Gerçek hayatta asla satmam diyeceğine emin olduğum muhalif insanların küçücük işyerindeki patronlarına, kurumsal şirketindeki ceolarına nasıl davrandıklarını gördüğüm için söyleyebilirim ki bence gerçekten satmayacak çok az insan vardır. Azıcık zam, terfi için herşeye göz yuman insanlar konu 250.000'e gelince nasıl değişmez ki?
0
mysticriver
(01.05.21)
1- yapardım
2- aylık 60-70bin liralara çokta güzel yapardım

Bir kere bile yalan dolana gerek kalmadan hükümeti günde 6-7 defa övebileceğim konular bulurdum, biliyorum zaten.
0
avatar is back
(01.05.21)
bu konu bana eski bir hikayeyi hatırlattı.

‘’Bir adam barda flörtleşmek için bir kadına doğru yönelir. Onunla flört eder. Havadan sudan konuşur. Ama kadın onunla eve gitmeyeceği konusunda kararlıdır. Adam der ki, ya sana benimle yatman için bir milyon dolar versem? Kadının hayatında hiç bir milyon doları olmamıştır. Durup teklifi ciddi ciddi düşünür. Adam fikrini değiştirir, ya teklifimi bir dolarla değiştirirsem? Kadın şaşırır. Sen benim nasıl bir kadın olduğumu düşünüyorsun, der. Adam der ki, onu zaten anladık. Şimdi sadece pazarlık yapıyoruz. ‘’

soruya cevap: üzgünüm ama para için kalemimi satmam. genç zamanlarımda kolay para bir adım uzağımdaydı ve zorluklara rağmen okuyup istediğim işi yapmak için bugünlere geldim. idealist olduğunu savunan hiç kimse de satmamalı kanaatimce.
0
papa ikinci jambon
(01.05.21)
soz konusu dahi olamaz, degerlerimle bagdasmayan yollara gitmem icin teklifler aldim, ama ben hayati oyle yasamiyorum. Satardim diyenlerin milyonlarca lirayla yasayamayacagi hayati bedava yasarim ben...
0
hewit
(01.05.21)
Bence şimdiki yıllarını kimse kabul etmez. Yapanlar çok önceden beri yapanlar veya üzerinde fetö şüphesi bulunduğu için kurtulmak amacıyla çırpınanlar.. Akpnin ilk yıllarında yapmak bence daha mantıklıydı. Şimdi muhalafet geliyor koşar adımlarla, niye akpnin gerileme döneminde insanlar yaransın ki.
0
Hallegadola
(02.05.21)
Tabi soruyu tam cevaplamayı unuttum çok iyi paralar verilirse rok gibi takılabilirdim kadın halimle. Ama şu yıllarda işin içine girmezdim dediğim gibi.
0
Hallegadola
(02.05.21)
avatarisback +1
hallegadola +1

zamanında olsa yapardım şimdi akp dönemi geçiyor.

ama yine de politika beni her zaman korkutur, işler ters düz olabilir. bir anda milyonlarınız uçabilir. kendinizi hapiste de bulabilirsiniz. bu yüzden geride duruyoruz. beyaz yakalıyız ve suya sabuna dokunmadan yaşıyoruz.
0
blacksky
(02.05.21)
Valla hocam samimiyet de samimiyet vurgusu ile direkt "uzatmayin işte yapacağınizi biliyorum, parayı söyleyin" tarzı bir şey söylemeye çalışmışsın bence ancak olay direkt para değil.

Misal ben, kalemi satmayı geçtim şu medya denen saçma sapan ortamda muhalif olarak bile yer almak istemem. O saçma sapan ortamda gidip sermaye sahipleri ile ortak çalışıp, popüler kültüre göre hareket ettikten sonra muhalif sıfatın olsa ne yazar? Dolayısıyla benim için medya çöplüğündeki adamın muhalif ya da yandaş olması pek farketmiyor. Ordaki muhalif adam da birilerinin bişekil maşası, diğeri de. O ortamdaki muhalif adam da kalemini satmış oluyor zaten en temelde düşündüğün zaman.

Ben en başından öyle bir ortama girmeyecegim için de kimse gelip benim kalemimi satın almak istemezdi. Isteseydi de kabul etmezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(02.05.21)
(4)

Son zamanlarda gördüğünüz en komik videolar

vedatchilipeppers
Paylaşır mısınız?Ben az önce şuna çok güldüm: https://www.youtube.com/watch?v=mx6MzHYzEfY
Paylaşır mısınız?

Ben az önce şuna çok güldüm: www.youtube.com
0
vedatchilipeppers
(01.05.21)
j r r tolkien hayrani
(01.05.21)
Moaning şakası. Rahatsız edici olabilir.

youtu.be
0
IncredibleMau
(01.05.21)
huçi kuçi
(01.05.21)
(5)

Bu ülkede pasifistlik aptallık mı?

aguen
İyi geceler duyuru,Özellikle son birkaç senedir iyice anti-silah takılıyorum, küçüklükten beri deneme imkanlarım da olmuştu ama hepsinde reddetmiştim. Gelecek ay bedelli askerliğe gidince de silah istemiyorum demeyi düşünüyorum (peşin peşin silah korkum var yazmıştım doldurulan forma)Kendimi ezdirme
İyi geceler duyuru,

Özellikle son birkaç senedir iyice anti-silah takılıyorum, küçüklükten beri deneme imkanlarım da olmuştu ama hepsinde reddetmiştim. Gelecek ay bedelli askerliğe gidince de silah istemiyorum demeyi düşünüyorum (peşin peşin silah korkum var yazmıştım doldurulan forma)

Kendimi ezdirme gibi bir durumum yok günlük hayatta, üniversitede şeriatçının biri bana kızıp saldırdığı bile olmuştu :)

Ama ülkeyi gördükçe biraz korkuyorum; evet normal bir toplumda kendimi koruyabilirim, biraz fazla egomdan gelen özgüven & dev boyutlarım ve zekamla kaçırırım herkesi ama türkiye kadar saçma bir ülkede bunlar imkansız. Mesela bu ay güzel bir semtte yaşamasam su içiyorum diye saldırabilir birisi, ya da durduk yere ülkücünün biri çatsa polis değil bir şey yapmak, onlar da arkadaşlarına katılırlar.

Ve gerçekten korkutucu bir şey yani. Sizce belli bir noktada prensipleri terk etmek gerekli mi. Özellikle eski pasifistler, bireysel silahlanma konusunda görüşleriniz neler?
0
aguen
(01.05.21)
Valla hocam en temelde zaten askerlik gibi bir olaya dahil olarak o prensibi terk etmişsin, askerliğin bedelli olup olmaması bişeyi değiştirmez.

Bunun dışında gerçekten pasifist adam için yaşadığı ülkenin farketmemesi gerekir. Yani ben gidip İsviçre'de pasifist olayim ancak Türkiyede pasifist olmayayım diyorsan zaten pasifist değilsindir, onu herkes yapar. Gerçek manada pasifist biri her durumda, konumda barışçıl davranmaya çalışır.
0
j r r tolkien hayrani
(01.05.21)
Askerde atış yapmanın bireysel silahlanma ile alakası nedir onu pek anlayamadım. Askeriye bir şeyleri protesto ederek değişim tetiklemenin gerçekleşeceği son yer.

Ülkede bireysel silahlanma konusunda bir problem olduğunu düşünmüyorum, şehirde yaşayan normal insanlar silah taşımıyor, taşıyanlar anormal tipler ve sayıları çok değil. Kaldı ki silah taşımadan insanlara bela olabilecek o kadar çok insan var ki maganda olayını silaha indirmek olayı basitleştirmek olur.

Öte yandan pasifistlik temel hak ve özgürlüklerin asgari düzeyde uygulanabildiği toplumlarda işe yarar. Ama işin paradoksal boyutu şu ki toplum ne kadar as pasifist olursa o kadar çok çatışır ve o temel hak ve özgürlükler karşıt görüş için işlemez. Kutuplaşmaya itilen türk toplumu da bundan muzdarip şu anda. Sen inançsızlığın sebepli su içerken gelen tepkilere pasifist yaklaşırsan daha kötüye gider işler. Öte yandan bunu abartırsan da karşı görüşü baskılamaya başlarsın.
0
Jux
(01.05.21)
evimde ruhsatlı tüfeğim var. 10 sene evvel uzun dönem koruma eri olarak istanbulda belimde tabanca ile askerlik yaptım. askerliğim sırasında bir tinerci ile karşı karşıya kaldım. tersleyebilir, tabancayı gösterip korkutmayı deneyebilirdim ancak ne istediğini sordum sigara dedi. kullanmıyorum diyerek eline 10 lira verip yolladım. sorumluluk sahibiysen kullanmazsın çünkü hiçbir şekilde geri dönüşü yok.

kanunlarımız bu konuda çok ağır. meşru savunma için çok ağır şartlar var. örn; güç dengesi. karşındaki insan sana bıçak çekerse ve sen tabanca doğrultup vurursan suçlusun. evine hırsız girdi, sana öldürmek maksadıyla saldırmadığı sürece tabanca çekemezsin. kaçar da sırtından vurursan suçlusun. örn; askerde koruduğum şahsa silahlı saldırı olur, vurulur, suikastçı kaçmaya başlar ve onu sırtından vurursam suçluyum. ancak tabancasını bana doğrulttuğunda vurursam meşru savunma kapsamına giriyor.

bizim polislerin amerikan polisleri gibi en ufak olayda tabanca çekmemesinin nedeni budur. şahıs maktülü bıçaklar kimseyi acil müdahale için yanaştırmaz elindeki bıçağıyla. polis onu çekip vurmaz çünkü meşru savunma kapsamında değildir. yerdeki maktül kan kaybından ölür.

bireysel silahlanma özellikle bizim gibi eğitimi düşük (öğretimi değil) kolay sinirlenen sesini yükseltince kendini haklı sanan bir toplum için tehlikelidir.
0
phonex
(01.05.21)
aslında bireysel silahlanma daha yaygın olsa, özellikle tanımadığına küfür etme, salça olma, vb. olayları hızla biter. birbirini vuracak olan itler birbirini vurur. bunların genleri de silinir. diğer kimse de başına bir şey gelmesin diye kimseye bulaşmaz. şu an ne oluyor silah yalnızca it köpek, şerefsiz, hayvan takımında var. kendilerini ağa paşa sanıyorlar. eskiden avrupa'da soylular birbirine en ufak hakareti bile etmezmiş niye düello var.
0
ortalama keyifçi
(01.05.21)
1 - Pasifistlik genel olarak sikintili bir durum, silahlanma ile bir alakasi yok.

2 - Silahlanmaya ve mecburi askerlige karsiyim ama bedelli de olsa askere gitmis olsaydim (dovizli yaptim) mutlaka ates etmek isterdim, cunku neden olmasin.

3 - Turkiye'de yasasam herhalde bir tane ruhsatli alir eve koyardim, ayni sey amerika icin de gecerli. Avrupa'da yasasam herhalde su tabancasi bile almazdim.

4- Silah olayini bu kadar gozunde buyutme. Su anda yasadigim eyalette silah cok populer. Yuzlerce silahi olani taniyorum. Arkadaslarimin cogu duzenli ava gidiyor. Isyerimde bircok silahi olup surekli ava giden hatunlar var.
0
cooperr
(01.05.21)
(17)

Herkes mutkuyken isyan ettiğiniz oluyor mu?

pikap
Çevrenizde arkadaşlarınızın, akrabalarınızın, sevdiğiniz sevmediginiz insanların geneli mutlu, işi gücü yolunda, iliski evlilik hayatları bi düzende fakat siz yerinizde sayıyorsanız; şansınız, kaderiniz size hep kazık atıyorsa bir şeyler için çaba gosteriyor emek veriyor ama yine hiçbir şey olmuyors
Çevrenizde arkadaşlarınızın, akrabalarınızın, sevdiğiniz sevmediginiz insanların geneli mutlu, işi gücü yolunda, iliski evlilik hayatları bi düzende fakat siz yerinizde sayıyorsanız; şansınız, kaderiniz size hep kazık atıyorsa bir şeyler için çaba gosteriyor emek veriyor ama yine hiçbir şey olmuyorsa özetle dönülmez akşamın ufkundaysanız ve artık vakit çok geçse bir şey dokunmuyor mu size de. Başkalarına karsı art niyetten değil de kendinize duyduğunuz üzüntüden dolayı çevredeki insanların mutluluğuna tahammülsüzleştiginizi hissettiğiniz oluyor mu?

Mesela somutlandirayim. Geçen gün bir akrabamiz oğlunun geleceği hakkinda (lise tercihleri)planlama yaparken ortamda beni olumsuz örnek olarak gosterdi. Ben yıllardir kpss'ye giren atanamayan ücretli ögretmenlik yapan bir öğretmenim. Tabii ki o cocuğa ben de önermem fakat çok zoruma gitti söyleyiş şekli. Ortamdaki kuzenlerime siz kendinizi kurtardıniz dedi fakat beni yillardir surunen ve bir baltaya sap olmamış biri gibi lanse etmesi o kadar zoruma gitti ki. Ağlayacaktım. Ben üniversiteden mezun olalı 10 yıl oluyor neredeyse. Fakat hep aksilikler oldu mesleğimle ilgili. Zaman zaman ben de yetersiz oldum gereken çabayı gosteremedim belki ama genel olarak hep ugrastim,hep bir seylere tutunmaya çalistim. Mezun oldugumdan beri ücretli ögretmenlik yapiyorum. Oyle ya da boyle kimseye muhtaç olmak istemedim.


Fakat insanlar bu işsizlik ortaminda buna bile burun kiviriyorlar. Ücretli ögretmenliğe devam ettiğimi söyleyince acıyolar resmen. Bu durum artik o kadar zoruma gidiyor ki... insanların ne dediğini takma diyecekler olacaktır belki ama olmuyor oyle. Herkese karsi ezik gosteriliyorsun yetersiz basarisiz gosteriliyorsun. Nasil takmayacaksin ki.

Hem başkalarini takmasan bile sen kendine sorup duruyosun. Ne olacak böyle , ne zaman duzelecek, başka bir seye mi yonelmem gerekiyor iş güç konusunda. Sıfırdan neye başlanir ki vs vs vs

Bi de evlilik konuları var. Bu konuda da emin olun insanlar nispet yapmaya bayıliyorlar. Mesela tek sap siz mi kaldınız. İnceden göndermeler başlıyor hemen. Yok senin çeyizine de yardim ederiz yok pikap'in ismini de ayakkabinin altina yaz... bi gün bile kimseye ben artik evlenmek istiyorum demisligim yoktur. Ama nispet yapılacak ya illa. Bir şekilde üzerimden geçilmesi gerekiyor. Tek malzeme benim sonuçta.

Evet. Art niyetli değilim dedim ama belki de öyleyim. İnsanların mutlulugunu, mutluluklarını gozüme sokmalarini çekemiyorum artık. Evet herkes mutlu olsun tabii ki. Allah kimseye kotu gunler yasatmasin ama insan düşünmeden edemiyor. Ben de mutlu olayım. Çok mu zor?

Gerçekten çevrenizdeki tek nutsuz kişi kendiniz olduğunu düşündüğunüzde siz ne hissediyor ne yapıyorsunuz?

Not: soru sorma bahane iç dökme şahane.
0
pikap
(30.04.21)
İnsanların çoğu kendini bilmez. Herkes başkalarının hayatını yargılayabileceğini düşünüyor. Sebebi eğitimsizlik. Böyle insanlarla iletişimi en az seviyede tutmak, aynı ortamda bulunmamak, mümkünse hiç konuşmamak iyi bir yol.

Karakter olarak zayıf kişilerin başarılı, zengin olduğunu görünce ben de zaman zaman rahatsız olurum onların hareketlerinden. Karakteri iyi olan insanların başarılı, zengin olmalarından hiç rahatsız olmam. Rahatsız olmama neden olan şey genelde o kişinin karakteri olur. Örnek olarak biri başarılıdır ama bundan bahsetmez bile. Alçak gönüllüdür, insanlara üstten bakmaya çalışmaz. O kişiden hiç rahatsız olmam. Hatta umarım daha başarılı olur derim.
0
dissendium
(30.04.21)
İş konusunda sevgilimle aşırı zor durumlardan geçiyoruz ve acı çekiyoruz. Gülen insanlardan nefret ediyorum bazen o derece.
0
Hallegadola
(30.04.21)
Karikaturde ss, hayat cok mu guzel lan diyen abimizin hissettiklerini uzun uzun yazmissin bi nevi. Ama guzel haber su ki normal bir durum. Anormal olman icin sen mutluyken de baskalarinin mutluluguna isyan etmen lazim. Bu hastalikli. Seninki saglikli. Yani; gecer. Gun dogmadan neler dogar. Hayatta degismeyen tek sey degisim, umarim her sey adina guzel degisir.
0
onemoremile
(30.04.21)
Bulunduğun konumla barışmanı öneririm. Yani bekar olabilirsin, veya işsiz olabilirsin, ee ne var yani? Akraba ilişkileri zaten türk kültüründe oldukça toksik, onlarla bile görüşmene gerek yok. Gerçekten sana değer veren arkadaşlarınla vakit geçirmen daha mantıklı, yerim akrabasını. Bunları kafana takman gereksiz yani, çıkar kendini o ortamdan. Senin ortamın orası değil. Hayat bu, herkesin hızı farklı, ilerlemesi farklı, isteği, planı farklı olabilir. Bir kalıba uymak zorunda değilsin. Dediğim gibi bu insanlarla takılma. Senin gibi yaşayan milyonlarca insan var bu ülkede. Kimi için çok iyidir kimi için çok kötüdür. Üzme kendini. Uzaklaş.
0
roket adam
(30.04.21)
Hepsini okuyamadım salt başlığa istinaden yazıyorum; umrumda bile değil.
0
vedatchilipeppers
(30.04.21)
@roket adam

Beni isyan ettiren şey de bu oluyor zaten. Yani evet çok mutlu olmasam da planlarim istediğim sekilde gitmese de ben an'lik halimden memnunum. Kariyerim yok belki ama Çok şukur bi işim var. Hayatımda bi eş yok ama zaten yalnizligi seven biriyim.

Fakat insanlarin bana acınası davranmaları kendilerini tepede gormeleri beni sinir ediyor. haklisiniz en guzeli boyle ortamlara yaklasmamak ama iste bazen mecbur o ortamda bulunmus oluyorsunuz.
0
🌸pikap
(30.04.21)
Önceden her şeyi daha fazla üstüme alınırdım. Fakat hayatımı düzene soktuktan sonra ve iç huzurumu sağlayınca gerçekten insanların söyledikleri umrumda olmadı.

Bence insanlardan çok siz kendinizden memnun değilsiniz.
0
perfectlysplendid
(30.04.21)
@perfectlysplendid

Evet tabii ki insan kendisini sorguluyor daha mutlu olmak istiyor. Memnuniyetsizligimi inkar etmiyorum zaten. Bakin siz kendiniz de diyorsunuz "hayatimi duzene soktuktan sonra umrumda olmadi" diye. İnsanın hayatında duzensizlikler olunca kafaya takiyor bir sekilde.
0
🌸pikap
(30.04.21)
Başkaları dedi de yap diye demiyorum ama ne yap ne et gece gündüz çalış ve atanmaya çalış. Eskiden gece gündüz çalışınca atanabiliyordu insanlar ama şimdi o bile zor evet ama kendin için yaptığın en iyi şey olacağını söyleyebilirim. Bu arada insanların konuşmaları, karşılaştırmaları hiç bitmez. Sadece kendin için bi şeyler yapmaya çalış.
0
oyokbuyoknevar
(30.04.21)
Valla diğer insanların mutluluğu benim için mutsuzluk sebebi yaratmaz. Iş konularında falan da pek hırslı değilim o yüzden o konular da pek umurunda olmaz.

Bir de genel olarak bir arabesk moduna girip "ne yapsam olmuyor, şans, kader, herkesin hayatı süper bir ben sürünüyorum" olayları bana biraz saçma geliyor. Hani "hayat süper, çalışırsan yaparsin" tarzı boş hayaller satma falan değil amacım. Sadece sorunun çözüm yolunun o arabesk mod olmadığını söylemek istiyorum. Ortada bir sıkıntı varsa ve sen o sıkıntıyı gerçekten çözmek istiyorsan o zaman o sıkıntıyı analiz etmeye çalışıp, ona yönelik çözüm üretmeye çalışırsın değil mi.

Misal senin durumu ele alalım, öğretmenlik tercih ettin ve kadro olmadı sen de çözüm olarak gidip ücretli öğretmenlik yapmaya başladın. Böyle bakınca evet, bir çözüm bulmussun ancak o bulduğun çözümün etkili çözüm olmadığıni farketmişsin peki sonra ne yaptın? Atıyorum gidip sıfırdan üni okumayı düşünüp başka mesleğe geçiş yapmaya çalıştın mi? Tamam, oldukça zor ve uzun süreli bir çözüm ancak başka bir çözüm işte senin sıkıntına. Niye denemedin bu yolu? Ya da ben mesleğinden memnunum diyorsan oturup deli gibi KPSS falan kastın mi?

Demek istediğim bir şeyin çözümünün farkli şekillerde yolu olabilir. O yollar da her zaman kolay olmaz. Işte bu sefer de olay neyi istediğine geliyor. Gerçekten o sıkıntıyı çözmek mi istiyorsun yoksa oturup "hayat böyle, kader, sans" deyip arabesk moda girmek mi istiyorsun.

Tabii bir de bunun dışında, senin kendini bir şekilde ezik görme olayın var gibi. Anlıyorum, işsizlik psikolojisi falan yüzünden bu şekil bir durum oluşmuş olabilir ancak başkalarının seni aşağılamasına da elinden geldiğince karşı çıkman gerek. Misal o akrabanın yaptığı olay gibi densizlikler karşısında onun dediğini kabullenmek yerine "Sen kimsin ki beni kalkıp başkalarıyla kıyaslayıp bir de aşağılamaya çalışıyorsun" diye çatman bence daha iyi bir tepki olurdu. Issızsin diye bu şekil olayları normalleştirmeye çalışma.
0
j r r tolkien hayrani
(30.04.21)
@j r r tolkien hayrani

Bana dokunan şey zaten elimden gelen her seyi yapip bir yere varamamak. Kuru kuru oturdugum yerden arabesk takilan biri olsaydim zaten bu kadar sorgulamazdım da.

Mesela ikinci bi ünv okudum ben okuyunca onun da önü kapandı. Ücretli ögretmenlik cozum olarak gorup devam ettirdigim bi is degil. Sadece hem okul ortami kendi meslegim diye hem de ekonomik ozgurlugum olsun diye devam ettirdigim bi durum.

Kpss ye verdigim emek o kadar coktu ki bu yil. Evet ben de kendime soyledim sizlanmakla olmaz cozum lazim diye. Tum parami enerjimi gecemi gunduzumu kpss ye ders calismaya harcadim. Cok da guzel bir puan aldim fakat bu sefer atama sayisini diger yillardan dusuk tuttular. Farkli alanlardaki alimlara da basvuruyorum onlar da olmadi.

Hani hep çabalayip hiç olmayinca kim olsa isyankar takilir emin olun ve artik cozum aramaktan da yorulur.
0
🌸pikap
(30.04.21)
Hocam tamam da
1- Ben senin bu şekilde uğraştığını nereden bileyim? Yazdığın duyuruda sadece 10 sene önce öğretmenlik mezunu olan ve ücretli öğretmenlik yapmış biri olduğun bilgisi var. Okumuş olduğun ikinci üniversite, sınavlara ne kadar hazırlandığın ile ilgili hiçbir detay yok. Hal böyleyken sanki ben bunların hepsini biliyormuşum da ona göre cevap yazmışım gibi bir cevap almam sence de garip değil mi. Duyurunu dışardan birisiymiş gibi okursan ne demek istediğimi anlarsın.

2- Mesela bu yazacaklarım da üstteki mesajından aldığım ek bilgilere göre olacak.

Tamam, uğraşmışsin gerçekten ve olmamış ancak benim mesela bu olaylar sonucunda gördüğüm şey sende geleceği iyi analiz edememe olayı gibi duruyor. Amaç seni yerme falan değil, sadece probleme ve çözümüne yönelik bir düşünme. Yani gidip iki kere önü kapanan bir üni bölümü okuduysan -ki ne olduğunu bilmiyorum ve umarım yine sanki zaten onu biliyormuşum gibi değerlendirmezsin- ben senin yerinde olsam kendimi geleceği pek öngöremeyen biri olarak yorumlarım. Yani oturup yine isyan edeceğime derim ki "demek ki olay bu, gidip başka şeylere odaklanmaliyim".

Tabii ki geleceği öngörme olayı çok zor ancak madem gidip o kadar emek harcayıp ikinci bir üni okuyacak olsaydım ben oldukça garantili takılırdim mesela. Atıyorum giderdim klasik yazılım ya da mühendislik ile ilgili bişeyler okurdum. Bunlarin önünün kapanması zaten mümkün değil vs.

Neyse, umarım bişekilde cozersin deyip uzuyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(30.04.21)
Senle alakası yok. Sözde türk insanı düşüncelidir, iyi niyetlidir. Alakası yok. Herkesin derdi daha fazla para kazanmak. Düşünceli de değildir. Yüzeysel, bencil, kötü bir toplum. Belki senin yanında bile söylememeleri gerekirken bir de söyledikleri şeye bak. Ben de benzer durumlar yaşadım. Hiç de alttan almıyorum bu saygısızlıkları. Üslubunca cevabını veriyorum. Ve izole bir hayat yaşıyorum. Toplum bu. Çürümüş maalesef.
0
black mamba
(30.04.21)
Ayrıca düzgğb bir toplum olsa bazı sorular sorulmaz. İşsiz olduğunu bildiğim arkadaşlarıma "senin iş ne oldu" bile demiyorum çok yakın değilsek. O insan için işsizlik zaten zorken bu soruyu duymak da yıpratıcı oluyor. Ama toplumda çok sorulan sorulardan biri.

Eğitimsiz ve kötü bir toplum. Bir futbolcunun eşi vardı. Sürekli neden çocuk yapmıyorsunuz, çocuğunuz yok mu gibi sorular soruyorlarmış instada. Kadın da son olarak açıklama yapmıştı. Artık sormayı bırakın çocuğumuz olmuyor diye. İnsanlar zaten üzülüyorken bir de böyle densizliklerle uğraşıyorlar. Senin durumun da aynı. Yolunu bulursun bir şekilde ama toplum baskısı kötü. İşleri yoluna koysan, iş Buldan, evlensen bu sefer çocuk sorusuyla muhatap olacaksın.
0
black mamba
(30.04.21)
@j r r tolkien hayrani

İğneleyici bir üslubunuz var. Yine de uzun uzun yazmissiniz sağ olun.
0
🌸pikap
(30.04.21)
akrabalarınız siz başarılı olsanız da boklamak için bir yol bulur. tıp kazanmıştı kuzenim, diger teyzem "tıp okuyanlar çok mutsuz oluyormuş." diye laf atmaya çalışıyordu.
o yüzden en iyisi akrabalardan uzak durmak.
0
bana bir nick verin
(30.04.21)
amaaan be pikap, salla gitsin. yaşadığın şeylerin başka hallerini yaşıyorum ben de, ama artık saldım. biri bi laf derse laf sokuyorum artık direkt. insanlardan da uzaklaştım bu yüzden. görüştüğüm bi kaç kişi kaldı sadece. kabullendim herhalde bazı şeyleri.
0
antihero
(01.05.21)
(7)

Hayattaki önceliğiniz kendiniz mi?

tuborg yesili
istemediğiniz her şeye hayır diyebiliyor musunuz?Ya da kendinizi önceliklendirebiliyor musunuz?Ne kadar yapmak istemediğiniz herhangi bişeyi yapıyor veya içine düşüyorsunuz?
istemediğiniz her şeye hayır diyebiliyor musunuz?
Ya da kendinizi önceliklendirebiliyor musunuz?
Ne kadar yapmak istemediğiniz herhangi bişeyi yapıyor veya içine düşüyorsunuz?
0
tuborg yesili
(29.04.21)
Evet kendim.
0
Bartebly
(29.04.21)
evet, kimseyi sallamıyorum.
0
candide
(29.04.21)
%80-90 kendim, kalan kısım da eşim ve ailem tabii. Toplum hiç umrumda değil.
0
roket adam
(29.04.21)
Evet önceliğim kendim.
0
legolasin son oku
(29.04.21)
Valla genelde hayır diyebiliyorum ancak istemediğim her şeye de hayır diyemiyorum. Hayatın bir şekil zorunluluklari var. Misal ben en temelde başkalarını zengin etmek için çalışmak istemiyorum ancak buna da mecburum bir yerde.

En istemediğim şeylerden birini yapmak zorunda olup, bunun için de o kadar zaman-emek harcadigim için de önceliğim kendimim cümlesini kuramıyorum. Gerçi diğer yandan düşününce de o mecburi çalışma olayı bir yerde benim iyi bir hayat yaşamam için yaptığım bişey, o yüzden önceliğim kendimim diyebilirim belki. Bilemedim şimdi, kafam karisti.
0
j r r tolkien hayrani
(29.04.21)
Evet kendim.

istemediğiniz her şeye hayır diyebiliyor musunuz?
- Biraz zor oluyor. Mantık biçimde hayır demeye çalışıyorum. Sonu gelmiyor çünkü. Arada atarlandığım oluyor. Valla pişman değilim ama her şeye hayır diyemiyorum.

- Ya da kendinizi önceliklendirebiliyor musunuz?
Evet.

- Ne kadar yapmak istemediğiniz herhangi bişeyi yapıyor veya içine düşüyorsunuz?
Evet. Yapacak bir şey yok maalasef.

Tabii değer verdiğim insanlar var. Abim ve kuzenlerim gibi. Ayrıca onların çocukları. Onları biraz öne koyduğum oluyor.
0
put it in your appropriate place
(29.04.21)
Kendim, kendimin mutluluğu için sevgilim ve ailem.
0
Hallegadola
(29.04.21)
(12)

nasreddin hoca'yı sevmemek

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
okullarda ögretilir, toplumumuzun bir degeri olarak addedilir ama ben hic hoslanmiyorum bu tarihi kisilikten.- parayi veren dudugu calar: cocuklar altı üstü bir düdük istemiş. en başta "getiremem, param yok" vs. dese yine anlayışla karşılayacağım. ama yaptigi hareket ne? cocuklar kendilerine düdük a
okullarda ögretilir, toplumumuzun bir degeri olarak addedilir ama ben hic hoslanmiyorum bu tarihi kisilikten.

- parayi veren dudugu calar: cocuklar altı üstü bir düdük istemiş. en başta "getiremem, param yok" vs. dese yine anlayışla karşılayacağım. ama yaptigi hareket ne? cocuklar kendilerine düdük alindigini sanip sevincle basina üsüsür, nasreddin hoca da cebinde parasi olan bir tanecik cocuga, arkadaslarinin gozu onunde dudugunu verir. diger cocuklara da laf sokmayi ihmal etmez. belki cocuklarin uzerinde ileride karsilarina cikabilecek travmalara sebep olur (örnegin saniyesinde sevincleri kursaginda kalan bu kisilerde, ilerleyen yaslarda erken bosalma sorunu meydana gelebilir).

- göle maya calmak: "ya tutarsa?" diyerek verdigi cevap anlamsiz, kendini cok akilli konustum zanneden ama ne dedigi anlasilmayan, hicbir seye de deva olmayan sacmasapan bir söz öbegi. tam bir ekşici lafı. neyi neden dediginin kendisi bile farkinda degil. ben fikradaki diger eleman olsam "laf etti bal kabağı" diyerek sonlandirirdim konusmayi.

-ipe un sermek: komsun malina zarar verdiyse çık açıkça konuş. ha bugün ha yarın diyerek insanlarin değerlli vakitlerini çalma. kimsenin senle oyun oynayacak vakti yok. önceden ödünç verdigime pişman oldum demelisin. arkadan iş cevirme, insanları geçiştirme, sinsilik... ne ararsan var bu hikayede. ileride topluma karışacak saglikli bireyler bu hikayeden mi feyz alacak yani? komik...

-kazan doğurdu: bunu konusmaya dahi gerek yok. inanilmaz bir çakallık hikayesi. fıkranin sonunda anliyoruz ki hoca uzun vadeli bir hinlik uyguluyor. ufak, ise yaramaz tencereyi komsuya kakalamış. kendisi de büyükçe bir kazana "çökmüş" amiyane tabirle. bir ilkokul cocugunun bu hikayeyi ögrenmesi hoş mu?

siz ne düsünüyorsunuz kendisi ve fıkraları hakkında?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(29.04.21)
bunlardan daha kotu fikralar da var da, sahan gokbakar falan gibi dusun iste. bu kadar populer olmus, "genele" hitap eden bir konsept ne kadar zeka dolu olabilir...
0
hot potato
(29.04.21)
Ye kürküm ye sözünü bayağı mantıklı buluyorum.
0
dissendium
(29.04.21)
nasreddin hoca bir anadolu çomarıdır.
fıkrasına gülenle de muhatabımı keserim.
0
brakgn
(29.04.21)
hepsi de atasozu olmus, gunumuzde bile catir catir kullaniliyor dikkat edersen.
parayi veren dudugu calar: oyunun kurali neyse onu oynayacaksin, bos istekle, faydasiz eylemle sonuc alamazsin
gole maya calmak: elalemin isine burnunu sokmayacaksin, adam kendi halinde kimseye zarar vermeden gole maya caliyor bir sey deniyor, belki kendi capinda deney yapiyor ordan alakasiz bir tip gelmis naapiyon hoca, oyle olur mu boyle olur mu diye ahkam kesiyor, haddi olmayan olaya mudahale ediyor, hesap soruyor, mahalle baskisi yaratiyor, hoca da ya tutarsa diyor olasilik var mi var, sana laf dusmez yuzde0.01 de olsa, bir umut degil midir zaten yasamak
ipe un sermek: kimse zorla bir is yaptiramaz kimseye kibarca reddediyor karsindakini, mazeret istiyorsan al mazeret ipe un serdim diye rest cekiyor, naapsin adam kavga mi etsin her tartismada, kalp kirip kufur mu eetsin
kazan dogurdu: burda da ikiyuzluluge, olaya tek bir pencereden bakan, nalinci keseri gibi hep kendine yontan adama lafi oturtuyor
Yani woke, politik dogruculuk, duyar kasma ile gidersen bir seyler bulursun illa baskasi da baska seyler bulabilir, nerden bakmak istedigine bagli
O degil elalemin agzi torba degil ki buzesin diye bir fikra vardi efsane, hoca, cocuk ve esegi gidiyor birileri goruyor esege kimse binmemis, bunlar yuruyor salak gibi yuruyor diye elestiriyor, bu sefer cocugu esege bindiriyor, onu gorenler arkadan yasli basli adam yuruyor cocuk esege binmis diye elestiriyor, hepsi esege biniyor esegi oldurecek bu vicdansizlar diye elestiriyor falan:) Elalem ne der diye yasamayiz bu hayati, 10 yasindaki cocuk bu tespiti yapabilse bu fikra sayesinde bundan buyuk ders yoktur bu hayatta alacagi
0
neverletyougodown
(29.04.21)
"örnegin saniyesinde sevincleri kursaginda kalan bu kisilerde, ilerleyen yaslarda erken bosalma sorunu meydana gelebilir."

Yazdığın yukarıdaki cümle ve yazınin geneli yüzünden bir trolluk girişimi bence ancak ben yine de cidden sormuş gibi cevap vereyim çünkü canım sıkılıyor.

Neyse, cevaba gelirsek ben mesela şu an kafamdan bir hikaye uydurup, etkisini arttırmak için de içine nasreddin hocayı yerlestirip, Nasreddin hoca fıkrası diye yayabilirim bişekilde. Başkası da yapabilir aynısını hatta yaptılar da. Şu an bildiğimiz neredeyse her fikra başkalarının hayal gücünün ürünü zaten. O fıkralardaki kişiler de fıkrayı oluşturan kişiye göre hareket eder.

Misal Nasreddin hocanın hazır cevaplılığı/laf cambazlığı en temel özellik gibi, geri kalan tüm özellikleri fıkrayı uyduran kişiye bağlı oluyor. Bir fıkrada çakal tüccar yaparsın, diğer fıkrada hayalperest imam yaparsın falan filan.

Fıkraların içeriği konusunda da @never in dediği gibi düşünüyorum. Içeriklerin hayatın aslinda toz pembe olduğu, herkesin iyilik meleği olduğu şekilde oluşması gerekmiyor. Gerçek hayat bundan farklı olduğu sürece o sekilde yapsan bile eline ne geçecek?

En bariz örneğimiz RTÜK olsun. Millet sigara bile içemiyor TV de ee böyle yaparak ne kazandı toplum? Yeni büyüyen tüm nesil yeşilayci mi oldu. Olmadı çünkü bu tür sansürler gerçek hayatı çarpıttigi için işe yaramadı. Çocuk çevresindekilerin sigara içtiğini görünce bu sefer gidip kolaylıkla tvdeki şeyin saçma olduğunu öğrenip görmezden geldi. Burada da aynı hesap, sen gidip Nasrettin hocayı her çocuğa eşit davranan ve herkese düdük dağıtan iyi kalpli biri olarak anlatsan ne olacak? Ben söyleyeyim, bunu dinleyen çocuk(bak çocuk diyorum) bu hikayeyi "çocuk masalı" şeklinde değerlendirip küçümseyip dikkate almayacak çünkü içinde yaşadığı dunyaya kıyasla içinde pek gerçeklik yok.

Eyyorlamam bu kadar.
0
j r r tolkien hayrani
(29.04.21)
Bence biraz Nasreddin Hoca incelemesi oku. Kendin şimdi şu anda anlamsız buluyor olabilirsin ama bu halk neden bu kadar değer vermiş diye düşünüp sorgulayabilen bir kafa beklerdim senden.

Türbesinin etrafı bomboş iken sadece ayak ucunda kilitli duran demirden bir kapı bulunan bu insanın muhakkak bir sırrı, bir inceliği vardır diye düşünmeliydin. Sevmemekte özgürsün de, anlamsız, saçma vs tarzındaki yaklaşımların sana kalabilir gayet, soran olursa söylersin.
0
1bir1bir1
(29.04.21)
Ya benim lisedeki gerizekalı Türk dili hocam yüzünden sevmiyorum yoksa bir garezim yok kendisiyle. Kadın neden Mevlana tanınıyor Nasrettin Hoca daha ünlü olmalı diye her ders kafa ütülerdi.
0
Hallegadola
(29.04.21)
tolkien +1 bu elbette trol soru.
trol değilse cevabı: "kardeş senin ya lise bitmemiş, ya da lise eğitimi boşa gitmiş"

ben size en sevdiğim hoca fıkrasını anlatayım: "bir gün hoca birkaç adam ile balık avlamaya gider. Denize ağ atub, hoca dahi kendini içine atmış. "Hoca neyledin" didikte: "ben kendimi baluk sandum" dimiş.
(Letaif-i Nasreddin Hoca, 19 yy. derlemesi)
0
ebabil curnatasi
(29.04.21)
Başıma bir şey gelmeyecekse ben de sevmiyorum. Anlamsız geliyor. Keloğlan hikayelerinden de nefret ederdim çocukken.
0
ruhen hastayim ben
(29.04.21)
Fıkraları geçersek Mevlana'nın Ahi Evren olduğuna dair güçlü emareler var ve Ahi Evren'in Moğollarla işbirliği yapan Mevlana'ya karşı direndiğine halkı örgütlediği biliniyor. Bu konuyla ilgili Mikail Bayram hocanın kitap ve köşe yazıları var.
0
eatpraylaw
(29.04.21)
Nasreddin Hoca'nın olduğu düşünülen "ye kürküm ye" ve "kazan doğurdu" fıkraları aslında ona ait değil. Edebiyatçılardan okumak lazım. (bkz: saim sakaoğlu )
(bkz: ali berat alptekin)
0
oyokbuyoknevar
(29.04.21)
artık çok uzaklarında olsam da bir akşehirli olarak cevaplayayım :) esasen hoca akşehir'de görevlendirilmiş bir kadı. devletin görevlisi yani. fıkraların çoğu da sonradan kendine atfedilmiş ya olmayan ya da sonradan onun üzerine kalmış olaylardan ibaret. adamın bir suçu yok yani :) zaten çoğu fıkrası yaşadığı dönemin şartlarına bile uymuyor :) kendine ait neredeyse hiç bir yazılı kaynak yok. hepsi halkın anlata anlata bu zamanlara getirdiği hikayeler. eskişehir'de doğup, konya-akşehir'de kadı görev yaptığı ve öldüğü tahmin ediliyor.

fıkralara gelince politik doğrulucuğun bu kadar popüler olmadığı yıllarda ortaya çıktığından anlayabiliyorum. fıkraların yaşam dersleri vermesi gerektiğini de düşünmüyorum. yanlış olan düşünceleri de ortaya koyabilir yani. tüketeceğimiz her içeriğin %100 doğru bir düşünceyi desteklemesi de gerekmiyor. her olayı dönemin şartlarında değerlendirmek gerekiyor. ayrıca nasreddin hoca fıkralarında hoca hiç bir zaman rol model olarak anlatılmıyor. hiç bir çocuğa "hoca mükemmel bir kişilik, onun gibi olun" mesajı verilmiyor. hocanın muzip veya pratik zekaya sahip bir insan olduğu, dezavantajlı olduğu durumlardan karşı atakla avantajlı duruma geçtiği anlatılıyor. hiç bir fıkrasında siz de "kazan doğurdu diyin kazanın çocuklar" diye bir son mesaj yoktur yani. bir fıkrası var örneğin: hoca yağmur allahın rahmetidir, o yağınca koşa koşa eve gitmeyin vs. diye bir öğüt veriyor. bir gün yağmurda hocanın koştuğunu gören adam soruyor hoca sen bize böyle böyle dedin kendin koşuyorsun diye. hoca da ben rahmet yere düşmesin diye yere düşmeden toplamaya çalışıyorum gibi bir cevap veriyor. böyle bir fıkraya dahi konu olmuş bir adamın doğruluk timsali olarak anlatılması pek olası değil anlayabileceğiniz üzere :)




bir de işin ekonomik boyutu var tabi. nasreddin hoca önemli sayılabilecek bir turistik figür. yaşadığı şehir olan akşehir ile doğduğu yer olan eskişehir'in nasreddin hoca köyü arasında geçmişte bir dava oldu örneğin. yakın tarihte sonuçlandı daha. geçmişte akşehir'in nispeten gelişmiş bir ilçe olmasını sağlayan turistik bir getiri getiriyordu nasreddin hoca türbesi ve yazın yaptığı nasreddin hoca festivalleri ama artık resmi olarak kullanamıyorlar çünkü davayı kaybettiler. benzer bir sürü de figür var zaten türk tarihinde. hacivat karagöz'de aynı şekilde saf bir kişiliğin ondan daha zeki bir karakter tarafından sürekli manipüle etmesini anlatır örneğin. hacivat'ı da karagöz'ü de severim ben hiç gocunmam :) kimsenin hayatını hacivat gibi yaşamaya özendirdiğini de düşünmüyorum. bir kişinin çakallık yapması, muzip olması, bencil olması onu sevmememiz gerektiği anlamına gelmez.
0
syozkn
(29.04.21)
(6)

Çok sağlıksız beslenmedeki motivasyon tam olarak ne?

ofelia
Kendimi kıstas alamıyorum çünkü ben de normalden fazla pimpirikli bir insanım. Yaşlanmak istemiyorum, 20 sene sonra da şu anki bedenimde olmak istiyorum, fiziksel olarak hep güzel olmak istiyorum vs. ona göre yaşıyorum elimden geldiği kadar. Ama çevremdeki insanlar bana iltifat ediyorlar mesela yedi
Kendimi kıstas alamıyorum çünkü ben de normalden fazla pimpirikli bir insanım. Yaşlanmak istemiyorum, 20 sene sonra da şu anki bedenimde olmak istiyorum, fiziksel olarak hep güzel olmak istiyorum vs. ona göre yaşıyorum elimden geldiği kadar.

Ama çevremdeki insanlar bana iltifat ediyorlar mesela yediklerime dikkat edebiliyorum diye, ee sen de yap diyorum hemen türlü türlü bahane. Ee o zaman niye öykündün ki şimdi, laf olsun diye mi?

Neyse asıl sıkıntı aile. Annem de babam da obez sınırında. Bunlar iftardan sonra hiç durmadan yemek yemeye devam ediyorlar. Masadan kalkılıyor tatlıya geçiliyor. Oradan meyve, oradan kuruyemiş, yatmadan hemen önce ayran... (onu da bir yerden öğrenmişler, ee ayran da bi kalori almaktır nihayetinde)

Size akıllı tartı alayım tartılırsınız dedim, o ürün baya gaza getiriyormuş. Annem niyetlendi babam diyor ki, "ben tartılmam ki onda"
Peki mübarek niye ya niye? Gelmişsin kaç yaşına, türlü çeşit hastalığın var. Kaç kere doktora gittik hepsi "az ye" diyor. Bu inat neden? Hangi düşünce yapısını değiştiremiyorlar? Bu iradesizlik mi başka bir şey mi? Yemek bağımlılığı mı mesela?
0
ofelia
(29.04.21)
Fizyolojik sebepler harici obezlik psikolojik bozukluklar sebebiyle ortaya çıkan bir durum. Yeme bozukluğu olarak nitelendiriliyor; kişinin yemekle kurduğu bağa, hayatındaki güvensizliklere, kaçış noktalarına bağlı düşünceler sebebiyle yaşanıyor genelde.

Çıktı olarak iradesiz diyoruz ama herkes her konuda irade gösteremiyor. Bunun altında da o insanın irade gösterirse kaçıracağı, kaybedeceği şeylerin korkusu oluyor genelde. Özellikle morbid obezlik seviyesine varan durumlar "aman canım yemeyiversin" düşüncesinden biraz daha ciddi bir psikolojik destek gerektiriyor.
0
Jux
(29.04.21)
Şeker ve msg bağımlılığı. Ayrıca diyabet yoksa bile kesin insülin direnci vardır, insana göz açtırmaz o. Üstelik bağırsak floralarındaki zararlı bakteriler şeker şeker diye bastırırlar, çünkü zararlı bakteriyi var eden ve çoğaltan şey şekerdir.

Bir yandan psikolojik bağımlılık var. Vücut susadığında susuzluk oluşturur ama karşılanmazsa tatlı isteği gibi hissedilir o susuzluk. Aynı bunun gibi, o zihin vaktiyle en temel duygusal ihtiyaçlarına cevap alamamış, doyurulmamış hatta beslenmemiş ise o tatmini zihin en kolay yerden çıkarıyor. Ya yemeden ya uykudan ya seksten ya gereksiz konuşmalardan... çok büyük çoğunlukla da yemeden çıkarılıyor o acı, çünkü nerdeyse hepimiz daha ilk bebeklikten itibaren "ye ki güçlü ol" "yemezsen büyüyemezsin" "bak çok güzel çok beğeneceksin mutlaka ye" tarzında baskılarla yedirildik. Mesela babaannem rahmetli beni muhallebiyle doyura doyura 4 ayda anne sütünden kesilmişim. Şimdi bende ne uyku düzeni var ne huzurlu ve kaliteli uyku var ne de iştah kontrolü var.

Bu bir bilinç meselesinden önce yetiştirilme meselesi yani. Evet insan irade sahibidir ama bazı konularda hakikaten çok çaresiz kalabiliyor, isabetli terapiler alamayacak durumdakileri düşünürsek onların tek dayanağı lezzet olabiliyor.
0
1bir1bir1
(29.04.21)
Valla benim için üşengeçlik. Hiç oturup yemek yapmak ile uğraşmak istemiyorum. Onun yerine dışardan söylemek daha kolayıma geliyor. Ee dışardan söyleyeceğim zaman da pizza hamburger, pide gibi şeyler dururken gidip de salata falan söyleyesim gelmiyor.
0
j r r tolkien hayrani
(29.04.21)
Bazı insanlar farklı bir keyif alır yemek yemekten, yemek kötü ise mutsuz olur, güzel ise dopamin deposu gibi dolaşır ortalıkta.

Yoğurt ve su ile yapılan karışımın kalori hesabını yapmak biraz abartı olmuş bana göre.
0
devorgilla the gunslinger
(29.04.21)
Bence de tam tersi 20 yıl sonra da aynı olmaya çalışmak, aşırı dikkat etmek, bazı şeyleri bu kadar ciddiye almak gereksiz geliyor. Ne gerek var. Aşırı sağlıksız beslenmek de asiri sağlıklı beslenmek de aynı derecede saçma bence. İkisinde de psikolojik olarak benzer bir altyapı olduğunu düşünüyorum.

Herkesin görüşü farklı işte.
0
westblack
(29.04.21)
Annem ve babam aşırı fit ve zayıflar, yaşlarını göstermiyorlar ve aşırı sağlıklı besleniyorlar. Benim ve kardeşimin de vücudu iyidir ama fast food bağımlısıyız çok severiz. Annemle babam bize aşırı kızıyor ev yemeği yemediğimiz için bazen ama biz bağımlıyız napalım. Kardeşim bir de sigara içiyor, biz de aşırı korkarız yaşlanmaktan ama annem gibi genç kalabilecek miyim diye düşünüyorum bazen. Genlerime güveniyorum biraz da yalan değil, ailemde hiç obez yoktur.
0
Hallegadola
(29.04.21)
(12)

Kiracıdan kalan kiraları da isteyeyim mi?

Barbaros59
Merhaba arkadaşlar,Kiracımız geçen yıl ağustos ayında (06.08.2020) evi kiraladı. Bir yıllık sözleşme yaptık. Altısından altısına da kirayı ödüyordu. Depozito 2.500TL. Kira 2.500TL + site aidatı 250TL idi. Şimdi arayıp, önümüzüdeki ayın altısında yani sekiz gün sonra çıkacağım, pandemi dolayısıyla z
Merhaba arkadaşlar,

Kiracımız geçen yıl ağustos ayında (06.08.2020) evi kiraladı. Bir yıllık sözleşme yaptık. Altısından altısına da kirayı ödüyordu. Depozito 2.500TL. Kira 2.500TL + site aidatı 250TL idi.

Şimdi arayıp, önümüzüdeki ayın altısında yani sekiz gün sonra çıkacağım, pandemi dolayısıyla zorlanıyoruz, devam edemiyoruz, diyor.

Hem çıkmadan sekiz gün önce haber veriyor, hem de kira sözleşmesi bitmeden çıkmak istiyor.

Ben pandemi döneminde nereden kiracı bulacağım? Şimdi yasaklar da araya girdi zaten. Ben işsizim. Kiradan gelen gelirle idare etmeye çalışıyorduk. O da gidince biz de zor durumda kalacağız.

Sizce sözleşmenin sonuna kadar olan kiraları da talep edeyim mi? Ne yapayım?
0
Barbaros59
(28.04.21)
Valla pandemi dönemi malum... ben olsam istemezdim. Bizim kiracımız pandemi dönemi 5 ay kira ödemedi, ödeyeceğini bile bile oturuyormuş bi de. Sizinki en azından dürüstlük yapmış, ödeyemiyorum zorlanıyorum demiş.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(28.04.21)
8 gün kala olmaz.
Bir ay önceden söylemenin yakışık alacağını, bir ay daha kalmalarının uygun olacağını belirtin. Durumu açıklayın.O sırada da kiracı bakarsınız. Daha fazlasını talep etmeyin, yersiz olur.
0
rewlack
(28.04.21)
Valla tamam, pandemi durumu falan zor da adam girdiğinde de pandemi vardı. Onun sözleşmesi sonrası bir anda ortaya çıkmış bişey değil ki. Şu kapanma olayları ya da daha öncesinde bir takım şeyler yüzünden işini, gücünü kaybetmiş olma ihtimali elbette var ancak pandemiyi bahane olarak kullanma ihtimali de var aynı şekilde.

8 gün kala pandemi yüzünden çıkıyoruz demek de saçma, diğer arkadaşların dediği gibi en az 1 ay önceden falan söylemesi gerektiğini falan söyleyebilirsin. 1 aylık kira daha talep edip(yani mayıs-haziran) üstüne de haziran-temmuz dönemi için depozitoyu kiradan sayabileceğini ancak bu dönemde kiracı bulursan da kendilerine depozito paralarını geri verebileceğini önerebilirsin. Orta yol anca bu şekil olur gibime geliyor.
0
j r r tolkien hayrani
(28.04.21)
Kiracının sözleşme süresinden bağımsız bir ay önceden haber verip çıkma hakkı var. Siz depozitoyu son kiraya sayıp vermeyebilirsiniz.
0
hayaletimsi
(28.04.21)
avukata vereceğiniz para çok daha fazla tutar. ne zaman, nasıl alabileceğiniz de meçhul. depozitosunu vermeyin, mayıs ayının da kirasını isteyin. yolunuza bakın.
0
kutub
(28.04.21)
Bir ay daha kalmalarını ya da depozitoyu bir aylık dönem için almayı talep edebilirsiniz ama kalan tüm kiraları istemek vicdansizlik olur gibi. Zaten ödeyebilecek olsa kalırdı diye düşünüyorum. İşsiz kalmış olabilir. Kaldı ki isteseniz de zaten vermeme, mahkeme filan aylarca uğraşma ihtimaliniz var. Onun sonunda da ödeyip ödeyemeyecegi meçhul.
0
fraise
(28.04.21)
@hayaletimsi
Hocam o hakkın o şekilde olduğuna emin misin? Eğer öyleyse bir kaynak koyup durumu netleştirebilir misin?

Hukukçu değilim ve eğer yanlışsam hukukçu arkadaşlar umarım beni düzeltir ancak benim bildiğim öyle bir olayın olmadığı şeklinde çünkü. Öyle bir hak olmuş olsa kiraya verenlerin mağduriyeti büyük olur çünkü. Adam gider 5 yıl sözleşme yapar sonra da ikinci ay sadece bir taraf bir ay önceden haber verip sözleşmeyi keyfince direkt iptal edebilir o durumda. Ee kiraya verenin hakkı ne oldu?

Benim bildiğim şekli şu, sözleşme devam ederken elbette çıkma hakkı var ancak kalan sürede ne kadar kira ödeyebileceğin ilk başta diğer tarafla bir şekil anlaşmana eğer o mümkün değilse de kiraya verilen yerin ortalama ne kadar sürede kiraya verilebilecegine bağlı.
0
j r r tolkien hayrani
(28.04.21)
oturmadığı ayın kirasını istemek hakkaniyete sığmaz
1-2 ay oturup suistimal de etmemiş
0
bir soru sorcam
(28.04.21)
Kendi durumunuda anlat, depozito sende kalsın bir aylık kira gibi düşün. Kalanları da isteme bence. 8 gün önceden çıkıyorum demekte erken bence. O ara birisine kiralarsan adamı ara kalan ne kadar tl ise gün olarak hesapla iade et.
0
Topalordek
(28.04.21)
*Pardon 8 gün önceden çıkıyorum demek geç haber verme sayılmalı olarak kastettim bu arada. Bir ay önce dese neyseydi.
0
Topalordek
(28.04.21)
Eve gidip kontrol edin. Hasar var mı bakın.

Hasarsız ise depozitoyu gelecek aya sayın. Eğer bir ay içerisinde kiracı bulursanız depozitoyu da adama yollarsınız.
0
boray eris
(28.04.21)
Durumlar zor maalesef. Böyle bir zamanda vicdan meselesi sözleşmeden daha önde.
0
Erva
(28.04.21)
(3)

Makaleyi gönderirken

Ley
excel dosyalarini falanda ekleniyor mu?verilerin grafiklarin falan oldugutesekkürler.
excel dosyalarini falanda ekleniyor mu?
verilerin grafiklarin falan oldugu

tesekkürler.
0
Ley
(27.04.21)
Nereye gönderdiğine göre değişir bence. Göndereceğin yerin bir şablonu vardır ve nasıl istediklerini de belirtmişlerdir bir yerde. Onu bulmaya çalış.

Genel olarak ise ek olarak ben excel dosyası falan gönderildiğini pek duymadım. Tabii dediğim gibi olay nereye göndereceğine bağlı da olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(28.04.21)
genel olarak sordum, merak ettim
0
🌸Ley
(28.04.21)
Alana göre değişebilir ama genelde gönderiiliyor. Supplementary materials olarak geeçer.
0
evrim halkasi
(28.04.21)
(11)

Film izlemek için legal platformlar

p133mmx
Film izlemek için hangi legal platformları kullanıyorsunuz ya da önerirsiniz? Yurt içi yurt dışı farketmez.
Film izlemek için hangi legal platformları kullanıyorsunuz ya da önerirsiniz? Yurt içi yurt dışı farketmez.
0
p133mmx
(27.04.21)
netflix
amazon prime
blu tv
mubi
0
kurmalifare
(27.04.21)
Netflix disinda pek bir sey kullanmiyorum acikcasi.
Prime hesabim oldugu icin arada bir Amazon'da da bir seyler izliyorum, ama ancak the expanse, good omens falan gibi takip ettigim bir sey ciktigi zaman.
0
malmoth
(27.04.21)
Valla YouTube benim işimi görüyor. Canım çok film izlemek isterse açıyorum komik bir eski türk filmi. Zaten nerdeyse tüm sahneleri bildiğim için götürüyorum beğendiğim bir sahneye, oradan az biraz izledikten sonra sıkılıp kapatıyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(27.04.21)
Netflix
Prime Video
Blu TV
Puhu
Apple TV
Yurtdışında da Google Play ve Youtube çok iyi.
0
heritage
(27.04.21)
Mubi
0
anladespina
(27.04.21)
Yazılanlara ek olarak beinconnect.
0
hair freak
(27.04.21)
maydanoz olayım.

böyle üyelikli abonelikli OLMAYAN, yaşınız yetiyor mu bilmiyorum da videocudan vhs kiralar gibi, dvd'ciden dvd satın alır veya kiralar gibi alıp izleyebileceğimiz filmler yok mu artık?

lan mesela evde tek başına'nın türkçe dublajlısını oğlana izletmek istiyorum. nereye elimi attıysam orijinal dil. altyazı eklesem oğlan o kadar seri okuyamıyor, keyif almıyor.

e ama 25-30 yıl önce ben bunu vhs'den, vcd'den, dvd'den türkçe dublajlı izliyordum. sinemada da türkçe dublajlı oynadı. ne oldu abi o dublajlar? oğlana türkçe dublajlı film izleticem abi, netfişik dediğinde bir elin parmağı kadar türkçe dublajlı film var. amazon desen o da öyledir. google'dan kirala diyorum hoop dil seçeneği orijinal.

nereye gitti lan o vhs'leri dvd'leri yapan firmalar? ne oldu o kasetler masetler?

televizyon verirse ne ala. geçen aylarda kanal d cumartesileri karayip korsanları'nı gösterdi, bebe hastası oldu. cumartesi'yi beklemeden izleteyim dedim, hiçbir platformda yok allah yok. bulabildiğimde de türkçe yok. illegalde bile yok. kanal d lütfederse izleyecez, yoksa ıı-ııh.
0
kibritsuyu
(27.04.21)
legal değil ama @kibritsuyu'na cevap olsun. iptv'lerin baya geniş türkçe dublajlı film/dizi koleksiyonu var.
0
IncredibleMau
(27.04.21)
@Kibritsuyu tvplus ve beinconnectte dublaj seçeneği var, bir aylık deneme süresi de var beinconnectin.

O dublajlar ne oldu, bence tarihin tozlu yapraklarında kaldı, dublaj seçeneği olan platformlar bile yeniden dublaj yapıyor (bence). Eskilerini kullanmıyor, aynısı altyazılar için de geçerli.

Kiralar gibi alma seçeneği, eğer platform sunuyorsa "ücretsiz deneme süresi" bence. Onun dışında film olarak alma seçeneği itunes'da var galiba.

Filmbox diye bir platform varmış, şimdi gördüm, orada da dublaj seçeneği var.
0
hair freak
(27.04.21)
@kibritsuyu amazon prime, youtube prime ve google play'den film kiralayabiliyorsun yada satin alabiliyorsun. ama bunlardan hangileri TR'de var bilmiyorum.
0
crucio
(27.04.21)
abi o dediklerinizin alayında aradığım filmler orijinal diliyle yer alıyor. evde tek başına google play'de var, 5 liraya kirala izle. ama ingilizce. tv plus evde var, içi çöp dolu. netfiliş var onda da çoğu orijinal. amazon deneme diyip bakıyorum orijinal.

ya 8 yaşındaki çocuğa aptal çizgi filmler yerine zamanında bizim o çok eğlendiğimiz eski komedileri türkçe olarak izletmek istiyorum. evde tek başına, gremlinler, hayaley avcıları, vs. ben bunaların türkçe dublajını bulamayacak mıyım 2021 yılında ya? 1995 yılında yapabildiğim şeyi 25 yıl sonra yapamamak nasıl bir teknolojidir?
0
kibritsuyu
(27.04.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.